Giderek artan bilimsel bulgular çeşitli kod numaralarıyla gizli veya açıktan satın aldığımız (çamaşır suyu vs gibi) toksinler ile zihinsel ve davranışsal bozukluklar, engellilikler, halsizlik, yorgunluk, migren, çeşitli alerjiler, cilt problemleri ve mide bağırsak bozuklukları gibi pek çok fiziksel ve psikolojik rahatsızlıktan kansere kadar çok ciddi hastalıklara yol açtığını kesin olarak göstermiştir…
Günümüzde insanımızın pek farkında olmadığı bir gerçek, doktorlarımızın kesin teşhis koymakta zorlandıkları için “yaşlılık hastalığı veya medeniyet hastalığı” gibi teşhisler koymak zorunda kaldıkları hastalıkların pek çoğunun nedeni “modern hayatın vücudumuzda yol açtığı aşırı toksik yükün bir sonucudur…”
Teşhisi zor bu hastalıkların, nedenleri yani toksik maruziyetler ortadan kaldırılarak, vücudumuzda var olan detoks sistemlerimiz maksimum seviye de çalışır duruma getirilmeden sadece semptomları bastırmaya yönelik modern tıbbi yöntemlerle tedavi edilmeleri imkansızdır…
Yine bilmediğimiz konulardan birisi de “çok az kanser riski taşıyan bazı kimyasallar, bir araya geldiklerinde çok daha tehlikeli hale gelerek kanseri tetikleyebilirler. Hatta bazıları ise yeterli miktarlarda alınması şart iken, (örneğin A vitamini gibi) büyük miktarlarda alındığında çok tehlikeli olabilirler…
Peki günlük hayatımızda yediğimiz içtiğimiz, kullandığımız hemen hemen her şeyin içinde (çeşitli kodlarla yer alan) renkli-renksiz sayısız (toksik) katkı maddelerinden sadece bir kısmını hayatımızdan çıkarmamız halinde neler olabileceğini hiç düşündünüz mü…?
(Sorunun bilimsel cevabı gelecek makalede)
Cuma gününün “düşünüp aklını kullananların sayısının artmasına” vesile olması dileğiyle…