Anadolu toprakları binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yaptı. Ancak bunları temsilen ülkemizdeki müzelerin azlığı da dikkat çekicidir. Şehir Müzeleri Amerika'da çok fazladır ki, onların tarihi 1776'da başlıyor. Bizim ise şehirlerimizde o kentin kuruluşundan bu yana eşyaların, kitapların, belgelerin sergilendiği ve o yılları anlatan müze sayısı çok azdır.
ABD’de Eyaletlerin tarihini anlatan müzeler var ve oralarda ilginç eşyalar sergileniyor. Aralarında Kızılderililerin kıyafetleri, eşyalar, kullandıkları aletler ve silahlar dahi var. Bir de Eyalette yaşarken orada insanlara yardım etmiş her meslekten kişilerin de hem bilgileri hem de kişisel eşyaları saklanıyor. Bizde bu kadar tarihi zenginlik varken, nedense şehir müzelerini kurma konusunda pek istekli değiliz. Bu arada Avrupa şehirlerinin birçoğunun ya müzelerinde ya da kütüphanelerinde o şehrin defterleri saklanır. Önemli olaylar, savaşlar, salgın hastalıklar, felaketlere kadar şehirdeki olaylar yazılıdır. Bizde neredeyse sadece Osmanlı var ve onlar da vergi toplamak için şehirlerde yaşayanları kayıt altına almışlar. Ne üretir, ne yaparlar ve azınlıklardan kaç kişi nerde yaşıyor bilgilerini toplamışlar. Gerisi onları ilgilendirmezdi.
Bu yazıyı neden yazdım?
Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Erdoğan Aslıyüce vakfın dergisinde Kırıkkale’ye yaptığı geziyi yazmıştı. Kendisi tarihçi olarak Anadolu’nun yerleşimi üzerine geniş bilgi sahibidir. Kentlerin tarihlerini çok iyi bilir. Ziyaret sırasında Kırıkkale Valisi Yunus Sezer ile görüşmüş ve kentte bir 'Etnografya Müzesi’nin kurulması için konuşmuşlar. Vali Bey de bu konuya ilgi göstermiş.
32. Ahilik Haftası'nda konuşma yapmak için geldiğinde, ayrıca Kırıkkale kenti üzerine bilgiler de veren Erdoğan Aslıyüce: "Şehir Cumhuriyet ile birlikte kurulup büyüyüp gelişti. Osmanlı Döneminde Kırıkkale diye bir şehir yok 'Kırık Köyü' var. Nüfusu azdır. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında 'Kırık' ve 'Kale' sözcükleri birleşerek 'KIRIKKALE' doğmuştur. Daha sonra askeri tesisler, fabrikalar kuruluyor. Yıllarca Türk Ordusu'nun silah ve cephane ihtiyacını karşıladılar. Geçmişten geleceğe bir şeyler bırakmak için bu müzenin kurulmasını tavsiye ediyorum..” diyor.
Erdoğan Bey müze kurulursa katkı olarak, 5000 Cilt kitap, yüzlerce CD ve dijital veri, Kırıkkale’yi anlatan belgeleri, Türk Topluluklarına ve Devletlerine ait dosyaları, Türk Dünyasından gelen çeşitli hediyeleri ve eşyaları, geleneksel kıyafetleri ve yüzlerce değerli objeyi müzeye bağışlayacağını da açıkladı.
Bu arada "Müze Binası" olarak da şehir merkezindeki Cumhuriyet Meydanı'na çok yakın olan ve halk arasında "İş Okulu" diye bilinen meslek lisesi binasının düzenlenmesiyle, hem bu bina kurtulacak hem de müze hayata geçecek.
Bu noktada Kırıkkale Valisi Yunus Sezer ile Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’ya iş düşüyor.
Bu Müze kurulursa onların da isimleri unutulmayacaktır.
Benim tavsiyem de şudur:
Ankara - İstanbul - Bursa başta olmak üzere birçok İl’de Kırıkkale kökenli etkin vatandaşlarımız var. Onlar da bu konuda müzenin kurulması için yetkililere destek verirlerse olabilir. Ayrıca evlerinde eski / tarihi eşyaları olanların da, bu müzeye bağışlayacakları eserlerle, müze zengin bir kültürel birikime sahip olabilecek ve bu zenginliği gelecek nesillere taşıyabilecektir.
"Kırıkkaleliler Müzeniz için çalışmaya başlayın!…"