Sağlık için spor yapmaya karar verdiğimizde; “başlangıçta yapılması gereken spor” ağır ve yorucu egzersizlerden ziyade hafif tempolu, uzun süreli yürüyüşler, egzersizler veya vücudu fazla zorlamayan hafif tempolu kısa koşular şeklinde olmalıdır.
Zaman içerisinde sistematik olarak, giderek artan bir tempoda fiziksel hareketlerin ve süresinin artırılması daha faydalı olacaktır.
Ayrıca her hareketimizde farklı kaslarımız devreye girdiği için aktivite süremiz ne olursa olsun hareketlerin çeşitlendirilmesi önemli ve gereklidir. Günlük hayatımızda; asansör ve yürüyen merdivenler yerine “yürünen merdivenleri” kullanmak alışkanlık haline getirilmelidir.
Yapılan bilimsel araştırmalar insülin direncinin ilk etapta hareketsizliğe bağlı olarak bacak kaslarında başladığını, daha sonra ise karaciğer ve diğer organlarda geliştiğini göstermiştir.
Bu nedenle yapacağımız günlük fiziksel aktivitelerde özellikle bacak adalelerini çalıştırarak insülin direncinin önlenebileceği gibi gelişmiş olan insülin direncinin de geriye döndürebileceği mümkün görülmektedir.
Aktivite süresi uzadıkça ve zaman içerisinde ağırlaştıkça (özellikle oruçlu iken) ihtiyaç olan enerji miktarı ve buna bağlı olarak mitokondri sayısı artacak, daha fazla yağ yakımına, daha kolay kilo vermeye ve kas hücrelerinin çoğalmasına neden olacaktır…
Ayrıca açık havada özellikle bol oksijenli ve negatif iyonlu ortamlarda (mümkün olursa çıplak ayakla) yapılacak aktivitelerin vücudumuzun toksinlerden temizlenmesi ve genel sağlığımız için daha da faydalı olduğu, yemeklerden sonra yapılan hafif yürüyüşlerin de metabolizmanın daha hızlı çalışmasında ve daha fazla enerji harcanmasında etkili olduğu bilinmelidir.
Hareket kabiliyetimizi azaltan, spor yapmamızı kısıtlayan, halsizlik, kireçlenme, toksinler, iltihap ve ödem gibi her türlü engelden kurtulmak için ise, antioksidan meyvelerden, sebzelerden ve sularından, bitkisel karışımlardan, bitkisel yağlar ve bitkisel çaylardan yararlanabilirsiniz.
Sağlıklı ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle…