1. Dünya Savaşı bittiğinde Versay Anlaşması imzalanırken, masada aylarca Osmanlı’nın nasıl bölüneceği tartışılıyordu. Tartışmalar 18 Kasım 1918'den 10 Ağustos 1919 tarihinde imzalanan Sevr Anlaşması'na kadar sürdü. Bu süreçte Ege Bölgesi ve İzmir'in Yunanlılara bırakılması, Doğuda Adana, İskenderun, Maraş, Kozan'dan başlayarak, Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır, Harput Sivas, Trabzon İllerini ve Rusya Ermenistan’ını kapsayacak bölgede 'Büyük Ermenistan’ın kurulması planlandı. Bogos Nubar Paşa, bu arazinin Türkiye’den kurtarılmasını ve bir büyük devlet tarafından manda altına alınmasını ister.
ABD Başkanı Wilson bu planın savunucusudur. Ayrıca İstanbul, Boğazlar ve Marmara Bölgesi'nde de ayrı bir devletin kurulması ve Manda Devleti olarak da Amerika’nın olmasını istiyordu. Bu çalışmalara sürerken ABD Basını Ermenilerin bir devlet kurmalarını istemektedir. 25 Eylül 1919 günü Wilson bir kaza geçirip komaya girdi ve manda düşüncesi zayıfladı. Şubat 1920'ye gelindiğinde Anadolu'da Türkler, Doğu'da Ermenilerin devlet kurmalarına karşılık isyan edince toparlanmaya başladı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin Doğu'da yaptığı katliamlar Avrupa ve ABD gazetelerinde yer almadı. Türklerin Ermenileri öldürdüğü şeklinde çıkan yalan haberlerde Hıristiyanlık kullanıldı. Hıristiyanlar öldürülüyor denilince, onların devlet kurmalarına sıcak bakıldı. Sevr Anlaşması erken imzalansaydı Anadolu parçalanmış olacaktı.
115 Yıl önce olaylar böyle gelişirken, bugün de Ermeniler Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ’ı işgal ettiler ve 30 yıldır süren bu işgalde halka katliam uyguladılar. Şimdi de Azerbaycan’a saldırınca da gerekli cevabı aldılar. Bu sefer Azerbaycan Ordusu savaşta ağır kayıplar verdirince ateşkes ilan edildi. Ateşkesi bozan ve Gence kentine saldırıp Sivilleri hedef alan Ermenistan, 115 yıl önceki atalarının yolundan gittiklerini gösterdiler.
Amerika’nın Anadolu'da Manda Devlet olarak görev almasına Senato karşı çıkar; Wilson bu işi zamanla halledeceğini düşünürken, kaza geçirir ve komaya girince olay biter. Mustafa Kemal Anadolu'da birliği sağlar, İnönü Savaşları’ndan sonra Batı onu önemsemeye çalışır. Sakarya Savaşından sonra Yunanlılar cephe kurarlar ve Anadolu'da artık Bursa'dan öteye gidemeyeceklerini anlarlar. 26 Ağustos 1922 Günü başlayan Büyük Taarruz ile İzmir’e çekilip oradan Yunanistan’a dönerler.
Doğu da ise 15 Bin kişilik Ordusu ile Kazım Karabekir Paşa Doğu'yu Ermenilerden temizler ve Ermenistan Devleti kurma hayali yok olur gider.
1915 yılında Ermenistan'da olayların içinde olan Doktor Astaryaciyan 1950 Yılında Suriye'de Arapça basılan “Ermenistan Tarihi” kitabında Ermenilerin hayalini şöyle açıklar; “Biz Büyük Ermenistan’ı kurduktan sonra bu topraklarda Türk ve Kürtleri yaşatmayacağız. Kalmakta direnenleri de öldüreceğiz..”
Bu söylediklerinin gerçekleşmesi bundan sonra artık bir hayalden öteye geçmeyeceği gibi Batı’nın ve Amerika’nın desteği olsa da bu iş söz konusu olamaz.
Batılı Devletler Türklerin Ermenilere Soykırım yapmadığını biliyorlar ama kendi menfaatleri ile Türk Düşmanlığı birleşince bunu koz olarak kullanıyorlar. Bu son gelişmelerdeki olayların temel özü budur.