Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıl kutlamaları 29 Ekim günü sabahtan, gece yarısında kadar halkımız tarafından muhteşem bir şekilde yaşanıldı. Milyonlar Cumhuriyet’e ve devlete olan sevgilerini gösterdiler. Çocuklar ve gençlerde bu kutlamalara katıldılar. Kısacası 29 Ekim 2023 günü tarihe geçen bir gün oldu.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’na girmesi ile başlayan süreçte Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yenilmesi ile Osmanlı da işgal edildi. İstanbul 5 yıla yakın süreçte işgal altında kaldı. Osmanlı’nın Başkenti bu yıllarda bir kurtarıcı bekliyordu.
1918’de İstanbul’a gelen Mustafa Kemal, düşman donanmasını Boğaz’da demirli görünce meşhur kehanetini söyler:
"GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER”..
Şişli’deki evinde otururken gelenlere görüşünü şöyle açıklıyordu. Anadolu’ya geçip halkı örgütleyip silahlandıralım ve bu işgalden ülkeyi kurtaralım. İngilizler ise onunla ne yapacağını bilemiyorlardı. Tutuklayıp Malta Adası’na sürgüne yollamak istiyorlardı ama halkın arasında onun sevildiğini biliyorlardı. Halk isyan edebilir korkusu içindeydiler.
İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanı Armastorng “Bozkurt” kitabında şunları yazıyordu. “Biz Mustafa Kemal’i ne yapalım diye düşünüyorduk. Çünkü onun Anadolu’ya geçip 80 bin kişiyi silahlandırırsa, bizi İstanbul’dan atabileceğini biliyorduk”.
İstanbul’dan Samsun’a Bandırma Vapuru ile giden Mustafa Kemal’i yakalamak için Samsun’a peşinden çıkan İngilizler, Havza’ya kadar takip ettiler. Milliyetçi Çeteler onları durdurunca İngilizler geriye döndüler.
Erzurum ve Sivas Kongreleri’nden sonra Ankara’ya geçen Mustafa Kemal ilerleyen Yunan Ordusunu ancak düzenli bir ordunun durduracağını biliyordu. Bütün ağırlığını buna verdi. Zaferler de böyle geldi. Onun Askeri Zekası’nın dışında "parapsikolojik yetenekleri" ile İzmir’de aldığı kararlar, zaferden sonra Trakya ve İstanbul’un işgalden kurtulmasını sağladı.
Türk Ordusuna en büyük yardımı ise Sovyetler Birliği vermiştir.
Lenin Türkiye’ye silah, cephane, malzeme ve para yardımı yapararak, Batı ile savaşan Mustafa Kemal’i desteklemiştir. En önemlisi Mermi Fabrikası Karadeniz’den mavnalarla taşınıp, Ankara’ya getirildi. Fabrika monte edildi. Türk Ordusu’na mermi üretilmeye başlanıldı.
Türkiye ise bu iyiliğin karşılığını 2. Dünya Savaşı sırasında Alman Gemilerinin Boğazlardan geçişini engelleyerek verdi. Rusya’da desteksiz kalan Alman Orduları savaşı kaybetti.
Ve İngilizlere yenilgi tattıran Mustafa Kemal’e olan düşmanlıklar, bugün de bitmedi ve bitmeyecekte. Türk Milleti, 100 yılda devletin ne kadar önemli olduğunu Filistin -İsrail Savaşı’nda gördüler. Bir yanda 1948 yılından beri devlet kuramayan Filistin Halkı, diğer yanda devlet kuran ve şiddet uygulayan İsrail Devleti’ni gördü. Bunu düşünerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar önemli olduğunu hissettiler.
Coğrafi olarak Dünya’nın hem güzel hem de sıkıntılı bölgesinde olan Türkiye’nin güçlü ordusu olmak zorundadır. Bu ülkenin baş düşmanları, sözde dost diye görünen ABD ve İngiltere’dir. Özellikle Amerika’nın yaptıklarını görüyoruz.
TV’lerde konuşan akademisyenlerin uzmanların hepsi "Amerika’nın İsrail sevgisi"nin ne olduğunu bilmiyorlar. ABD için İsrail Kutsal Ülkedir. Kendilerini de kutsal ülke gören bu ikili ve ona destek veren Avrupa Ülkeleri, Filistin’deki katliama ses çıkarmıyorlar. Üstelik İsrail'e destek veriyorlar. Bu savaş değil bir soykırım iken, İslam Dünyası’nın pasifliği de ortada duruyor. O yüzden güçlü bir Türkiye’den kimler rahatsız olur? Tabii ki NATO Üyeleri. Sonuçta Avrupa ve ABD bizim dostumuz falan değildir. 100 Yılda milyonların meydanlara dökülmesi bence bunlara bir mesajdır.
ATATÜRK DİYOR Kİ;
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır..”
Bu sözler, bizce bir kehanettir. Bunları ve daha nice Atatürk kehanetlerini, "ATATÜRK'ÜN KEHANETLERİ" ve yine "ATATÜRK ve PARAPSİKOLOJİ" Kitaplarımı yazdım; 100 Yılımızın coşku ile kutlanması için dünyaya mesajdır.