Sokakta bekçilerin borusu öter,
Evlerde annelerin borusu öter,
Okullarda müdürlerin borusu öter,
Fabrikalarda patronların borusu öter,
İş mahkeme kapısına gelince bakalım kimin Barosu ötecek.
..
Yoğun eleştirilere ve avukatların protestolarına neden olsa da,
Kamuoyunda "çoklu baro" düzenlemesi olarak bilinen kanun teklifi,
AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis Adalet Komisyonundan geçti.
28 maddeden oluşan kanun teklifinin Perşembe günü TBMM Genel Kurulu'nda ele alınması bekleniyor.
Teklife göre; avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde asgari 2 bin avukatın imzasıyla yeni bir baro kurulabilecek.
TBB tarafından Türkiye’deki baroya kayıtlı toplam avukat sayısı 116.779 olarak açıklandı.
Bu kapsamda, Ankara, İstanbul ve İzmir’de birden fazla baro kurulabilecek.
Bütün yaygara bu 3 il için koparılmış oldu.
Bir anlamda rantı ve oy potansiyeli yüksek 3 il..
..
İstanbul 43 bin avukat sayısı ile avukat başına 348 kişi düşmektedir.
İkinci il Ankara’da 16 bin baroya kayıtlı avukat ile avukat başına 341 kişi düşmektedir.
İzmir üçüncü ildir. İzmir’de 8 binin üzerinde avukat ile avukat başına 492 kişi düşmektedir.
Bunun yanı sıra Türkiye’de Barosu olmayan 2 tane il vardır.
Bunlar; Bayburt ve Ardahan illeridir.
Bayburt Gümüşhane barosuna Ardahan ise Kars barosuna bağlıdır.
..
Benim merak ettiğim şu;
Mesela Ülkücü camia da kendi barolar birliğini oluşturacak mı?
Benim bir de endişem var;
Yarın birisi çıkar da “Diyanet İşleri Başkanlığında da Çoklu Sisteme” geçelim derse ne olacak?..
..
Yanlışlıklara giden yolları kapatmak lazım.
Elbiseyi bozup heybe yaparsanız,
Heybeyi bozup minder yaparsanız,
Tekrar elbiseye ihtiyacınız olduğu zaman ne yaparsınız?
Bence baroları parçalamayın,
Bölük pörçük yapmayın,
Tamamını kapatın gitsin..
Zira bu mesleğin geçim kaynağının tamamı olumsuzluklardan oluşur.
Türkiye güllük gülistanlık olduğu zaman inanın bu meslek grubuna ekmek düşmeyecektir.
..
İnsanlar adam vurmazsa,
Borçlu borcunu adam gibi öderse,
Aile içinde geçim düzgün olur boşanmalar olmazsa,
İnsanlar birbirleriyle kavgalaşıp mahkemelik olmazsa,
Avukata ihtiyacımız olur mu ?
Üstüne üstlük düzmece deliller, yalancı şahitler, sahte belgeler hep avukatlar tarafından kullanılmakta.
Davayı kazanmak için adına “savunma gücü" deyip her şeyi mübah görüyorlar.
Hz. Ömer (RA) ne diyor ;
“Yalan söyleyip yükselmektense, doğru söyleyip alçalmayı tercih ederim”
Gelin temelinde yalan olan bu mesleği ve mesleği üreten okulları kapatalım.
Gelin bu olumsuzluklara yatırım yaparak bu yanlış yolları tıkayalım.
Değilse mahkeme kapılarında yine dayısı olan kurtulacak,
Parası olan bastırıp geçecek,
Sırtı sağlam olan kazanacak,
Olan yine garibe olacak.
Ya da filler tepişecek arada ezilenler kimler olacak..