Hiç kimsenin adamı olmadım.
Şimdi burçlara falan dalacağım, ben başlamadan konu dağılacak.
Dağıtmadan anlatıp geçeyim. Koç burcuyum, ego bin beş yüz... İşte, ben duygusu da ona keza.. Kimseyi sallamam anlayacağınız. Ne var ki! Yol arkadaşlığı, hayatımda en fazla önemsediğim değerler arasındadır. Konuya geliyorum;
Şadi Özdemir, benim yol arkadaşım ve de ağabeyimdir.
İl Başkanlığı seçim sürecinde farklı söylemleri ile çoğunluğu da, il başkanlığını da aldı Şadi Abi. Hasbelkader bizi de yanına aldı. Çok sesli ve çok renkli bir yönetim kurulu ile Bursa siyasetine Cumhuriyet Halk Partisi 'nin yapıcı, yaratıcı ve devrimci tarzını koydu.
Yönetici arkadaşlarımıza bile bazen anlatmakta zorlanmasına rağmen "barışan, çalışan ve iktidarı hedefleyen parti" düşüncesinden geri durmadı ve bu konu ile ilgili taviz de vermedi. Geçmişte benim de farklı bir tarzda düşünmüş olduğum, "durağan olmayan, yaşayan ve yaşatan parti" modelini, "Masanı Seç, Harekete Geç" projesi ile başlattı. Bunu yaparken her düşüncesinde olduğu gibi tamamen başarıya odaklı iyimser tarzı ile hareket ettiğini, çok yakınında olduğum için, iyi biliyorum.
"Masanı Seç, Harekete Geç" projesi bir kıpırdama getirdi tabii ki, ama küçük bir eksiğimiz var; Projeye katılan üyelerimizin başarımız konusundaki inancı bizler kadar güçlü değil.. Bu olaya bir dava olayı olarak bakarsak, hep birlikte ve elele bir basamak yukarıya çıkacağız gibi geliyor.
Arkadaşlar ! Bursa Cumhuriyet Halk Partisi üyelerine Başkanlarının yanında olmak yakışır.
Yanındayız... Yeterli mi ? Tabii ki değil...
Başkanımız çok çalışıyor. Bizler onun yarısı kadar çalışabilsek Cumhuriyet Halk Partisi 'ni gerçekten Bursa 'da iktidara taşıyabiliriz. Ne demişti başkanımız ?
"Bursa 'da en az 9 belediyeyi alacağız, 8 belediyeyi alırsak kendimi başarısız sayacağım" dememiş miydi ? Haydi arkadaşlar ! Bırakalım onun bunun adamı olmayı ve sadece kendimiz olalım. Sonrasında da yol arkadaşı olalım.
Bakın; 100 yıldır, aynı yoldayız. Aynı yolda; neler neler gördük, kimler geldi, kimler gitti lakin Cumhuriyet ve Demokrasi hala var ve bazıları dua etsinler ki "Cumhuriyet ve Demokrasi", Cumhuriyet Halk Partisi ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk sayesinde var.
Aslında mütevazi bir insanımdır. Fakat bu konuda mütevazi olmayacağımı, olamayacağımı yakın çevremdeki herkes bilir. Evet, dostlar ! Şadi Özdemir ; il başkanlığına seçilirken bize hayalini anlatmış, bizler de ona oy vererek hayaline ortak olmuştuk.. 7-8 aylık süre zarfında başlangıçta yerelde büyük iktidar yürüyüşü davamızla ilgili temeller attık, çalışmalar yaptık. Bu arada eski alışkanlıklar bizi çok zorladı. Mesela; iç çekişmeler, hoşgeldin, beşgittin ziyaretleri, ben odaklı siyaset yapma tarzları... Geçiyoruz bunları...
Şadi Özdemir, bize bir yol gösterdi ki, o yol "ben yolu" değil "biz odaklı bir dava yolu". Haydi ! Bu işler; emek ister, bilek ister, yürek ister. Bu özellikler de Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinde var zaten... Başkanımızın gösterdiği yerde, o yol yok mu ? Çaktırmayın... Yeni bir yol açarız. Bizler ki Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, yakın tarihte istiklal savaşı neticesinde örneği olmayan bir ülke kurmuş ataların soyuyuz ve "Cumhuriyet ve Demokrasi" yolunun 100 yıldır değişmeyen yolcusuyuz. Uzak tarihte ise yine uzak Asya 'da büyük efsaneler yarattıktan sonra büyük göçle beraber, 1071 'den bu yana bu toprakların örfünün, adetinin, ananesinin, töresinin savunucusuyuz.. Kim ne traşı yaparsa yapsın, bizler bu toprağın çocuğuyuz... Geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır.. Cumhuriyet Halk Partisi 'nin üyeleri hem genel ve hem de yerel başkanlarına, yönetimlerine sahip çıkacaklardır ve bununla birlikte, aynı zamanda bu topraklarda, "VARLIK İÇİNDE BİRLİK İÇİNDE ÖZGÜR BİÇİMDE" yaşamak için de davalarına sahip çıkmış olacaklardır.
Cumhuriyet Halk Partisi bizim evimiz ve biz çok büyük bir aileyiz. Bu gurur bizim...
Bu özgüven, bu mücadele hırsı bizim..
Büyük Usta Nazım 'ın da dediği üzere;
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim"
Vazgeçmek yok, geri çekilmek yok..
Cephede ve esen kalın...