Ülkemize değer katacak her girişim, zenginliğimizi arttıracak her proje, kalkınmamıza servet katacak her haber hepimizi milletçe heyecanlandırır, sevindirir. Bundan memnun olmayacak bir Türk düşünülemez. Memleketini, insanını, toprağını, bayrağını seven herkes, iyi haberlerle mutlu olur, morali düzelir, geleceğe güvenle bakar.
Enerjiye dünyanın dövizini ödeyen, bu yüzden iki yakası biraraya gelmeyen, kendi cılız kaynaklarını bir türlü harekete geçiremeyen bir ülkede doğalgaz bulunmuşsa eğer, bunun bir bayram sevinci yaratması doğaldır. Ama az ama çok gerçekten bulduysak doğalgazı ve bundan hemen yararlanacaksak, helal olsun emeği geçenlere...
Ama durun bir dakika, hafızalarınızı yoklayın lütfen. Biz bu doğalgazı bulduğumuza dair haberleri, yıllardır duymadık mı? Hem de hep seçim önceleri çıkmadı mı bu haberler?Arşivleri karıştırın, göreceksiniz ki hep yerel ve genel seçimlerden önce petrol, doğalgaz ve kaya gazı bulmuşuz. Aslında ilk haberler 1957’de yani Demokrat Parti döneminde çıkmış. Trakya’da zengin petrol yataklarına rastlamışız. Sevinçten ortalık birbirine girmiş. Üzerinden tam 63 yıl geçmiş, araçlara koyacak bir litre yerli benzini, mazotu bulamamışız hala.
Fazla geriye gitmeye gerek yok. 2007 genel seçim öncesi Trakya ve Tuz gölünde doğalgaz, Manisa’da petrol bulmuştuk. 2009 yerel seçimlerinde Manisa, Niğde, Diyarbakır, Isparta ve Antalya’da petrol, 2010 referandumunda Ergani ve Manisa’da petrol, 2014 yerel seçimlerinden iki ay önce Diyarbakır’da Türkiye’nin 40 yıllık ihtiyacını karşılayacak kaya gazı bulmamışmıydık? Aslında bu müjdeler 2015’den bu yana yapılan yerel-genel tüm seçim öncelerinde verilmedi mi? Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman ve Siirt’te petrol, Trakya’da ise doğalgaz bulunduğu haberleriyle sevinmedik mi?
Şimdiye kadar hep haberini duyduk, ama bulunduğu söylenen petrolle, doğalgazla ve kaya gazıyla hiç tanışmadık. İnsan istemez mi ülkesinin yeraltı kaynaklarından yararlansın, milli bütçeden çıkan çok büyük rakamlar dış dünyaya ödenmesin. Bunu istemeyen, samimiyetle arzu etmeyen kimse olabilir mi? Ama yıllardır ağzımıza bir parmak bal çalındığını, her seferinde dağın fare doğurduğunu görmekten yorulduk. Onun için bu seferki müjdeye de kuşkuyla bakıyor çoğunluk.
İnsanın devletine, kendisini yöneten kadrolara inanmaması çok kötü bir şey. Devamlı uçuşan balonlar, hayali hedefler, seçim öncesinin bir türlü gerçekleşmeyen büyük vaadleri, insanlarımızın inancını zedeledi. Hatırlayın Avrupa Birliğine giriş müjdelerini, Ankara’da yapılan ve halkı sokaklara sevinçle döken gösterileri, otobüs üzerinde atılan nutukları.. Ne oldu, üzerinden kaç yıl geçti, girebildik mi AB’ye? Hani yerli uçak göklerde olacaktı, hani yerli arabamızı yakında yollarımızda görecektik? Ülkeyi yönetenler ağızlarından çıkan sözlere, gösterdikleri hedeflere ve verdikleri müjdelere dikkat etmeliler. Çünkü karşılarında milyonlarca kulak ve güçlü hafızalar var.
Petrol ve doğalgazı bulmak öyle kolay bir iş değil. Keşke bulsak ama, çıkarmak ve onu hayata geçirmek daha da zor ve masraflı. Ben bizde petrol ve doğalgaz olduğuna inananlardanım. Ama yıllarca uğraşmamıza rağmen, hala olumlu bir sonuç alabilmiş değiliz. Çünkü anahtar, hem teknolojik ve hem de finans açısından zengin ve güçlü ülkelerin elinde. Bizim başarılı olmamamız için ne mümkünse yapıyorlar. Elimizde 3 sismik araştırma ve 3 sondaj gemimiz var. Petrol ve doğalgaz yataklarına ulaşmak için geceli gündüzlü çalışıyorlar. Kıbrıs açıklarındaki araştırmalar için savaşı bile göze aldık. Hakkımız olan bölgeyi bile bize taratmak istemiyorlar.
İnşallah çalışmalarımızın mükafatını görürüz. Karadeniz’de bulduğumuz gibi, Kıbrıs açıklarında da, Batı Akdeniz’de de buluruz inşallah. Yeter ki, müjdeler seçim yatırımı için yapılmamış olsun. Ayrıca müjde verilecekse eğer, detaylı bilgi de beraberinde verilsin. 3 yılda mı göreceğiz semeresini, 5 yılda mı yoksa daha uzun bir sürede mi? Bunu mutlaka açıklasınlar. Sondaj programı tamamlanacak, gerekli kuyu tamamlama operasyonlarına geçilecek, onu takiben uzun süreli üretim testleri yapılacak ki, hedef bundan sonra ilan edilebilsin. Sahanın keşfinin resmi olarak tescilinden sonra, nihai geliştirme programı için 4-5 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi gerekiyor. İlave kuyular açmamız şart. Resmi bütünüyle görmemiz gerekiyor. Uzmanlara kulak vermeliyiz, hepsi aynı şeyi söylüyor çünkü.
Aceleye, telaşa, gürültüye gerek yok. Yaptığımız işi iyi yapmalı, halka doğru bilgiler vermeli ve böylesine önemli bir konuyu siyasi şov malzemesi haline getirmemeliyiz. Hele hele bu uyarıları yapanları, hafızalarını zorlayarak geçmişteki müjdeleri hatırlayanları suçlamaktan vazgeçmeliyiz. Doğalgazı gerçekten bulduysak eğer ve gerekli finansmanı da sağladıysak, milletçe hepimiz sevinmeliyiz. Hiç değilse bu sefer...