Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan Anlaşması ile kuruluşunun 100. yılını yaşıyoruz. 30 Ağustos Zaferi'nin de 101’ci yılındayız. 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan ve işgal edilen Osmanlı Devleti’nin artık yapacak bir şeyi yoktu. Padişah Vahdettin işgalcilerin isteklerini yerine getiriyordu. Halk savaşlardan fakir düşmüştü ve umutsuzluk her yeri kaplamıştı.
Şişli’deki evinde ülkenin bu durumdan kurtulması için çareler düşünen Mustafa Kemal, sonunda Doğu Ordu Müfettişi olarak görevlendirilir. Sonrasında Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkar. Bu noktada İngilizler onun peşine bir gemi ve asker yollarlar. İngilizler de onun arkasından Samsun’a çıkar. Havza’ya kadar takip ederler. Milli Çeteler Mustafa Kemal’i korumaya alırlar.
İngilizler neden takip edip tutuklamak istemişlerdir?
Çünkü İstanbul işgal komutanı Armstrong: "Biz Mustafa Kemal’i ne yapacağımızı düşünüyorduk. Onun Anadolu’ya geçip 80 Bin kişiyi silahlandırmasının ardından bizi İstanbul’dan atabilir” demişti. Korkuları sonradan gerçek oldu.
Mustafa Kemal halka ülkenin durumunu anlatıp işgal edilen ülkenin birleşerek kurtulacağını kongrelerde ve en sonda da Bektaşilere anlattı. (Bugünkü Alevilerden) destek istedi.
ANKARA MERKEZ ÜSSÜ OLDU
1-Mustafa Kemal Yunanlıların başlattığı işgal’e karşı çıkıp Kuvayi Milliye Gruplarının ve Çetelerinin savaşmaya başlamasını söyledi.
2-Ankara’ya girmeden önce 22-23 Aralık 1919 tarihleri arasında Hacı Bektaş Veli’ye gelerek postta oturan Celaleddin Efendi’den destek istedi. Oradaki konuşmalardan sonra savaşı kazanıp Cumhuriyeti kuracağını, devrimler yapacağını söyledi. Anadolu’da yaşayan 4 Milyon civarındaki Bektaşiden (Alevilerden) istediği yardımı da almıştır.
3-Ankara’da Düzenli Ordu’yu kurmaya başlar. 1 ve 2 İnönü Savaşları ile Yunanlıların işgal hızı yavaşlatılır. Sonrasında Sakarya Savaşı kritik zaferdir.
Cephe Komutanı İsmet İnönü 22’ci gün sonunda askerin yorulduğunu, savaşacak gücünün kalmadığını Mustafa Kemal’e bildirir. Geri çekilme emri ister. Atatürk hasta yatağından kalkar meclise gider durumu anlatır. Kaos oluşur, sonra yaverini çağırıp şu emri gönderir: “Düşman yenilmek üzeredir. Hatta yenilmiştir. O yüzden asker yerinden ayrılmasın”. Bu emre uyan İnönü beklemeye devam eder. 6 saat sonra Paşa’ya yeni bir telgraf gelir. “Paşam Yunanlılar Bursa yönüne geri çekiliyorlar”.. Sakarya Savaşı dönüm noktası olur.
4-Büyük Taarruz için hazırlanırken, bir yandan silah ve cephane satın alınır. İstanbul’dan depolardan çalınıp Ankara’ya getirilir. Bu arada Rusya’da iktidara gelen Lenin ile yapılan görüşmelerden sonra silah, cephane, malzeme ve para desteği gelir. En önemlisi Ruslar mermi fabrikası gönderirler. (Buhara’dan gelen 60 Milyon Altın yalandır).. O mermi fabrikasından çıkan mermilerle savaş kazanılır. Hatta savaş alanlarında boş kovanları çuvallara doldurup Ankara’ya taşıyan görevliler vardır.
5-Yunanlılar tarihlerinin en büyük ordusu ile Anadolu’ya çıktılar. 200 Binden fazla olan bu ordu, her şeyiyle İngilizler tarafından destekleniyordu. Yunan Ordusu çeteleri, İnönü ve Sakarya savaşında kayıplar verdiler. En büyük kayıp Büyük Taarruz zamanında geldi. 110 Binden fazla ölü ile İzmir’e çekildiler. Oradan da gittiler.
6-Mustafa Kemal gizlice nakil ettirdiği birliklerini cephenin bittiği Afyon bölgesinden Yunan Ordusunun arkasına geçirdi. Önden ve arkadan kıstırılan Yunanlılar, Türklerin kendilerini yok edeceklerini düşünerek kaçtılar.
7-Kurtuluş Savaşı sırasında Türk Ordusu'nun en büyük kaybı hastalıklardan oldu. 24 Bin civarında asker tifo-tifüs-kolera-dizanteri gibi hastalıklar yüzünden şehit oldular.
8-Atatürk’ün Kehanetleri kitabımda da bahsettim gibi, Onun Ankara’dan 25 Ağustos’ta ayrılmadan önce dediği kehaneti gerçekleşir: ”Hesap ediniz 15 gün sonra İzmir’deyiz”.. Yunanlıların övündükleri meşhur cephe yok edilmiştir.
9-İzmir’e girildiği akşam İzmir Körfezi’nde bulunan İngilizlere Nota yazısını Latife Hanım’a yazdırır ve onların çekip gitmelerini aksi halde toplarla gemilere ateş edileceğini bildirir. Onu görmeye gelen İngiliz Komutan dersini alır ve sonrasında İngiliz savaş gemileri çekilir.
10-İzmir’den sonra Türk Ordusu Çanakkale’ye gelir. İngilizler ile Mudanya’da bir ateşkes imzalanır. Mudanya Ateşkes Anlaşması sonucu Doğu Trakya ve İstanbul askeri güç kullanılmadan savaşılmadan korunmuş ve elde edilmiştir. Doğu Trakya Türk Milleti'nin kontrolüne alınmıştır. İngiltere, Türklerin başarısını kabul etmiş ve TBMM'ni resmi olarak tanımıştır. İngiltere'de Lody George hükümeti görevlerinden istifa etmiştir.
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra Lozan’da aylarca süren görüşmeler sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı kabul edilir. "Gizli maddeler var" yalanının da fos çıktığı belli oldu.
Kurtuluş Savaşı’nı Türklerin kazandığını duyan Hintli Lider Gandi der ki: "Tanrının İngiliz olmadığına inandım".
Bu sözün önemi, Dünyayı kontrol eden İngiltere’nin (Kut-ül Amare ve Çanakkale'den sonra) bu defa da kaybettiğini göstermektedir.
Atatürk’e olan düşmanlık, İngiltere tarafından bugün de sürdürülmektedir.