İslam Dünyasının toplam nüfusu 1 Milyar 600 Milyon gibi bir rakamda. Peki Dünyadaki İslam Devletlerinin ekonomilerinin GSMH toplamı ne kadar ? Hepsinin toplamı bir Alman Ekonomisi kadar etmiyor. Bu gerçeği 2002 yılında yazdığım "ATATÜRK VE PARAPSİKOLOJİ" kitabıma koymuştum. 16 sene sonra değişen bir şey yok. Ekonomik olarak bir ülke güçlü olmazsa, diğer ülkelerin oyuncağı olur. Bizim gibi hele ki Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin kutsal topraklarına sahip isek, başımız beladan kurtulmuyor.
14 Mayıs Günü ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı. Daha önceki ABD Başkanları bu konuyu gündemlerine bile almazlardı ama Trumph kiliselerin desteği ile seçimi kazanınca o’da onların hoşuna gidecek işleri yapmaya devam ediyor. Amerikan Ekonomisi ile oynuyor ve başta AB Ülkeleri olmak üzere Çin-Rusya ve Uzak Doğu Ekonomilerini sıkıştırıyor ki, yakında dünyada bir ekonomik krize neden olabilir. Bu noktada David Rockefeller öldü, onun yerini alan aile üyeleri ile birlikte İngiltere'deki Lord Roschild ve Ailesi karar verecekler. Servetleri kayıtlarda yer almaz. Trilyonlarca dolarınız olursa normaldir.
14 Mayıs günü elçiliğin açılmasına tepki gösteren Filistinliler protesto gösterilerine başladı. İsrail de ülkesinin kuruluşunun 70’inci yılında yani 14 Mayıs 1948 de kurulmasının yıldönümünde katliam yaptı; 60 kişi öldü, 2000’e yakın Filistinli yaralandı. Peki İslam Dünyası ne yaptı ?.. İstanbul da toplandı. Sayın Cumhurbaşkanı iyi niyetle topladı ama bunlar sadece İsrail’i kınadılar. Sonrada çekip gittiler. Onlardan destek gelmeyince Türkiye ne yapsın. O yüzden yazdığım kitaplardan sonra İslam Dünyasının adı var kendi yok.. İşin acı gerçeği de budur..
Kudüs 3 din için kutsal bir kent. Uluslararası bir şehir olması gerekiyor ama buna izin verilmiyor. Kudüs’e elçiliklerini taşıyan ABD’den sonra onunla menfaati olan bazı Avrupa Ülkeleri de Kudüs’e doğru hazırlık yapmaya başladılar. 1 Yıl içinde Kudüs’e gelecek elçilik sayısı büyük rakama ulaşır. Böylece iş biter.
Peki bugünlerde ne oldu ?..
İslam Dünyası sessizlik içinde. Suriye de iç savaş var. Irak kendini toparlamaya çalışıyor. Mısır'dan ses yok. Tunus- Cezayir- Fas-Libya kendi dertlerinde. İran'da nükleer mesele gündemde, çünkü işin sonu ekonomik ambargoya gider. İsrail’in karşı çıktığı ABD-İran Nükleer Anlaşması 3 yıl içinde bozulmuş oldu.
Gelelim Kudüs meselesine.. Osmanlı Ordusu Suriye tarafına çekilirken, Kudüs İngiliz Ordusu tarafından sarıldı. İngiliz General Allenby kenti bombalama konusunda kararsız kaldı. Kutsal Kentte olacak bir savaş dan korkuyordu. Başbakan Lyod George sordu. "O kararı sen ver" dedi. Busefer General Kral’a sordu: Kral da, "Kenti savaşmadan teslim edin ve broşürleri uçaklarla atın” dedi. Bunu yapan General başarılı oldu. Kentteki Hıristiyan-Müslüman ve Yahudi adamları kenti İngilizlere teslim ettiler. General Allenby “Kudüs Fatihi” unvanını aldı.
Bugün "Kudüs’ün ikinci feth" diye dünya basınında yazılırken, Trumph da böylece ikinci defa "Kudüs Fatihi" oldu. Bu iş bitmiştir. 1993‘deki Oslo Görüşmelerinde İsrail Başbakanı İzak Rabin ile Barış Anlaşması imzalayan Yaser Arafat İsrail’den daha fazla toprak isteyince anlaşma ilerleyemedi. Kudüs’ün yarısını da alacak iken daha fazlasını istedi. 4 Kasım 1995'de İzak Rabin bir suikastta öldürülünce Filistin Devleti kurulamadı. Gelinen noktanın perde arkası budur.
Bizim Müslüman geçinen dinciler de "Mehdi gelecek, İsrail’i ve Yahudileri yenecek ve yok edecek" yalanına inanarak yaşamaya devam ediyorlar. Allah "son peygamberi yolladım" diyor Kuran'da. Peygamber gelmeyecek - Hz İsa da gelmeyecek ama Müslümanlar ne yapıyorlar ? Sadece bekliyorlar.. Filistinliler mi ?.. Onları zaten Araplar da sevmiyor. Açık Hava cezaevine dönen topraklarında İslam Dünyasının uyanmasını bekliyorlar…
Yahudilere ve İsrail’e gelince hiç bir şey olmaz. Onlar başarının keyfini sürmeye devam edecekler.