Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ilk günlerinde, uzmanlar Rus hacker'ların Ukrayna'nın altyapısını devre dışı bırakacağı saldırılar düzenlemesini ve Siber Saldırılar yapmasını bekliyordu. Bu saldırılar gizlice yapılıyor mu? Dijital Dünya her geçen gün hayatımıza girerken, İnternet Alt Yapısı güçlü olan Rusya hacker'ları kullanıyor. Son yıllarda bir çok Rus Hacker ABD’nin Bankalarının yanı sıra Pentagon, Beyaz Saray, askeri ve ekonomik tesislere saldırıyorlardı. Bazı hackerlar ise bu bankalardan milyonlarca Dolar’ı kendi hesaplarına aktardılar. FBI belirlediği bu isimlerini yargılamak için istediğinde Putin bu isimleri vermedi.
Gelişen teknolojiyle birlikte sanal alem askeri ve ekonomik çatışmaların için en son cephesi haline geldi. Siber saldırılar, nispeten daha zayıf olan ülkelerin, konvansiyonel anlamda askeri üstünlüğü bulunan ülkeler karşısındaki gücünü artırdı.
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş tüm gücüyle devam ederken, bunun daha önce benzeri görülmemiş bir siber savaşı tetikleyebileceği endişesi de gittikçe yaygınlaşıyor. Uzmanlar her iki ülkeyi de yakından izliyor. Dünyanın önde gelen bilgisayar korsanlığı süper güçlerinden birinin içinde bulunduğu savaşın, çevrimiçi ortama da sıçrayabileceğinden, büyük bir çatışmaya ve fiziksel savaşlardan daha uzun sürebilecek bir krize yol açabileceğinden korkuluyor.
Ocak ayında Ukrayna’nın hedef alındığı bir Siber Saldırı ile Kiev’de bulunan 70’ten fazla devlet kurumunun web sitelerini tahrip edip, sistemlerini çalışamaz hale getirmişti. Rusya ise bu saldırıyı reddetti.
Batı'daki güvenlik kurumlarının yetkilileri yıllardır Rusya'nın bilgisayar korsanlarının yapabileceklerinden endişe duyuyor ve tahribat gücü yüksek bir saldırı sürprizine karşı daima hazırda bekliyorlar. Uzmanlar yıllardır, bir sonraki savaşın sanal alemde yaşanacağını söylüyor.
Rusya'nın yanısıra Ukrayna da Siber saldırılar yapıyor olabilir. Bu savaşta yapacağı siber saldırıları gelecekte ABD ve Avrupa ülkelerde de deneyebilirler. Dijital Saldırılar sonucunda ülkelerde kaos ortaya çıkar. Havalimanlarından, başlayarak resmi kurumlar, fabrikalar, askeri tesisler her zaman hedefte olur. Bu saldırılar meydana gelirse, bilişim hizmetlerinde ciddi bir kayıp yaşanabilir, bu nedenle birçok hükümet, işletme ve bilişim sistemlerine yatırım yapmak zorundalar.
RUSYA SİBER CEPHEDE GÜÇLÜ
2012'de, dönemin ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, siber saldırı sonucunda yolcu trenlerinin raydan çıkarılabileceği, su kaynaklarının çıkarılabileceği bir kirletilebileceği veya elektrik şebekesinin devreden çıkartacağını belirtmiş ve bunu “Siber Pearl Harbor” olarak nitelendirmişti. Panetta, böyle bir saldırının ‘ulusu felç edip şoka uğratacağı’ konusunda endişeleniyordu. Ancak İngiltere hükümetinde eski bir siber güvenlik yetkilisi olan Ciaran Martin'e göre, dünyanın önde gelen saldırgan siber güçlerinden biri olmasına rağmen, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali şimdiye kadar tamamen geleneksel şekilde ilerledi.
Joe Biden ise Rusya’yı ABD’nin altyapısını hedef alacak herhangi bir saldırıya cevap vermeye hazır olduğu konusunda önceden uyardı. Rusya şimdiye kadar siber cephede sessizliğini nispeten korusa da uzmanlar dikkatli olunması gerektiğini söylüyor.
ABD Ulusal Güvenlik Ajansı ve Merkezi Güvenlik Servisi'nin eski genel danışmanı Glenn Gerstell, “Gelecekte böyle bir şey yaşanmayacağını düşünmek fazla cesur davranmak olur ama Ukrayna altyapısına yönelik tamamen yıkıcı saldırılarla ilgili beklenti henüz gerçekleşmedi” dedi. Siber Uzmanlar, ulusal güçlerin artık saldırıları savuşturmak için eskisinden daha hazırlıklı olduğunu, bu nedenle bazı büyük hack'lerin sessizce önlenmiş olabileceğini söylüyor. ABD, hem özel hem de kamusal siber savunma kaynaklarına milyarlarca Dolarlık yatırım yaptı. Ukrayna da 2015'teki elektrik şebekesi saldırısının ardından son yedi yılını altyapısını güçlendirerek geçirdi.
Rusya’nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinden sonra Ukrayna’ya yönelik siber saldırılarda ciddi artış yaşandı. 2015-2016 yıllarında Ukrayna’daki ana dağıtıcı elektrik santralinde düzenlenen bir dizi siber saldırıda neredeyse çeyrek milyon Ukraynalı elektriksiz kaldı.
Siber güvenlik uzmanı ve Beyaz Saray eski istihbarat şefi Theresa Payton, Rusya'nın eşgüdümlü dezenformasyon kampanyalarına, bilgisayar korsanlığı operasyonlarından daha fazla kaynak yatırıyor gibi göründüğünü söyledi. Payton, “Henüz büyük saldırılar yaşanmamış olması gelecekte yaşanmayacağı veya şu anda devam eden başka saldırılar olmadığı anlamına gelmiyor” diye konuştu. Siber Savaşın olup olmadığı şimdilerde bilinmiyor.
Rusya, en iyi silahlarından biri olan siber gücünü kullanıyor mu? Bilinmesi gereken soru budur.
Ne var ki siber operasyonlar Afganistan, Irak ve Suriye gibi ülkelerde yaşananların da gösterdiği üzere, beklendiği kadar belirleyici olamayabiliyor. Modern bir siyasi savaş biçimi olan bu operasyonlar savaş kazandırmaktan ziyade, aldatma, yıkım ve propaganda amacı güdüyor.
Grugq olarak bilinen ünlü bilgi güvenliği araştırmacısı Thaddeus E. Grugq, Ukrayna'nın siber bilgi alanında Rusya'ya üstün olduğunu söylüyor.
Rusya'nın işgalinin ardından Ukrayna dünyanın dört bir yanındaki gönüllülerle bir "BT Ordusu" kurdu. Çeşitli hacker grupları Rusya kurumlarını ve Kremlin yanlısı Rus medyasını etkisizleştirmek için hamleler yaptı.
Diğer yandan özel sektör de harekete geçti. YouTube, Meta, TikTok ve Twitter gibi teknoloji şirketleri, Rus destekli aktörler başta olmak üzere dezenformasyonun paraya çevrilmesini önlemek için adımlar attı. Microsoft ve Alphabet gibi firmaların da Ukrayna'ya yönelik tehditleri belirlemek, güvenlik açıklarını kapatmak ve bilgi paylaşmak için fazla mesai yapmasıyla küresel teknoloji sektörü siber savunmada önemli bir rol oynuyor.
Dahası Rusya'nın siber saldırı düzenleyebileceği beklentisiyle ABD ve İngiltere, Aralık ayında Ukrayna'ya siber savunma ekipleri göndermişti. Ekipler, Ukrayna'nın siber savunmasını desteklemeye halen devam ediyor.
Tüm bunlar gerçekleşirken, savaş ve oluşturabileceği siber riskler korkutmaya devam ediyor ve pek çok soru da cevap arıyor.
Yeni dünya düzeninde savaşlar siber yollarla mı gerçekleşecek? Rusya siber gücünü neden tam anlamıyla kullanmıyor? ‘Siber Pearl Harbor’ beklentisi gerçekçi mi? Rusya’nın siber sessizliği olağandışı mı?