Dünya bugün 1930’ların diktatör devrine döndü. Bu silahlı ve milisleri olan bir diktatör değil, elindeki ekonomik gücü kötü kullanmaya başlayan ABD Başkanı Trumph oldu. Ben ona "Ekonomik Diktatör" diyorum. Amerika'da Emlak İşleriyle servet yapan Trumph Başkan adayı olduğunda birçok skandalı ortaya çıktı. Bunlara rağmen nasıl seçimi kazandı? Amerika da İlluminati denilen tarikat dünyayı yöneten 13 aileden oluşuyor. Onların başkan adayı Hillary Clinton’dı. Seçim çalışmalarına bir yıl önceden başlayan Hillary tarihin ilk kadın başkanı olmaya yaklaşmıştı. Ama Kilisenin gücünü önemsemedi. Amerika Kiliseler Birliği Başkanı bir basın toplantısı yaparak Hillary’nin şeytana taptığını ve ona oy verilmemesini istedi. Kilise ve Amerika için çalışacak olan Trumph’a oy verin diye seslendi. Seçimlerden 10 gün önce yüzde 10 önde gösterilen Hillary seçimi 800 bin oy farkıyla kaybetti.
Trumph Başkan olur olmaz dünyayı tehdit etmeye başladı. Ticaret anlaşmalarını bozmaya başladı. Kanada gibi ülke ile ilişkileri bozarken, ilk olarak AB ülkelerine kısıtlama getirmeye kalktı. Avrupa Birliği de bunu üzerine karşı tedbirler almaya başladı ki, ticaret hacminin boyutlarının yüz milyarlarca dolar olduğunu söyleyelim.
Çin Amerikan ekonomisini destekliyor. Çin mallarına vergi koyan Trumph dünya ülkelerini sömürgesi olarak görüyor. Son hedef ise seçimlerde destek aldığı Rusya’ya karşı ekonomik ambargolar koyması; bunun üzerine Rusya çok büyük tepki gösterdi ve kendileri de ABD'ye karşı tedbirler alacağını açıkladı.
Trumph Amerikan ekonomisindeki tüm dengeleri bozarak, dünyada yeni oluşumlara ve ekonomik işbirliklerine neden olacak. Geçtiğimiz günlerde Almanya Başbakanı Merkel’in Japonya ziyareti dikkat çekici bir gelişmedir.
Dünya ticaretini dolar’a bağlayan 13 aile de Trumph’a karşılar. O yüzden onun başarısız olması için ekonomik operasyonlar yapıyorlar ki, trilyonlarca dolar’a hükmediyorlar. ABD Merkez Bankasının para basma yetkisi hala bu ailelerde olduğundan ekonomik diktatörün dengesiz kararları dünyayı etkileyecek.
Türkiye’ye gelince Trumph bizi Sömürge olarak görüyor. Papaz Brunson’u bahane ederek listede yapmak istedikleri her şey Amerikan menfaatlerine göre olacak. Suriye'den çıkmaktan, İran’a ambargoya kadar her şey var. Bu ülkeyi yok saymaktır. Amerikan diktatörü bizi o kadar küçük görüyor ki, geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımıza Beyaz Saray da görüşme için verdiği süre 15 dakika idi.. Bu terbiyesizlik hem Recep Tayyip Erdoğan’a hem de Türk Milleti'ne yapılmıştır.
Amerikan Dolarını ticaret hayatından çıkartmak için alınacak gerekli her şeyi düşünmek ve uygulamak zorundayız. Euro’ya geçilir, Milli Para Sistemi'yle ticaret yapılır. Trumph’a karşı çıkmak herkesin görevidir. Çünkü bu herifin gözünde hiç birimizin değeri yoktur. Ekonomik diktatörün de tahtı sallantıda çünkü seçimlerde Rusya‘dan destek aldığı ile ilgili mahkemesi sonuçlanırsa başkanlıktan alınacak. İnşallah o günleri de görürüz.
Amerika’ya karşı birlik olmaz isek onları sevindiririz.
Bu krizi de atlatırız…