Bursa Arena E'Gazete
2017-08-05 21:34:20

YAFEM 20. Türk Boyları Kültür Şöleni

Prof. Dr. ÖZKAN HÜSEYİN

05 Ağustos 2017, 21:34

YAFEM 20. Türk Boyları Kültür Şöleni kapsamında 20-21-22 Temmuz 2017 tarihlerinde Yalova Halil İnalcık Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 11. Türk Dünyası Basın Mensupları Buluşması’na ben de iştirak ettim.
Bu toplantıda Kırım, Suriye ve Irak Türkmenleri, Afganistan, Azebaycan, Kazakistan, Bulgaristan, Romanya, Batı Trakya Türkleri sözde Ermeni iddiaları ve Karabağ’da Türklere uygulanan soykırım başta olmak üzere, Ortadoğu’dan Kafkaslar’a, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan Tük Kültür Coğrafyası’nın temel sorunları ele alınmıştır. Yapılan konuşmalar, teklif, öneriler ve istişareler neticesinde aşağıdaki kararlar “Yalova Deklarasyonu” olarak yayınlanmıştır. Bunu siz okuyucularımızla paylaşmak isterim.

YALOVA DEKLERASYONU

1-
Türk Kültür Coğrafyası’ndaki Soydaş ve Akraba Toplulukları’nın yaşadıkları bölgelerde kültürel, sosyal ve eğitim haklarının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde koruma altına alınmasının ana hedefimiz olduğunu beyan ederiz.
2-
Türk Dünyası’nda birlik için İsmail Gaspıralı’nın ”Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarı yolunda Kazakistan’ın Latin alfabesine geçme kararı alması 2000’li yıllarda Türk Dünyası’nda en önemli kararlardan biridir. Diğer Türk bölgelerinde de benzer adımların atılması beklentisi içindeyiz.
3-
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yüzde yirmisini kapsayan Karabağ ve diğer yedi bölgeye ait topraklarda Ermeni işgal ve katliamlarının son bulması için, Türk Dünyası STK’larının organize çalışmalar yaparak uluslararası kamuoyunda etkili lobi faaliyetleri artırılmalıdır.
4-
Suriye’de Fırat Kalkanı bölgesinde başlayan Türkçe eğitim memnuniyet verici bir gelişmedir. Bunun yanısıra Türkiye’de bulunan soydaş ve diğer misafirlerimize Türkçe eğitim verilmesini ve bu çabanın süreklilik arz etmesini destekliyoruz. Ayrıca, Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşayan soydaşlarımıza Türk dilini öğretme konusunda çalışmalar yapılmasını arzu etmekteyiz.
5-
Türkiye’de bulunan ya da yaşadığı zor şartlar ve mağduriyetlerden dolayı ülkemize gelen Türk soylu insanların oturum, eğitim, sağlık, çalışma ve sosyal haklardan faydalanmasını sağlamak amacıyla ”TURKUAZ” kart uygulamasının başlatılmasını yetkilerden talep ediyoruz. Bunun yanında Türkiye’ye gelen ve yerleşme isteği olan Türk Soylu insanların kendi bölgelerinde şartlar olumlu olduğunda tekrar kendi ülkelerine dönmeleri ve yerleşmelerini sağlayacak sistem kurulmalı, bölgedeki Türk varlığının daim olması sağlanmalıdır.
6-
Din birliğimizi bozan, milli şuurumuzu emperyalist ülkelere pazarlayan fetö terör örgütünün yok edilmesi için önce tüm Türk Cumhuriyetleri’nin aynı adımı atması özlemle beklediğimiz bir karardır. Fetö terör örgütünün yurt dışındaki uzantılarının vatanperver ve Türk kültürüne hizmet aşkıyla çabalayan basın mensubu kardeşlerimize yönelik lobiler oluşturarak siyasi ve ekonomik baskılar kurduğu, dış ülkelerden gelen üyelerimizin beyanlarıyla sabit olmuştur. Türk Kültür Coğrafyası’nın mevcut meseleleriyle ilgilenen bir sivil toplum kuruluşu olan YAFEM ve yürüttüğü organizasyona bağlı YAFEM Türk Dünyası Basın Mensupları Birliği olarak Türk Cumhuriyetleri’ne, Özerk Türk Cumhuriyetleri’ne ve Türk azınlıkların yaşadığı ülkelere açık çağrımız şudur: Fetö terör örgütü ve bağlı kurumlarının tüm faaliyetlerini ülkelerinizde yasaklayınız. Emperyalizmin hizmetkârı olan fetö terör örgütü, milli birliğimizin tesisinde en büyük engel olduğu gibi, dini değerlerimizi ayaklar altına alan sinsi bir yapılanmadır. Türk Coğrafyası’nın maddi ve manevi yönünü sömürürken doğal kaynaklarını da sömürgeci ülkelere peşkeş çekmek gayesiyle faaliyet gösteren bu terör örgütünün çalışmalarına son vermek Türk Birliği’ne giden yol için faydalı bir adım olacaktır.
7-
Soydaşlarımızın yaşadıkları coğrafyalarda en tesirli kültürel etkileşim olan televizyon dizilerinin milli duyguları uyandıran konu içerikli olanları fevkalade büyük bir teveccühle seyredilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, TİKA ve diğer benzeri kurumlarımızın ortak kültürümüzü yansıtan ve Türk Kültür Coğrafyası’nın ortak dili; tarihi, milli kültürümüzü ve örflerimizi canlı tutan dizi filmlere destek olup, etki alanı oluşturması en büyük beklentimizdir. Ülkemizde yayınlanan dizi filmlerin izlenme sahası Türk toplulukların yaşam alanlarını kapsadığı için ilgili kurumlarımız Büyük Türk Medeniyeti’nin algılarını sembolize eden içerikleri teşvik ederek; Avrupa, Amerika ve diğer yabancı kültürleri transfer etme yerine kendi öz kültürümüzün içinden “görsel üretime” geçmenin adımlarını atmalıdır.
8-
Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteren terör örgütü Daeş’ten temizlenen bölgelerde yaşayan soydaşlarımızın bir başka terör örgütü olan pkk ve pyd insafına bırakılmaması için her türlü önlemin alınması ülkemiz güvenliği açısından da çok önemli bir tedbirdir. Suriye içlerinde Fırat Kalkanı Harekâtı ile temizlenen ve güvenli bölge haline getirilen alanlar, Suriye Türkmenleri’nin bir asırlık özlemi olduğu gibi Irak Türkmenleri de aynı beklentiyle terör örgütü pkk-pyd ve benzeri terör örgütlerinden arındırılmış yaşam sahasının özlemi içindedir. Irak-Kerkük bölgesinde oldu-bittiye getirilecek bir referandumla bölgedeki Türk Medeniyeti izlerinin silinmesi ülkemizi gelecekte büyük sıkıntılara sokacağından bir an önce uluslararası platformda gereken önlemlerin alınması ve Türk Dünyası medyasında referandum konusuna tepki haberlerinin çoğalarak yayılması alanında çalışmalar yapılması gerekmektedir.
9-
Türk Dünyası’na yayın yapan aktif medya organlarının bilgi, iletişim ve veri tabanı olan özel bir ”TÜRK HABER AĞI” kurumsal olarak kurulmalıdır. Anadolu Ajansı’nın bu çalışmalara öncülük yapmasını arzu etmekteyiz.
10-
Kırım’da soydaşlarımızın hak ve hukuklarının korunması, geleneksel milli bayram ve günlerinin kutlanması; dil, eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetler ile dini inançlara getirilen yasak ve kısıtlamaların kaldırılması ve Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetlerine izin verilmesi noktasında yapılacak tüm girişimlerin desteklenmesi; Kırım’ın milli lideri Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu ve arkadaşlarına getirilen Kırım’a giriş yasağının kaldırılması için kampanyalar düzenlenmesi; siyasi görüşleri nedeniyle gözaltına alınanların serbest bırakılması, ayrıca lisans verilmeyerek yayınlarına son verilen QHA (Kırım Haber Ajansı), ATR Televizyonu ve diğer basın organları gibi yayın kuruluşlarının yeniden yayın haklarına kavuşmaları ve gazetecilerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için kampanyalar yapılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi uygun görülmüştür.
11-
Türk Dünyası konularında birlik-beraberlik ve işbirliği için çalışmalar yapan STK’ların etkinlik tarihlerini çakıştırmamaları, ideallerimizin gerçekleşmesine ve hizmetlerimizin daha etkili olmasına katkı sunacaktır.
Saygılarımızla.
Kamuoyuna duyurulu..
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.