Cumhur İttifakı, seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olacağını duyurdu.
Millet İttifakı’nda ise, adayın isminden çok nitelikleri üzerine uzlaşma aranıyor.
Hatırlanacağı üzere 2018 seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı olarak eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ismi ortaya atılmıştı. Gül, partilerin mutabakat olması durumunda aday olabileceğini açıklamıştı. Ancak İYİ Parti lideri Meral Akşener kendi adaylığını açıklayınca, Gül’ün adaylık planları boşa düşmüştü. Böylece Tayyip Erdoğan'ın en güçlü rakibi devre dışı kalmış ve yolu da açılmış oldu.
Yine Millet ittifakında kim Cumhurbaşkanı adayı olsun diye bir çalışma var.
Şu an öne çıkan isimler; Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu ve Yavaş'tır.
Bu günlerde aynı senaryo tekrar uygulanmak üzere..
Abdullah Gül’ün yakın arkadaşı olduğu bilinen Fehmi Koru, Milli Görüş’ün yayın organı TV 5’te katıldığı programda, Millet İttifakı’nın “Abdullah Gül niteliğinde bir ismi aday göstermesi gerektiğini” söylemiş.
Bizim oğlan bina okur
Döner döner bir daha okur.
..
Normal şartlarda “Abdullah Gül” ün adaylığı yine tutmayacak düşüncesi hakim.
Ama ilk bakışta “bir algı operasyonu oluşturuluyor“ düşüncesi de el altında tutulmalıdır.
Zira Fehmi Koru bu ismi atarken yalnız değil herhalde. Arkasında yer alan lobi faaliyetlerine de güvenmektedir.
Önce bu lobi faaliyetlerinin kaynağı neresidir, onu çözümlemek lazım.
Bilindiği üzere Fehmi Koru düşünceleri itibariyle yeniden reorganize olan bir insandır.
Bunu kendi yazılarında da görebilirsiniz.
2006 yılında 8-11 Haziran tarihleri arasında Kanada’nın Ottowa kentinde yapılan Bilderbeg toplantısına katılmadan önce “Bilderbeg aleyhine kırktan fazla yazı kaleme almış”. Bilderberg'in "Türkiye'yi teslim alma planları" çerçevesinde "kendine yakın iktidarları iş başına getirmek için zorlamalarda bulunduklarını" da yazmıştı.
Toplantıya katıldıktan sonra da şöyle konuşmuştu; "Eğer 'dünya hükümeti' diye bir şey varsa, işte örgütü"
Bu toplantıya katılanlar için de 'gelecekleri değişiyor' imasında bulunmuştu.
Geriye dönüp baktığımızda Bilderbeg toplantısına en fazla Ali Babacan’ın katıldığını görüyoruz.
Babacan 2003, 2004, 2005, 2007,2008, 2009, 2010, 2012, 2013 ve 2014’teki Bilderberg toplantılarına katılmış!
Ayrıca 2008’in Bilderberg toplantısındaki katılımcılar arasında ise günümüzün CHP Sözcüsü Faik Öztrak da vardı!
Kökenleri 1877’den itibaren düzenlenen ’Yuvarlak masa’ toplantılarına dayanan Bilderberg’in mimarları arasında ünlü işadamı Rockefeller de yer alıyor.
..
Sahnedeki oyuncular belli !
Ali Babacan’ın partiyi kurarken Abdullah Gül ile birlikte hareket ettiği herkesçe bilinmektedir.
Adaylara baktığımızda;
Kemal Kılıçdaroğlu’nun saf, temiz, dürüst olduğu söylense de “Sağ ve muhafazakar” kesimden oy alamayacağı kesindir. Bunu herkes adı gibi biliyor. Zira burada şahsında bir "Düşünce Savaşı“ yaşanmaktadır.
İttifakın diğer ortağı Meral Akşener ortağına nazaran biraz daha avantajlıdır. Zira “Demokrat Seçmen“ bu seçimde daha ılımlı bakmaktadır.
..
Asıl mesele asıl algı ve lobi faaliyetleri diğer iki aday için hazırlanacaktır.
Bunlardan birincisi, dürüst çalışıyor parlatmasıyla öne çıkarılacak olan Mansur Yavaş.
Diğeri de Erdoğan’a karşı zafer kazanan parlatmalarıyla Ekrem İmamoğlu.
Daha çok Ekrem İmamoğlu üzerinde yoğunlaşarak bir taşla iki kuş vurmak isteyebilirler de.
Kuşatmalar içerden ve dışarıdan bu şekilde oluşabilir.
Ekrem İmamoğlu’nun kadroyu boşaltmasıyla birlikte “İstanbul’un Düşmesi“ ve kaybedilen oylar tekrar alınarak, bıraktıkları yerden başlamak isteyebilirler..
Baraj meseleside 7 olarak mutabakat altına alındığına göre,
Bütün algılar seçimin olacağı yönünde.
Bekleyip hep beraber göreceğiz.