68 doğumluyum...
Dolayısıyla ne 68 kuşağı olabilme şansım var, ne de 78 kuşağı...
Ben de bir kuşağım ama nasıl bir kuşak tam anlamıyla tanımlayamam herhalde... Kayıp kuşak güzel olur belki de...
Ne yaşadık ? Daha önce de yazmıştım; gaz lambaları altında ders çalışma, galvaniz leğende yıkanma, üzerine margarin ve salça sürülmüş Maşinga soba üstünde kızarmış ekmek yeme... Dağ bayır tepelerde koşturarak, kışın coşku ile yazın inceden akan derelerden toprağa yatarak uzanıp dudaklarımızla çekerek su içmeler... Telden arabalar yaparak, yine tamamen çocuk el emeği ile yapılmış güzergahı belli toprak yollarda o arabaları sürmek... Taşlı kukası, beş taşı, saklambacı, körebesi, birdir biri, uzun eşeği ve sayamadığım kadar oyunları oynayarak geçmiş masal gibi çocukluklar. Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım...
Tabi bu esnada ülkemizde hiç bitmeyen acılar, acılar, acılar... Hani çocukluğumuzda bizim haberimiz olmadan yaşanan bir sürü olaylar. Ülkenin yönünü değiştiren 1980 darbesi mesela... % 91 ile geçen 1982 Anayasası... Ayağına kurşun sıkmayı seven bir toplumun yüz karası...
Biz büyüdük, dünya kötüleşti. Büyük ihtimalle biz yaptık; büyüklerimiz yaptı ya da... Şimdi bizde sıra ve devam ediyoruz dünyamızı kötüleştirmeye...
Bir takım kendini bu ülkeyi yönetebilecek kadar adam gören zavallılarla geldiğimiz nokta bu işte. Kimse kusura bakmasın; biliyorum insanoğlunun yenilgiyi kabullenebilmesi kolay bir şey değil ama Atatürk 'den sonrası gerçekten yalan arkadaşlar. Bu iş belki de yaradılış ile ilgili bir husus olabilir. Atatürk 'ün tamamen çökmüş bir sistemi alarak ve üzerinde inanılması güç değişiklikleri yapmayı başararak yeni bir model, yeni bir tarz ortaya koyması gerçekten büyük bir olay... Çünkü tarzı tamamen milletin hükümranlığına hizmet eden bir tarz. Bakın bugün görüyoruz işte; bencil bir yapı, Osmanlıyı ve öncesindeki 16 devleti çökertmiş olan, bağnaz, tutucu, paylaşmasını bilmeyen, özgürlüğün ne olduğunu, barışın ne olduğunu, insanın ne olduğunu bilmeyen, bilmek de istemeyen bir yapı.
Allah 'ın aşkına, nedir derdiniz? Nedir bu bencil, kimliksiz, karaktersiz davranış şekliniz... Bir başkasının yaşamasına izin vermeyen, kendi doğrularını, yaradılış kurallarını koyduktan sonra bütün evreni kendi haline bırakmış olan Allah 'ın doğrusu haline getirip her şeye saldıran, yok eden, öldüren zihniyetler, davranışlar.
Karşı da kimler var? Karşıda da maalesef kin, nefret ve ölüm kusan bir düzen var. Kim bunlar? Aslında kim oldukları biliniyor belki de ama bizler normal vatandaş olarak hiçbir şeyden haberimiz olmadan yaşıyoruz. Yaşıyoruz mu? Yaşatılıyoruz mu? Ama bizim masum olduğumuz ve yeri geldiğinde de mazlum olduğumuz çok doğru. Neyse, çıkalım buradan, bu cevapları bulamayız.
Şimdi bir hatırlayalım bakalım, 2016 yılında neler oldu...
1. İstanbul Sultanahmet saldırısı, 12 Ocak 2016
2. Diyarbakır Çınar saldırısı, 13 Ocak 2016
3. Ankara Merasim Sokak saldırısı, 17 Şubat 2016
4. Ensar Vakfı tecavüz skandalı, 12 Mart 2016
5. Ankara Kızılay saldırısı, 13 Mart 2016
6. İstanbul İstiklal Caddesi intihar saldırısı, 19 Mart 2016
7. Bursa Merkez saldırısı, 27 Mart 2016
8. Diyarbakır Otogar civarı saldırısı, 31 Mart 2016
9. Mardin Kızıltepe saldırısı, 1 Nisan 2016
10. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü saldırısı, 1 Mayıs 2016
11. Diyarbakır Bağlar saldırısı, 10 Mayıs 2016
12. İstanbul Sancaktepe saldırısı, 12 Mayıs 2016
13. Diyarbakır Sur İlçesi, Dürümlü Köyü "kayıpları", 12 Mayıs 2016
14. Van Çaldıran saldırısı, 24 Mayıs 2016
15. İstanbul Vezneciler saldırısı, 7 Haziran 2016
16. Mardin Midyat saldırısı, 8 Haziran 2016
17. İstanbul Atatürk Havalimanı saldırısı, 28 Haziran 2016
18. Osmangazi Köprüsü 'nün hizmete açılışı, 1 Temmuz 2016
19. FETÖ Terör Örgütünce darbe girişimi, 15 Temmuz 2016
20. Bingöl saldırısı, 1 Ağustos 2016
21. Elazığ Emniyet Müdürlüğü saldırısı, 18 Ağustos 2016
22. Gaziantep sokak düğünü saldırısı, 20 Ağustos 2016
23. Cizre Emniyet Müdürlüğü saldırısı, 26 Ağustos 2016
24. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 'nün hizmete açılışı, 27 Ağustos 2016
25. Yeni Bosna saldırısı, 6 Ekim 2016
26. Şemdinli Jandarma Karakolu saldırısı, 9 Ekim 2016
27. Diyarbakır Emniyet binası saldırısı, 4 Kasım 2016
28. Derik Kaymakamlık saldırısı, 10 Kasım 2016
29. Adana Valiliği saldırısı, 24 Kasım 2016
30. Adana Kız Öğrenci Yurdunda kız çocukların can verdiği yangın, 30 Kasım 2016
31. İstanbul Beşiktaş saldırısı, 10 Aralık 2016
32. Kayseri Saldırısı, 17 Aralık 2016
33. Avrasya Tüneli 'nin hizmete açılışı, 20 Aralık 2016
Arada mutlaka gözümden kaçan olaylar vardır. Hemen hemen her gün kavga, gürültü, karalama, hakaret ile geçti. Gözaltılar, tutuklamalar, baskınlar, el koymalar, kapatmalar, karartmalar gırla gitti. Yine bu arada biliyorsunuz ki; her gün alabildiğine duble yol yapıldı ve her ne kadar tasvip etmesek de her gün alabildiğine yolsuzluk yapıldı.
Biliyorum yazı kötü ve taraflı oldu. Liste yukarıda; 30 kötü olay, 3 iyi olay... Karşı taraftan bir arkadaş da 300 iyi olay yazıp, 30 kötü olayı araya serpiştirebilir. Yazın kardeşim, siz de yazın...
Şimdi televizyonda eski yılbaşı programlarını gösteriyor. Kim bilir; biz o günlerde de uyku modundaydık belki ama yine de güzel günlermiş, güzelim günlermiş... Atı alan Üsküdar 'ı geçmiş, ben bunu çok geç fark ettim.
Yine de soruyorum işte kendi kendime...
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım...