Bugün pek çok doktor, profesör veya kimyager tarafından genel sağlığımız için en büyük destek (PH mucizesi) olarak sunulan alkali diyetler, vücudumuza hiçbir fayda sağlamayacağı gibi, pek çok açıdan zarar da verebilmektedir. Çünkü vücudumuzda ki sistemler, yada organların Asit- alkali dengesi yani PH değeri, birbirinden çok farklıdır. Örneğin ağzımız 6,5 -7.4... midemiz 1,5 – 3… on iki parmak bağırsağı 9… ince bağırsak 7 – 8… kalın bağırsak 7 – 8… karaciğer 6,9… Pankreas sıvısı 7,8 – 8,5… kalp kasları 6,9… Kan 7,34 – 7,45 arasında olmak zorundadır.
Örneğin kanın PH değerinin (0.1) birim dahi değişmesi, oksijen taşıma özelliğini kaybettirerek oksijensizlikten ölüm nedeni olabilmektedir. Görüleceği gibi birbiriyle çok sıkı bir şekilde irtibatlı olan, bu organların ve sistemlerin PH değerlerini, dışarıdan herhangi bir şekilde, müdahale ile, olmaları gereken seviyelerde tutabilmemiz mümkün değildir. Vücudumuzu alkali yapmak adına tavsiye edilen yanlışlara örnek olması için, özellikle karbonat (İngiliz karbonatı dahil) yada hazır alkali sıvılar kullanma konusunda tüm okurlarımı uyarmak istiyorum. Vücudumuzun olmazsa olmaz minerallerinden, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum, dışarıdan alacağımız karbonatla etkileşime girerek birleşir ve kalsiyum karbonat (CaCO3), magnezyum karbonat (MgCO3), potasyum karbonat (K2CO3) ve sodyum karbonatı (NaHCO3) oluştururlar. Bu bileşiklerin tamamı alkali olarak kabul edilir ve bunların hepsi de sıvı asitlerle etkileşime girerek, onları bir tür tuz haline getirirler. Yani katı Asit yaparlar, katı asit kanda çözülemez ve kanın PH’ını değiştiremez. Ancak damarlarda, eklemlerde, böbreklerde ve safra kesesinde birikerek, kalp krizinden, eklem yerlerinde kireçlenme, karaciğer ve böbrek problemleri dahil olmak üzere bir çok hastalığa sebep olurlar.
PH mucizesini savunan kitapları incelediğimizde, aslında asidik olan pek çok yiyecek ve içeceğin, alkali diye tavsiye edildiğini görüyoruz. Mesela alkali diye içilmesi önerilen, limon suyunun PH’ı 1,8… zeytinyağı 1,5 – 2,5… sirke 2,9… bal 3,5… yoğurt 4.1 gibi. Yani alkali mucizesinden medet umanlar da PH değeri düşük yiyecek ve içecekler tavsiye etmektedirler. Bize düşen sistemlerin özellikle sindirim sistemi ve solunum sisteminin çalışma düzenini bozacak beslenme tarzından ve sigara,nargile, puro gibi vücudumuzda oksijen azlığına neden olacak zararlı alışkanlıklardan, kaçınarak, mümkün olduğunca, rafine edilmemiş, canlı, doğal gıdalarla vücudumuzun ihtiyacı olan tüm mineral, vitamin, yağ asitleri, element ve iz elementleri temin ederek, canlı hücre sayımızı yüksek ve bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır. Biz vücudumuzun ihtiyacını doğal yollardan karşıladığımız takdirde, hücrelerin ve sistemlerin kendi görevlerini, en muntazam şekilde yerine getirerek, sağlığımızı koruyacağından emin olabiliriz.
Sağlık dileklerimle...