Herhangi bir hileyi insanlardan gizlemek kolay, ama her şeyi görüp bilen kainatın Yaratıcısı Allah’tan gizlemek mümkün mü?.
Kimse süt satmanıza karşı değil; sütün içine su katılarak satılmasına karşı.
Bu işler Devlette de böyledir. Yollar, limanlar, köprüler ve diğer ihalelerde de..
Yeni yapılan 1915 Çanakkale köprüsü de bunlardan biridir.
İnsanlar size bu köprüyü yaptığınız için karşı çıkmıyor.
Zaten sizi engelleyecek durduracak bir güçte de değiller.
Tabi ki köprü yapacaksın, yol yapacaksınız, hizmet edeceksiniz. Göreviniz bu!
Acaba insanlar bize niye karşı çıkıyor diye hiç empati yaptınız mı?
İnsanlar bu köprüyü yaparken yaptığınız hileye karşı çıkıyor.
Burada hile olduğunu nasıl anlıyoruz peki?
Kamunun işletmeciye ödemeyi garanti ettiği tutarın yıllık maliyeti;
246 milyon 375 bin Euro’yu buluyor.
Burada ki tuhaflık şu;
Türk Lirasına önem verirken Euro ile maliyet çıkarıp ödemeleri de buna göre yapıyorsunuz. Diğer bütün yatırımlarda da aynı sistemin işlediğini görüyorsunuz.
İkinci olarak;
Çanakkale Köprüsü'nde sözleşme kapsamında yüklenici firmaya araç başına 15 euro + KDV olmak üzere günlük 45 bin araç geçişi taahhüt ediyorsunuz.
Günlük bu 45 bin araç nasıl geçecek?
Köprüden geçişin ücretsiz olduğu dönemde bile 6 bin araç geçiyor.
Bir gün; 24 saat (24 x 60 x 60) = 86.400 saniye
86,400 saniye / 45 000 araç = 1.92 saniye
Yani 2 saniyede bir araç geçecek bu köprünün üzerinden.
Paralı olarak geçilen dönemde bunun gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.
Teknik ve donanım olarak mümkün olsa da,
Bölgeye hizmet açısından o köprüden günde 45.000 aracın geçmesi mümkün değil.
Bunun daha vahim örneğini Kütahya-Afyon-Uşak illerine hizmet vermek üzere yapılan Zafer Havalimanında görmekteyiz.
Burada da yolcu garantisi verilmiş ancak taahhüt edilen yolcunun ancak % 1 karşılanmış. % 99 devletin ve bu milletin cebinden çıkıp müteahhitlerin cebine aktarılan miktar. Siz kimin malını kime aktarıyorsunuz?..
Peygamber böyle mi yapmış?
Bizler "Nehir kenarında bile abdest alıyor olsanız, suyu israf etmeyiniz'' (İbn Mace, Tahare 48) diyen bir Peygamberin ümmeti isek bu israflar ne oluyor?
Mümkün olmayan bu olumsuzluğu taahhüt ederek ödeme garantisi veriyorsunuz.
Yazık günah değil mi?
Devletin hazinesini birilerinin emrine veriyorsunuz.
Bilesiniz ki bunda kul hakkı var.
Hem de hiç ödeşemeyeceğiniz bir kul hakkı var.
Peygamber zamanında savaşta ölen sahabe olsanız bile bu haktan kurtuluşunuz yok.
Siz yaptığınız bu işleri kim görecek, kim bilecek diyorsanız,
Elbet bir gören var,
Elbet bir bilen var,
Hatta bunun hesabını soracak biri var.
Eğer yaptığınız işlerde Allah’ı görüyor muşunuz gibi yaşamazsanız,
Her şeyin hesabının mutlaka sorulacağı imanıyla,
Yarına ne gönderdiğinize bakmazsanız,
Bilin ki haliniz çok kötü olacak.
Zira Adaletin timsali Hz. Ömer;
"Fırat kıyısında bir deve helak olsa, Allah bunu Ömer'den sorar diye korkarım"
Düşüncesini kafasında taşırken acaba siz neyinize güveniyorsunuz.
Hz. Ömer gibi adaletiniz yok,
Onun gibi ihlasınız yok,
Onun gibi yaşantınız yok,
O zaman sizi kurtaracak olan ne?