Bir kurban bayramı daha yaklaşıyor.
Kurban demek,
Paylaşmak demektir.
Sevinçte bir olmak, üzüntüyü üleşmek demektir.
Kurban demek,
Yoluna baş koymak demektir,
Kurban demek,
Bir araya gelip cem olmak demektir.
Sevdiklerinle bir olmak demektir.
Kurban demek,
Gurbetten gelip sılayı rahim yapmak demektir.
Kurban demek,
Allah’ın sevgisine mazhar olmak için yola düşmek demektir.
Kurban demek,
Allah aşkının harman yeri demektir.
Kurban demek,
Yaradan’ın sevgisinde yok olmak demektir.
Onun içindir ki Anadolu insanı sevmek yerine, kurban olur.
Sevmek ne kelime, bizde kurban olmak vardır.
Yoluna can vermek, İsmail olmak vardır.
Onun içindir ki sevgiliye “seni seviyorum” denmez, ”kurbanın olayım” derler.
Karslı Aşık İkrami bu yakınlığı dizelerinde dile getiriyor.
“Başına döndüğüm kurban olduğum
Ağlar dolanırım yar deyi deyi.“ diyor.
..
Kurban olmak maddi aşktan, manevi aşka geçişte bir basamaktır.
İsmail’in diz çöktüğü gibi sevgiliye teslim olmaktır.
“Sûfîlere göre aşk, ulaşılması istenilen en üst hedef ve sevginin en mükemmel şeklidir. Öyle tesirli bir şeydir ki, aşk deryasına dalan vahdet-i vücudun hakikatine erer. Bu durumda da maşuk, âşıkla aralarındaki perdeleri kaldırır.” Kanlar yere dökülür ama sevgiler Yaradan’a ulaşır. İstekler Yaradan’ın huzuruna varır. Onun içindir ki âşıklara kınalı koç gönderilir. Binsin de engelleri tez aşırsın, sırattan kolay geçirsin diye.
Yunus’un;
“Âşık kişi miskin gerek
Yol içinde teslim gerek
Kim ne derse boyun bura
Çare yok gönül yıkmaya” diyerek göstermiş bu teslimatını.
Aşk çağlayanı Hz. Mevlânâ;
“Âşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır
Aşk, Huda sırlarının usturlabıdır” diyerek yıldızlara kadar uzanan bir sevgi olduğunu, bunu da ancak usturlapla ölçülebileceğini ifade etmiş.
Bu aşktan mahrum olanların gözünü hırs bürür.
Aşkı kabul görmeyenler Kabil gibi kıskançlık krizine girer.
Bu kriz bir insanın kardeşini öldürecek kadar gözünü kör eder.
Günümüzde nice insanlar vardır ki, bu aşkın hikmetini bilmezler.
Adeta nasiplenmemek için yüzlerini dönüp kaçarlar.
Bunlara acımak, üzülmek gerekir.
Bunların halini en güzel anlatan Samsun dolaylarında kullanılan bir atasözüdür;
“Kısmeti kesik köpek kurban ayında sılaya gider.”
Aşktan mahrum olan sıladan ayrılır.
Aşk arayan ise yakınlaşmak ister.
Bunun için aşkını ispat etmek için fedakârlık beklenir.
Yar ile var olabilmek için can vermek gerekir.
Bu fedakârlığın adıdır işte kurban.
Aşkını sunmak için canından vaz geçip yok olmaktır sevgide.
Hem de yapılması gereken bir şart olarak.
Kurban oluruz yar deyi deyi.
Yüreğinde bir parça sevda taşıyan aşık
Dert ile inlese de yârin dermanı olur
Ebruyu hançerini bağrında ister maşuk
Teslim olur gözlere yârin kurbanı olur. (Dermanî)