Mikelanj mermerleri öyle bir yontarmış ki,
Adeta canlı bir insan şekline dönermiş o mermerler.
Sormuşlar sen bunu nasıl beceriyorsun diye.
O da cevap vermiş ;
"Ben içinde olanı çıkarıyorum"
İnsan ilişkileri de böyledir.
Var olanlar ortaya çıkar.
Olmayan bir şeyden çıkacak bir şey de yoktur.
..
İlişkilerde tarafların birbirlerinin kişisel gelişimini sağlayarak onları bir heykel gibi şekillendirmeleri.
Michelagelo Buonarroti’nin;
Uyumlu çiftlerin yıllar süren birliktelikleri ile beraber,
Mimiklerinin,
Gülümsemelerinin,
Davranışlarının birbirlerine benzedikleri çıkarımını yaptığı etki.
Hatta bu çiftlerin tıpkı birer heykel gibi yüz çizgilerinin de birbirlerininkilere benzediklerini ortaya atmıştır. Her ne kadar olaya çok hakim olmasam da atalarımızın "üzüm üzüme baka baka kararır" dedikleri olay bu olsa gerek.
Eskilerin dediği gibi ;
Su testisinden su sızar,
Şarap testisinden de şarap sızar.
İçinde şeytan olan da kötülük,
Melek olan da iyilik çıkarır.
..
Araştırmalara göre en ikna edici ve ideal iletişimin güven uyandıran iletişim olduğu ortaya çıkmıştır. Bu iletişimde, içten davranış hissedildiğinde karşı tarafın beyninde ayna nöronlar çalışmaya başlar.
Kişinin beynindeki güvenle ilgili alan aktif hale geçer.
İçten, sıcak, yakın davranış karşı tarafa güven etkisi yapar ve güven duygusunu aktif hale geçirir.
Rönesans'ın meşhur heykel traşına atıfla "Mikelanj etkisi" adıyla da tanımlanan bu olayda,
Sanatçı nasıl heykeli ustaca işliyorsa, birbirini seven kişiler de bir arada uzun süre yaşaya yaşaya mimikleri ve jestleriyle birbirlerinin kişiliğini yontarlar.
Mikelanj etkisi, sevgi ve güvene bağlı ilişkilerde ortaya çıkar.
Bu ilişki anne ile çocuk arasında da vardır.
Anne çocuğun hareketinden ne istediğini, ne yaptığını anlar.
Sevgi yüklü bir algılama oluşur.
..
Mikelanj etkisinde, beyinde nöroplastisite meydana geliyor ve ilgili kişinin beyninde ona uygun lifsel yapının oluştuğunu beyan ediyorlar.
Yani kişinin taşıyor olduğu güçlü sevgi ve güven, beyinde biyokimyasal karşılığı ile biyolojik bir temel oluşturarak kalıcı hale geliyor.
Mikelanj etkisinde bir yazının taşa kazınması gibi, bilgi beyne kazınır.
Beyinde kimyasal yollarla yazıldığı için kolay kolay unutulmaz ve otomatik hale gelir.
Kişinin öğrendiği düşünce ve davranış kalıpları, otomatik şema olarak beyne yazılır.
Olaylar anında da bilinçli sorgulama yapmadan otomatik olarak çalışır.
Gelin içimizde var olan güzel yönlerimizi ortaya çıkaralım.