Bir gün bir kilisenin kapısında iki dilenci peydah olur.
Biri temiz pak yüzlü, diğeri pasaklı, insanların yüzüne bakmaktan kaçındıkları cinsten.
Temiz olanın önünde bir yazı; "ben yoksul bir Hristiyanım, lütfen yardım edin."
Karanlık suratlı olanın da önünde bir yazı var; "Bütün varlığını kumarda ve zinada kaybetmiş bir Yahudiyim. Paraya ihtiyacım var."
Pazar ayininden çıkanların hepsi, öfkeyle Yahudi dilencinin önünden geçip,
Hıristiyan dilenciye sadaka veriyorlar. Haftalarca böyle sürüp gidiyor bu iş.
Sonunda papaz Yahudi dilenciye acıyor, yanına yaklaşıp diyor ki;
"Bak, haftalardır avuç açıyorsun burada, tek kuruş sadaka toplayabilmiş değilsin. Seni gören hiddetleniyor, parayı diğer dilenciye veriyor. Şu önündeki yazıyı kaldırsan, Yahudi olduğunu söylemesen, kumarı ve zinayı falan işe karıştırmasan, üç beş de sen kazanırsın."
Yahudi dilenci gülümsüyor ve diğer dilenciye dönüp şöyle diyor;
"İşittin mi Salomon? Papaz bize ticaret öğretiyor".
..
Burada ters bakış yapalım.
Adamlar yıllardır Müslüman mahallesine tezgâh açmışlar.
Kimin neye sinirlendiğine,
Kimin neye önem verdiğine,
Neye inandığına,
Nasıl inandığına kadar bütün detayları biliyorlar.
Ve ona göre söylemlerde bulunuyorlar.
Zavallı Müslüman da bu söylemlerin doğruluğuna bakmadan peşlerine düşüp gidiyor.
Müslümanın kitabı dediği O Kur’an’a bir kere olsun baktığı yok.
Kitap bu konuda ne diyor diye araştırdığı yok.
Müslüman olayları muhakeme etmiyor.
Ayet ve hadislere bakarak olanları mukayese etmiyor.
Kur’an’a göre;
Doğru kimdir.
Münafık kimdir.
Yalancı kimdir.
Beytül maldan bir hırka alanın hükmü nedir.
Bunlara aldırış ettiği yok.
Başkasının işlediği günahı sırtlanmış gidiyor.
..
Yalan söyleyenlere Kur’an münafık diyor.
Bunların yeri ve yurdu cehennemdir.
Adam çıkmış yapmadığı şeyi ben yaptım diyor.
İnsanlar araştırmadan bunları dinleyip bir de alkışlıyor.
Bakın Bakara suresinin 10,11 ve 12. Ayetlerine. Yalan söyleyen münafıktır.
Bunları Yaradan cehennemine atacağını söylüyor.
Ama Müslüman hala kararında inat ediyor.
Beytülmalden bir hırka alana Kur’an cehennemliktir diyor.
Peygamber zamanında savaşta şehit düştüğü söylenen ve Beytülmalden bir hırka alan sahabenin bile cehennemlik olduğunu Peygamberi Ziyan söylüyor.
Yetimin hakkını yiyenlere Kur’an, “kursaklarına ateş dolacaktır” diyor.
Ama Müslüman Allah’ın haram kıldığı işleri yapanların peşine düşmüş gidiyor.
Habur’da Oslo’da görüştüklerini, kurduğu çadır mahkemeleri bir kenara bırakıp,
“PKK ile işbirliği yapıyorlar” demeleri,
“14 Mayıs 2023 darbe girişimidir” gibi sözler,
Düştükleri bir telaşın neticesidir.
Adeta kendilerine meşru gördüklerini bir başkası için reva görmüyorlar.
Kendilerine gelince helal, başkalarına gelince haram üslubu hiç hoş bir üslup değil.
Demokratik yolla gelince mubah da,
Demokratik yolla gitmek neden darbe girişimi olsun.
Üstelik bu tarihi açıklayan da cumhurbaşkanıdır.
Bu ifadeye göre Cumhurbaşkanı darbeci mi olacak.
İpe sapa gelmez laflarla artık bu milleti de bıktırdılar.
..
Bunları asıl korkutan yaptıkları işlerin karşılığında bağımsız mahkemelerde yargılanma korkusudur.
Hiçbir şey ila nihaiye değildir.
Bir kullanım süresi ve sonu vardır.
Yaptığınız iyi şeyler var ise elbette bunlar takdir edilecektir.
Lakin siz de iyi şeyler yapmadığınız sonucuna kapıldınız ki korkunuz belki de bundandır.
Yaptıklarınızın karşılığını bulmada yargılanma korkusu sizi uykusuz bırakıyor.
Yolun sonu görünüyor.
Bu ülkede artık Salomon ticareti son bulmalı.
Dürüst şeffaf ve adil bir yönetim anlayışı gelmelidir.
Sandığa bunun için gitmeliyiz..