Örneğin güzel koku için kullanılan sentetik malzemelerin pek çoğu nörotoksik ve kanserojendir. Formaldehit koruyucu ve renklendiriciler adı altında kullanılan katkı maddeleri “metil, etil, propil, butil ve sodyum benzoat gibi çeşitli parabenler içerir.” Bu kimyasallar ise “sperm kalitesinin bozulmasından cilt kanserine kadar” birçok hastalık için zemin hazırlar.
Koruyucu madde olarak kullanılan, “parabenlerin” kimyasal yapısı östrojen hormonuna benzer. Kadın vücudunda biriken parabenler östrojen hormonu gibi davranıp, üreme organlarında bozukluklara, göğüs kanserine, endometriozise (genç kadınlarda genellikle rahim ve yumurtalık bölgelerinde görülen ve çok şiddetli ağrı ve kanamalara neden olan lezyonlar) çikolata kistlerine, kısırlığa ve doğum kusurlarına neden olabilmektedir.
Erkek vücudunda biriken parabenler ise spermlerin sakatlanıp ölmesine, prostat kanserine ve nadiren de olsa üreme bölgelerinde endometriozise (üreme bölgelerinde görülen lezyonlar) neden olmaktadır.
Ayrıca bu kimyasal maddelerin özellikle cildimiz üzerinde yıkıcı bir etkisi vardır. Deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı gibi görünen cilt rahatsızlıklarına neden olduğu gibi cildin alt katmanlarını da güneş yanığından daha fazla hasara uğratırlar.
Örneğin güneş koruyucusu olarak kullandığımız yağlar, losyonlar derin cilt katmanlarına güneş yanıklarından çok daha fazla zarar vererek, cildin erken yaşlanmasına hatta cilt kanserine bile yol açabilirler.
“Güneş kremi ve losyon gibi ürünleri kullanarak, insanlar ciltlerine kansere yol açan kimyasallar uyguluyor, sonrada neden cilt kanseri olduklarına ya da ciltlerinin neden bu kadar erken yaşlandığına hayıflanıyorlar.”
Raymont Francis & Kester Cotton / Bir Daha Asla Hastalanmayın
Organik ürünler satan mağazalardaki malzemelerin bile çoğu zararlı toksinler içerir. Eğer bir ürünü yediğiniz vakit sağlığınıza zarar verecekse o zaman o ürün gözlerinize, dudaklarınıza, cildinize, saçlarınıza, tırnaklarınıza veya dişlerinize sürülecek kadar güvenli değildir.
Kısaca “yiyemediğiniz hiçbir kişisel bakım ürününü cildinize de sürmemeniz gerekir.”
Haftanın yeni umutlara vesile olması dileğiyle…