Corona salgını endişesi ve yeni yıl heyecanıyla beklenen 2021 yılı da geldi. Ancak bir virüs korkusuyla “dünyanın esir alındığı, tüm özgürlüklerin kısıtlandığı, yönetimlerin pasifize edildiği, tüm insanlığın tek merkezden yönetilmesinin gündeme geldiği, kurallara uymak adına köleler gibi muamele gördüğümüz,” ciddi mahrumiyetler yaşadığımız 2020 yılı biterken, “birçok felaket senaryolarıyla karşıladığımız” 2021 yılı ile birlikte “çok daha zor bir dönemece giriyoruz.”
Çoğumuzun gördüğü, yazdığı, çizdiği, çeşitli yollarla anlatmaya çalıştığı gibi, “senaryosu dünyanın tepesinde tanımadığımız, bilmediğimiz birileri tarafından yazılan bir tiyatro,” dünya genelinde oynanıyor ve maalesef tiyatronun “hem figüranı, hem kurbanı olan tüm insanlık,” evlerimizde oturmuş korkuyla olacakları bekliyoruz. Daha doğrusu “çeşitli algı operasyonları ile korkmaya mecbur bırakıldık, bırakılıyoruz.”
Coronanın ortaya çıktığı günden bu yana yaklaşık bir yıl içerisinde “covit 19 un dünyada yayılış şekli ve pandemi uygulamaları” gösteriyor ki; “asıl tehlike corona virüsü değil, arkasından geleceği söylenen felaket senaryolarıdır.” Geleceği tahmin edilen o günlere hazır olabilmemiz için, “bu günleri hem sağlık hem ekonomik olarak en az hasarla atlatmak zorundayız.”
Coronaya karşı gereken tedbirleri alalım, ancak “covit 19 dahil hiçbir virüs veya hastalıktan korkmamayı” öğrenelim. Çünkü “korku en büyük stres kaynaklarından biridir ve bağışıklık sistemimize fazlasıyla zarar verir.” Halbuki “bağışıklık sisteminiz yeteri kadar güçlüyse hiçbir virüsün veya hastalığın size zarar vermesi mümkün değildir.”
Tüm kısıtlamalara rağmen “insan ve Müslüman olmanın sorumluluğunu hatırlayarak,” bundan sonra ki günlerimizi bozuk para harcar gibi boş işlerle geçirmeden, “birlik ve beraberlik içerisinde kendimiz, ailemiz, çevremiz ve tüm insanlık için faydalı bir şeyler yapabilme gayreti ile, kalan ömrümüzü saniyesi saniyesine değerlendirerek,” tüm haksızlıklara, tüm hastalıklara, tüm kısıtlamalara, tüm olumsuzluklara rağmen, “2021 yılında umutların solup tükenmeden tazelenmesi, sevgi ve kardeşliğin sürekli çoğalarak tüm insanlığı kuşatması ve tüm dünyaya sağlık, barış, huzur, güven ve mutluluk getirmesi” dileğiyle…
“Sağlık bilincimizin çoğalması umuduyla nice yıllara…”