“Hiçbir iş ya da meslek, yan gelip yatma yeri değildir” sözü biraz değişik haliyle hepimizin belleklerine kazınmış, yakın siyasi tarihimizde söylenmiş bir sözdür. Doğruya doğru, yerinde, su götürmez, karşı tezi ve savunması olmayan, kısacası on ikiden vurumlu bir saptamadır.
Bu betimleme, tüm meslek ve uğraş alanları için geçerli olup; hazır ve kolaydan servete konmuş haramzadeler ile mesleklerinde işine ve uğraşına hile katıp, kaytarıp, çalışıyor görünüp ense ve başka yerlerini ovalayıp okşayan, arkası ve hamisi olan havadan kazananları, aylakları, emek olmadan yemek başına emekçiden önce oturanları ve saymakla arkasının gelmeyeceği tufeylileri kapsamamaktadır.
Yol üstünde şut çektiğiniz taş, kuruyup yere dökülmüş bir yaprak, öööff iğrenç kokuyor dediğiniz dışkı, lisan-ı hal ile dile gelseler, "Bre ahmak insanoğlu, bizim üstlendiğimiz görevleri kavrayamamış isen, suç bizde mi" diye yanıt verdiklerine tanık olursunuz.
Yaratılmış her nesnenin işlevleri apaçık ortada iken, sen ne diye yan gelir yatar, işine yürekten sarılıp, hizmetini ruhunla yoğurup, topluma sunma asaletini göstermezsin!
Diye sormazlar mı insana?
Belalı bir coğrafyada üstümüze, dünya insanlarının tepesine Çin’den kamikaze gibi çöken pandemi sürecinde, depremler ve felaketlerde “ön saflarda ölüme atlayıp gidenler” kimlerdir sorarım size?
Kimlerdir söyleyin kimler?
Yanıtınız, bazı IQ’ü düşüklerin, ruh sağlığı sıfırın altında eksileri görmüşlerin şiddet uyguladığı SAĞLIK ÇALISANLARI olacaktır biliyorum.
Peki, sağlık çalışanlarının dinlenme, uyuma, tatile çıkma, aile ve evlatları ile daha çok birlikte olma hakları yok mudur?
Peki, onca sorumluluk, bedenen zihnen tükenmişlik anlarında hata yapma payları yok mudur?
Hastalanma durumları yok mudur?
Vardır elbet olmaz mı? Makina değiller ya..
Ama kendilerinin ve yakınlarının tedavileri sırasında ve sonraki kayıplarında saydıklarımızın hiçbirine hayat hakkı tanımayan bir kısım akıl yoksunu sürüsü, suç makinaları yaşıyor aramızda.
Ölümüne çalışan, çalıştırılan bu saygın insanlara bu suç makinaları gün geçmiyor ki saldırmasınlar.
Yakınlarının yitirilmesinde ölüm meleğine hesap soracakları yerde, adres şaşırıp, sağlık çalışanlarına saldırıyorlar.
Güdük ve kıvrımsız beyinlerini çalıştırıp, pandemide yaşamını yitiren yüzlerce SAĞLIK ŞEHİTLERİMİZİ akıllarının ucuna bile getiremiyorlar..
Sanırım, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının sayısı, moral faktörler nedeniyle de gizli tutulmuştur...
Bütün sağlık çalışanlarının, tüm nüfusa göre her gün, ölümle daha çok burun buruna olduğu gerçeği apaçık ortadadır.
Kendi Bayramlarında dahi yan gelip yatmayan, omurgası ve iradesi çelikten, biyonik, mekanik hatta robot sayılan, gerçekte ise bizler kadar hastalıktan ödü koparak görev yapan insanlardır sağlık çalışanları.
SAĞLİK CAMİASI ARASINDAN YİTİRDİĞİMİZ ŞEHİTLERİMİZİN ÖNLERİNDE SAYGIYLA EĞILIYORUZ.
NURLU CENNET BAHÇELERİNDE DİNLENSİNLER.
UNUTMAYALIM, TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ MİLLET OLARAK, HER DEVİRDE BAŞ TACIMIZ, ÇÖLDEKİ BİR YUDUM SU KADAR İHTİYACIMIZ..
İŞİNE VE MESLEKLERİNE RUH KATAN DİĞER TÜM MESLEK MENSUPLARI GİBİ..