Hemen her yıl İlkbaharda ve Sonbaharda çoğunlukla bu dönemlerde periyodik olarak kaynağından kopan ve kuzey yarımküreye doğru hareketlenen milyonlarca tonluk tozların taşındıkları gözlenmektedir. Dünyanın en büyük çölü olan Kuzey Afrika’daki Sahra’dan ve/ya Arap Yarımadası’ndan mevsimsel değişimlerin etkisi ile rüzgârlarla taşınan silt, kil, organik maddelerin veya diğer değişik malzemelerden mikronize boyutta oluşan tozların varlığı meteoroloji tarafından hepimizin dikkatine önceden bildirilmektedir. Genelde ülkemize ilkbaharda Afrika-Sahra’dan, sonbaharda ise daha çok Arap yarımadasından tozlar gelmektedir.
Zaman zaman başta Akdeniz’in kıyı şehirlerinde atmosferi kaplayan, görüş mesafesini kapatan ve adeta göz gözü göremeyecek durum getiren bu tozların etkisiyle araçların üzeri, evlerin camları ve evlerin içi adeta kiremit kırmızısı rengine bürünür. Çevre ve hava kalitesi için zararlı oldukları söylenebilir. Kiremit kımızı renginin kaynağı tozların kopup geldiği toprakların içerdiği demir mineralidir. Demir kimya bilimi anlamında oksitlenince kırmız rengi alır, indirgenince de sarımsı renge bürünür. Bunu en güzel taban suyunun mevsimlere göre yükselip indiği toprak profillerinde çok daha net gözlemlemek mümkündür.
Tozların Ekolojik Önemi Nedir? Atmosferdeki çöl tozlarının ve mineral içeriği olan diğer 10 mikrondan daha küçük toz parçacıklarının yüzeyine çarpan uzun dalga boyundaki kızıl ötesi güneş ışınlarının bir kısmının emilmesi (filtrelenmesi), bir kısmının da geriye yansıtılması ile kırmızı renk oluşmaktadır. Genelde zaman zaman atmosferdeki farklı renklerin görülmesinin nedeni de atmosferdeki gazlar ve asılı materyallerin kimyasal içeriğine bağlı olarak değişen şekilde yansımasıdır. Genelde kil minerallerinin 2 mikrondan daha küçük parçacıklar halinde olması ve içeriğindeki demir ile diğer elementlerin yansıttıkları ışınların farklı renk alması da önemlidir. Atmosferdeki tozların yağış oluşturma konusunda yoğunlaştırıcı etkisi yanında, güneşten gelen ışınların tozların yüzeyinde tutulması ve geriye yansıtılması, küresel ısınmaya neden olan ışın etkisinin azalmasına yol açarak, denizleri soğutma yoluyla ısınma hızını da kesebilir.
Tozların Bitkiler İçin Besleyici Özelliği Ne Denli Önemli? Asıl konu tozların rengi değil, gelen tozların toprak, bitkiler ve diğer canlıların yaşamı için olan önemleridir ve toprak bilimcileri olarak konunun öneminin farkındayız. Genelde toprak yüzeyindeki bitki ve orman varlığını kaybetmiş Sahra gibi bir zamanlar ormanlık, son derece verimli yeşil bitki örtüsü olan alanlarda iklim değişimi ve doğanın iyi yönetilememiş olması sonucu ağaçların ve bitki köklerinin olmaması sonucu çıplak toprak yüzeyinden rüzgâr etkisi ile koparılan toprak taneleri,/tozları havada uçuşarak ulaştıkları yerde yer yüzeyine çökmektedirler. Her ne kadar çevresel kirlilik yaratmış olsalar da aslında çöl tozları toprak verimliliği, bitkilerin beslenmesi ve denizlerin gıda kaynağı olarak yararlı etkiye sahiptir.
Çölleşen ekosistemlerden kopan ve rüzgârla taşınan tozlar, hava kirliliği ve insan sağlığı için sorun olabilir, ancak diğer taraftan ekolojik denge için tam tersine olarak önemli katkı da sağlayabilirler. Atmosferdeki hafif materyalin içindeki organik bileşiklerin varlığı da düştüğü toprakların verimliğini artırmış olur. Tozların ekosistemdeki toprak verimliği yanında bitkilerin gereksinim duyduğu mikro elementlerin yapraklar üzerinden sağlanmasına yardım etmesi de demir noksanlığını gidererek bitkilerin verimliliğini arttırır. Atmosfere savrulan oksitlenmiş kil minareleri ve diğer mineraller atmosferdeki nem ile birleşince indirgendiğinde, bitkiler tarafından daha rahat alınabilen Fe+2 formuna dönüşür ve karasal bitkilerle ve ormanlar için bulunmaz bir gübre kaynağı oluştururlar.
Tozların Sağlık ve Çevre üzerindeki Etkisi!
Evet, bozunuma uğramış ve çölleşen toprak ve kara parçalarından fiziksel olarak kopan tozları hava kalitesini olumsuz etkiler, solunum yolu hastalıkları artar, tozların atmosferde yer yüzeyine düşmesi sonrası ciddi temizliklerin yapılmasını gerektirebilir. Büyük miktarda deterjanın giderinden çok çevreye verdiği kimyasal zarar ayrıca önemsenmeli. Diğer taraftan ekosistemdeki toprak ve bitkiler ve deniz canlıları için gıda kaynağı olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.
Sonuç olarak; tozun çıkması istenmeyen bir durum, toprak bozulması ve ayrışmadır. Ancak her şeyin bir nedeni ve birde sonucu vardır. Birleşik kaplar etkisi ile olumsuzluklar kadar olumlu etkileri de varır. Doğanın işleyen kuralı bu. Yararını ve zararını, etkilerini belirlemeliyiz. Ancak gerçeği öğrenmek ve olası risklerden karşı önlem almamızı sağlaması bakımından konunu her yönüyle irdelenmesi ve araştırılması önemli.
28 Nisan 2024, Adana
iortas@cu.edu.tr