Geriye gidip mazinin tozlu sayfalarına bakıyorum.
O kadar uzak değil 2022 yılının Eylül ayı.
Yaprakların döküldüğü ama umutların yeşerdiği ay.
Gözümün önüne partisinden ayrılan 15 milletvekili geliyor.
Bu milletvekilleri sayesinde meclise giriliyor ve bir parti hüviyetine bürünüyorlar.
Karşılığında da çok iddialı sözler sarf ediliyor.
“Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nu çocuklarıyla beraber’ vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir."
Bunu söyleyen;
Ya sözün hükmünü bilmezden olur,
Ya da sözünün bir geçerliliği olmazdan olur..
Yunus boşa dememiş;
“Söz ola kestire başı
Söz ola durdura savaşı"
Eğer verdiğiniz söz gereksiz ve boş ise bu söz başınızı yer.
Yok sözünüz güçlü ise bu söz savaşı bile durdurur.
Durup bir kez daha düşünmeniz gerekir bu sözlerin önünde.
Siz bunun karşılığında ne söylediniz;
“Ya tarih yazarız ya tarih oluruz"
Geriye bıraktığınız manzaraya bakarak buna siz karar verin.
Tek başınıza tarih yazacak gücünüz var mı? Yok.
Mihnet ile gelmişsiniz, palazlanınca da vurulursunuz.
Buradan ayrılırken düşünceler çakışacak.
İhanet sahibi kimdir onu bilemeyiz.
Çürük olan mı ayrıldı,
Sağlam olan mı gitti.
Milletin menfaatini düşünenler mi ayrıldı,
İhtiraslarına yenik olanlar mı gitti.
Doğru söyleyenler mi kaldı,
Yalan söyleyenler mi kaçtı.
Bütün bunların yaftası masadan kalkan için kullanılacaktı.
Kamu oyunda da çeşitli görüşlerin de oluşmasına sebebiyet verirsiniz;
"Akp’nin ekmeğine yağ sürdü" diyenler,
"İyi oldu ortada kaldı",
"Şimdi O da Bahçeli gibi saraya gider",
"Bu muhalefetten zaten bir şey olmazdı",
Bu sözler yenilecek yutulacak sözler olmayacak.
Yani vatandaşı da param parça edeceksiniz.
Hani damat giderken demişti ya “At izi it izine karıştı"..
Lakin fetvalar hep zahire verilir.
Görünüşe göre günah sizin boynunuzda kalacaktı.
Bu nedenle de günah keçisi siz olacaksınız.
Görülen köy kılavuz istemezse,
"Verilen sözlerin değeri kalmamış",
"Ahde vefa kalmamış",
"Vatandaşı milleti düşünen kalmamış",
"Her şey Allah’ın hesabına kalmış" diyenler çoğunlukta olacaktı bunu bilesiniz.
..
Karşılığını bulmayan helalleşmeler,
Karşılığını bulmayan sözler,
Karşılığını bulmayan yardımlar.
Olanlar vatandaşa olur.
Ve eskiler şöyle der: "Yırtılan kilitçi Bekir’in yakası.."
..
Görünen manzara ortadaydı; Koyun can derdinde, kasap et derdinde.
Ortada yığınla mesele varken,
Toprağın altında binlerce insanımız hala ceset halinde yatarken,
Milli bir hükümet modelinin ilanını beklerken,
Millet sizi bir umut olarak gözlerken,
Oyun bozanlık hiç de hoş olmayacaktı..
Kâbus görülen rüyadan tez uyandınız,
Geldiğiniz yar'ın başından geriye dönüşü tez yaptınız..
Eğer düşseydiniz, bu milletin gözünde bir daha güven tazeleyemezdiniz.
Zira güven gözden düşen gözyaşına benzer, bir daha yerine gelmez.
Bir kez daha gördük ki 24 saat politikada çok uzun bir zaman..