Küreselleşen dünyada siyasi düzeyde yaşanan olaylar gerginleşirken, bu durum devletlerarası ilişkilerin sertleşmesi ve savaşların artmasıyla sonuçlanıyor. Fakat buna rağmen Azerbaycan ve Türkiye günümüzde dünyanın sıcak noktalarından ve ipek yollarından biri olan Güney Kafkasya'da kalıcı barışın sağlanması için yoğun ve istikrarlı bir şekilde çaba sarf etmektedir.
Türkiye ve Azerbaycan derin köklere sahip bir devlet geleneği kapsamında 3 yılda mekik ve zirve diplomasini kullanarak, gerek stratejik gerekse de jeopolitik düzeyde ilerlemeler kaydetmiştir. Şuşa Beyannamesi'nin taraflarca kabulünün ardından bölgede diplomatik güçle söz sahibi olmaya devam edilmektedir. Bununla birlikte bölgedeki diğer Türk devletlerini de ekonomik ve stratejik iş birlikleri projelerine dahil ederek onların ekonomik açıdan kalkınmasına ve dışa bağlılığına son vermeye yönlendirmekle bölgede söz sahibi konumuna gelmiştir.
Bölgedeki Türk devletlerinin ekonomik ve stratejik iş birliği kapsamında Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan Cumhurbaşkanları 14 Aralık 2022 tarihinde Türkmenistan’ın Türkmenbaşı şehrinde düzenlenen Birinci Zirve Toplantısında bir araya gelmişlerdir. Bu zirvenin her üç ülke açısından da ayrı ayrı önem taşımaktadır. Yapılan açıklamalara dikkat edersek, bu zirvenin önemini daha ileri ve geniş kapsamlı projelerin başlangıcını oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, zirvenin gerek bölgesel iş birliğine, ulaşım, lojistik gibi ticaret alanlarında ilişkilerin genişletilmesine büyük katkı sağlayacağını ifade etmiştir. Zirvedeki her üç ülkenin liderleri kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda daha derin ve daha geniş ekonomik ve stratejik kapsamlı ilişkilerin oluşturmaya yönelik olan ilgilerini ve düşüncelerini açıkça vurguladılar. Diğer taraftan üç lider de ekonomik perspektifler ve bu çerçevedeki müşterek vizyonu belirlemiş oldular. Her üç ülkenin halklarının birbirine etnik, dini ve kültürel kökler ve ortak ahlaki değerlerle sıkı sıkıya bağlı oldukları sabittir.
Son 3 yılda pandeminin dünyada vurduğu küresel ve ekonomik düzeydeki enflasyondan neredeyse etkilenmeyen devlet kalmadı. Bunun yanı sıra 2020 yılında pandeminin en yoğun günlerinde Azerbaycan’ın kendi arazilerini işgalden kurtarması ve bu dönemde diplomasiyi iyi kullanarak ekonomik ambargolarla karşı karşıya kalmasında, başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın ve Azerbaycanlı diplomatların diplomatik girişimleri ve gayretleri inkar edilemez. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, zirvede Azerbaycan'ın Türkiye ve Türkmenistan ile ekonomik ilişkilerinin hızla geliştiğini ve 3 devlet arasındaki ilişkilerin stratejik ittifak düzeyine yükseldiğini ifade etmiştir.
Nitekim ulaşım-lojistik ve diğer alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi sonucunda 2022 Ocak-Ekim döneminde Azerbaycan'ın Türkiye ile ticaret cirosu %45 artarak 5 milyar dolara ulaştığını görmekteyiz. Karşılıklı yatırımlara baktığımız zaman ise, Azerbaycan'dan Türkiye ekonomisine yaklaşık 20 milyar dolar, Türkiye'den de Azerbaycan ekonomisine yaklaşık 14 milyar dolar yatırım yapıldığı görülmektedir. Neticesinde bu yıl Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye arasındaki ticaret cirosu 5 kat artmıştır ki, bu da rekor bir gösterge durumundadır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanının açıkladığı rakamlar, Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla geliştiğini doğrulamaktadır. Böylece üç ülke arasında ulaşım ve lojistik alanında büyük başarılar elde edilmiş, ulaşım bağlantılarında yeni işbirliği fırsatları açılmış ve çok sayıda proje hayata geçirilmiştir.
Ülkelerimizin bu alanda yaptığı yatırımların, yeni ve modern altyapının oluşturulmasında önemli rol oynadığını ifade etmekte fayda vardır. Azerbaycan bilindiği üzere uzun yıllardır Karabağ sorunu nedeniyle savaş koşullarında yaşayan ve ekonomik kaynaklarının çoğunu askeri lojistike harcasa da, ekonomik açıdan uluslararası projelerde gerek "Doğu-Batı", gerekse de "Kuzey-Güney" ulaşım koridorlarında aktif bir katılımcı olarak demiryolu, karayolu taşımacılığı ve hava taşımacılığı ile ilgili tüm önemli projeleri hayata geçirerek en önemli bir geçiş ve "ipek yolu ülkesi" haline gelmiştir.
Azerbaycan’ın ekonomik alandaki bu başarısı Türkiye'nin, Türkmenistan'ın ve tüm Türk devletlerinin ortak başarısı niteliğindedir. Kafkasya bölgesinde ne kadar ekonomik ve askeri bağımsızlık ve istikrar olursa, Azerbaycan’ın da bir Türk soylu devlet olarak o kadar bölgede söz sahibi olma imkânı artacaktır.
Türkmenbaşı Zirvesi kapsamında Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye arasında 5 anlaşma imzalanmıştır ve bunlar, ticaret, bilim, eğitim, kültür, gümrük, enerji ve ulaştırma alanlarını kapsamaktadır. Türkmenbaşı zirvesi çerçevesinde, taraf devlet başkanlarının imzaladığı protokoller ve açıklamalarındaki detaylar aşağıdaki gibidir:
• Ana hedef olan ve projenin esas prototiplerini oluşturan "Zengezur" koridorunun açılması Türkmenbaşı zirvesinin ilk adımını oluşturmakta ve zirvedeki anlaşmalar aktif şekilde faaliyete başlayacaktır.
• Zengezur koridorunun Azerbaycan topraklarından geçen kısmındaki tüm ulaşım ve al yapı çalışmaları 2024 yılında tamamlanacak ve bunun sonucunda yeni bir ulaşım ve ekonomik alandaki ipek yolu koridorunu oluşturulacaktır.
• Günümüzde Bakü Uluslararası Deniz Ticaret Limanı, Türkmenistan ve diğer devletlerden yılda 15 milyon ton taşımacılık yapılmaktadır. Bu kapasitenin Zengezur koridorunun tamamlanmasına kadar Bakü Uluslararası Deniz Ticaret Limanında 25 milyon tona hacmin taşınması için gerekli kaynağın Azerbaycan devleti bütçesinden ayrılması planlanıyor. Ki bu da Türkmenistan’dan deniz yolu ile gelen ve Azerbaycan’ın Zengezur koridoru vasıtasıyla Türkiye’ye ulaştırılacak tüm yüklerin Avrupa’ya aktarılmasına büyük olanak sağlayacaktır.
• Elet Serbest Ekonomik Bölgesi'nin temeli bir yıl önce atıldı. 2017 yılında Bakü-Tiflis-Kars demiryolu açıldı. Günümüzde de Azerbaycan devleti hazinesinden bu projeye 100 milyon dolardan fazla yatırım yapılacak ve iletim kapasitesi beş kat artacaktır. Hazar Denizi'nde 50 gemilik en büyük ticari filoya sahip ülke şu an Azerbaycan’dır. İlaveten de 18 kargo uçağından oluşan bölgenin en büyük sivil hava kargo filosuna sahip ülke de Azerbaycan. Böylelikle Zirvede yapılan anlaşma kapsamında Türkmenistan’dan gerek deniz ulaşımı gerekse de hava kargo uçakları vasıtasıyla tedarik edilen yükler, Bakü’den Zengezur koridoru vasıtasıyla Türkiye’ye ulaştırılacak ve buradan da Avrupa pazarına aktarılmasına yönelik sözleşme maddeleri de mevcuttur.
• Zirve kapsamında bölgede yeni ulaşım ve haberleşme projeleri için de ayrıca yer verilmiştir.
• Türkmenbaşı zirvesinde alınana kararlarda, yeni meydan okumaların ve tehditlerin önlenmesi için, ekonominin ana alanlarına ek olarak, güvenlik, savunma ve savunma sanayii gibi alanlarda üçlü iş birliğinin genişletilmesi gündeme gelmiştir.
• Bu arada Türk devletleri coğrafyasının ekonomik ciro potansiyelinin 4,5 trilyon doları geçtiğini de belirtelim. Bu da zaten Türk devletlerinin gerçek bir güce dönüştüğünü teyit ediyor. Aslında Türk Devletleri Birliğinin yeni bir dünya gücü olabilmesi kimseyi şaşırtmayan olağandışı bir gerçek değil. Bu da ekonomik ilişkilerin hukuki gelişimini sağlayan bir unsurdur.
• Anlaşmada Türkiye’ye, Türkmenistan ve Azerbaycan'dan elektrik nakli konusunda çalışmaların başlatılması ile ilgili bir maddeye de yer verilmiştir.
• Günümüzde uluslararası konjonktürdeki savaş ve bölgesel istikrarsızlıkların sonucunda, muhtelif alanlarda tedarik zincirlerinin korunmasında ulaştırmanın önemini hatırlattığını görmekteyiz. Nitekim tedarik zincirlerinin en önemlisi olan enerji arzı güvenliği şu an dünyanın gündeminde olduğu gibi bu zirvenin de gündemini kapsamaktadır. Bu sebeple Avrupa’ya enerji arzının sağlanması açısından Türkmen gazının Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması protokolde yer almıştır.
• Transit yol olan Azerbaycan ve Türkiye ipek yolu güzergahını daha da etkin hale getirmek amacıyla 3 devlet arasında sınır geçişlerini ve gümrük işlemlerini hızlandırması ve zirvenin 3 ülkesinin de karayolu taşımacılığı için kara yolu geçiş ücretlerinin ve vizelerin kaldırılması veya düşük bir geçiş ve vize ücretleri belirlenmesi hususunda anlaşma yapılmıştır. Böylelikle geçiş ve vize ücretlerinin kaldırılması veya indirilmesi ilaveten de ülkeler arasındaki, vize sürelerinin uzatılması ticaret hacmimizi arttırmaya sebep olacaktır.
• Eğitim-öğretim alanlarına yönelik protokoller imzalanmıştır. Bu kapsamda Azerbaycan’ın Gebele şehrinde her yıl Türk gençlerinin belli bir süre tatil yapması, ayrıca Türkmenistan’ın Avaza şehrinde her yılın belli bir ayında değişim programlarıyla eğitim görmesi planlanmaktadır. Yine öğretmenlerin bu bölgelere Türkiye’den gönderilmesi, gerek Azerbaycan’ın Gebele şehri gerekse de Türkmenistan’ın Avaza şehrini tanımaları eğitim, dil, kültür ve din itibarıyla zirve ülkelerinin birbirlerini tanımakta ve geliştirmekte çok önemli bir faydalar sağlayacaktır.