İsrail’in Filistin’de katliam yapması ve bunu savaş kurallarının dışında gerçekleştirmesine ses çıkarmayan ülkeler, bugün sayıları 60 olan İslam Ülkeleri’dir.
İslam dünyası denince, 30 milyon km kareyi bulan bir yüzölçümü üzerinde 1,6 milyarı geçen nüfusun yaşadığı 60'a yakın devlet ve 80 dolayında müslüman topluluğu anlaşılmaktadır.
Peki neden İsrail’e karşı çıkamıyorlar. Tepki göstermiyorlar?
Ortadoğu ile başlayalım.
14 Mayıs 1948 günü İngilizler Filistin’den ayrıldıklarını açıkladılar. 16 Dakika sonra İsrail Devleti’nin kurulduğu açıklandı. İsrail’i ilk tanıyan ülkeler ABD ve İngiltere olurken dönemin İslam Devletleri olan Arabsitan ve Ürdün de tanıdılar.
Birleşmiş Milletler’e başvuran İsrail daha sonra başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere bir çok devlet tarafından tanındı. Kuruluşundan itibaren Arap nüfusa karşı savaş başlatan ve topraklarını terk etmeyen Arapaları bugün Gazze’de yaptığı gibi katliam yaparak öldüren İsrail, ilk etapta Filistin’den 750 Bin Arap’ı sürdü.
75 yıl önce nüfusu İsrail’den çok olan Araplar birleşemediler ve direnişleri yeterli olmadı. 1967 Yılına gelince ordusunu da kuran İsrail, Filistin topraklarını işgal ederek, yüzölçümünü büyüttü. Düzenli ordu kuramayan Filistinliler de İsrail’ i durduramadılar.
1973 Yılında Mısır ve Suriye aynı günde saldırdılar. Yom Kipur Savaşı’nda önce gerileyen İsrail Ordusu ABD’nin silah depolarını açmasıyla Sina Çölü'nde Mısır Ordusu’nu durdurdular. 8 gün sonra savaş ABD ve Rusya’nın araya girmesiyle bitti. İsrail bu savaştan karlı çıktı ve topraklarını genişletti.
O tarihten bu zamana kadar geçen 50 yılda Mısır, İsrail ile savaşmadı. Çünkü AB’den gelen milyarlarca dolarlık ekonomik yardım ile kendi içişlerine döndü.
Ürdün de hiç bir şekilde savaşmıyor.
İsrail’i tehdit eden Irak ve başındaki Saddam "biyolojik kitle imha silahları üretiyor" diye 2003’de devrildi. Irak işgal edildi.
Suriye ise 2012’de başlatılan iç savaş ile bölündü. Bölgenin güçlü devleti olarak görünen Suudi Arabsitan ise tarihinde hiç bir şekilde İsrail ile savaşmamış bir devlet.
Kuvey-Katar-Dubai-Birleşik Arap Emirlikleri ise Gazze Savaşı’nda seslerini çıkartmıyorlar.
Kuzey Afrika Ülkeleri’ne gelince onlardan da tepki yok. Yardım ise belli değil. Zaten İsrail halka yardım edilmesini engelliyor. Sonuç olarak Türkiye en fazla tepki veren İslam Ülkesidir. Yardım etmeye de çalışıyor.
1948 Yılından beri İsrail karşısında bir devlet kuramayan Filistin Halkı, ne yazık ki katliama uğrarken, İslam Ülkelerinden fazla tepkiyi gösteren Avrupa Ülkeleri ve ülkelerinin politikasından dolayı rahatsız olan binlerce Amerikalı oluyor.
İslam Dünyası neden bu noktaya geldi?
İslam Ülkeleri’nin başında olan devlet başkanları, krallar ABD’nin yakın dostlarıdır. ABD’de onları destekler. Ürdün ve Fas Krallığı en güzel iki örnektir. Körfez Ülkeleri zaten ABD kontrolündedir. Buradan çıkan petrol ve doğal gaz gelirlerinin paraları ABD bankalarındadır. Orada kullanılır. Suudi Arabistan petrollerini Amerikan şirketleri çıkartır. Buna karşılık ABD Ordusu Suudi Kraliyet Ailesini korur. Bölgede en güçlü İslam Devleti olarak geçen İran, arada bir sesini yükseltir. Sonra susar. ABD İran’a savaş açamaz nedeni’de şudur: Böyle bir savaş başladığında İran elindeki nükleer füzeleri İsrail’e atacağını açıkladı. Hava Güvenlik Sisitemleri ne kadar güçlü olursa olsun Tel Aviv’e düşecek bir nükleer füze İsrail’i yok edecektir. Bu riski ABD almaz. Bu ortamda da hiç bir İslam ülkesi İsrail ile savaşmayı göze alamıyorlar. ABD Etkisi: İsrail Devletinin koruyucusu olan ve bunu 200 yıldır devam ettiren ABD için İsrail’in güvenliği çok önemlidir. Hatta ABD’nin menfaatlerinden önce gelir. İsrail ne yaparsa yapsın onun arkasında durduğunu görüyoruz.SONUÇ: İslam Ülkeleri’nin birleşerek bir güç olmadığını İslam Ülkeleri Konferansında gördük. İsrail’e karşı birleşemeyen bu ülkeler Filistin’deki dramı sadece seyrediyorlar. 10 Milyon nüfuslu bir devlet, 60 Ülkeye kafa tutarken, 1 Milyar 600 Milyon nüfuslu İslam Dünyası pasifliğini, daha da önemlisi korkaklığını sürdürüyor.
60 Ülke içinde bir tek Türkiy,e İsrail’e tepki gösterip kavga ediyorsa, diğer İslam Ülkeleri bunu düşünüp kendi politikalarını gözden geçirmelidirler.
Bekleyip göreceğiz.