Çanakkale Savaşı aynı zamanda Rusya'da 1917 Devrimine neden olan savaştır.
Bu yıl Çanakkale Savaşı’nın 107’nci yılını kutluyoruz. Aslında bu savaşın ayağa kaldırdığı milli ruh ve heyecan ile Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli de atılmıştır.
İngiltere "Çanakkale’yi bir hafta içinde geçeriz ve İstanbul’u işgal ederiz. Kenti bombalarız. Katliam yaparız. Halkı Anadolu’ya süreriz" düşüncesi içindeydi. Bunu yapma görevini General Harrington’a verdiler. O da buna inandı ama savaş çok kanlı oldu. Harrington, 15 Mart 1915 yenilgisi ve savaş gemilerinin batırılmasıyla bu işin denizden olmayacağını anladı. Sahillere çıkarma yaptırdı. Daha ilk gün 4500 ölü 10 bine yakın yaralı verince bu işin zorluğunu anladı. Ekim 1915'e kadar elinde doğru dürüst ayakta asker kalmadı. Kasım ayında İngiltere'den gelen komutanlara "savaşacak askerin kalmadığını kalan 40 bin askerin de yorgun olduğunu" söyledi. 200 Bin asker istedi, ancak Londra "veremeyiz" dedi. Bunun üzerine geri çekilmeyi planlandı ve Ocak 1916'da bölgeden tamamen çekilip gittiler. Bu savaş sırasında Rusya’ya yardım edemeyen İngiltere, Bolşevik Devrimi ile sarsıldı ve Rusya 1917 Kasım ayında savaştan çekildi. İktidara Lenin geldi.
1. Dünya Savaşı bitti. İstanbul ve Anadolu işgal edildi. Mustafa Kemal Ankara'da Kurtuluş Ordusu'nu kurarken, en büyük desteği de Rusya'dan aldı. Vatanlarını savunan Türklere silah, cephane ve malzeme yardımı yapan Lenin, bu noktada Silah Fabrikası kurmak üzere gerekli techizat ve ekipmanlar da yolladı. Gemi ile Kastamonu kıyılarına getirilen fabrika parçaları Ankara'da monte edildi. Ordunun mermi ihtiyacı karşılandı. Bu desteği alan Türkiye, savaşı kazandı. Bu desteklerden sonra Lenin, Türkiye’nin Bolşevik olacağını beklerken, Mustafa Kemal bunu kabul etmedi. Fakat Türkiye borcunu 20 sene geçmeden de ödedi.
Bu defa 2. Dünya Savaşı başladı. Almanlar Rusya’ya saldırdı. Savaşı kazanabilmeleri için Boğazlardan gemilerini geçirip ordularına silah cephane ve malzeme taşıması gerekiyordu. İşte bu noktada Türkiye Rusya’yı zora sokacak bu işe "hayır" dedi. Almanlara geçiş izni vermedi. Bunu da Almanlar tarafından işgal edilme tehlikesine rağmen yaptı. Böylece bize Kurtuluş Savaşı’nda destek olan Rusya’ya borcumuzu da ödemiş olduk.
Çanakkale Savaşı’nın Rusya Devletine olan bu etkilerini kimseler söylemez ve yazmazlar.
...
Çanakkale Savaşı aslında doğrudan bir Haçlı Seferidir. Ve bizler, yeni nesillere bunu öğretmek zorundayız.
Google'a 'Çanakkale bir Haçlı Seferi midir' diye sorunca pek az bilgi bulursunuz. Bu savaşı yeterince analiz bile etmeyen bizim tarihçilerimiz, 100 yılı aşan sürede yazdıkları kitaplarda Türk Askerini bol bol övmüşler ve özellikle kahramanlık olaylarını yazmışlardır. Bunlar da yazılacak tabii ki, ancak bazı detayların da geri planan atılmaması gerekir.
Batı’nın Haçlı Seferleri’nin intikamını almak için hazırladığı ordusuna o kadar büyük güvenleri vardı ki, güya bir hafta içinde İstanbul’a gireceklerdi. Kenti gemilerden ateş ederek bombalayacaklar ve halkın Anadolu’ya kaçmalarını sağlayacaklardı. Böylece Fatih Sultan Mehmet’ten de intikam almış olacaklardı. Osmanlıyı sevenlere göre Osmanlı kutsaldır. Ancak önemli olan tarihi tarafsız, günahı ve sevabıyla birlikte yazmaktır. Tarihi de doğru yazmak, yapmak gibidir, sözü de önemlidir.
ÇANAKKALE SAVAŞI BİR HAÇLI SEFERİDİR. YAKLAŞIK 700 YIL KADAR SONRA ANADOLU TOPRAKLARINA HAÇLI ORDULARI GELMİŞTİR. Dönemin İngiliz basını da böyle yazar.
Bu konuda kitap yazan tek adam, Thomas F. Madden, “Haçlılar (Crusades)” isimli referans kitabında, 1. Dünya Savaşı'nın “Son Büyük Haçlı Seferi” olduğunu yazıyor. Birçok tarihçi 1. Dünya Savaşı’nı “tüm savaşları sona erdirten savaş” olarak görür. Bu tarihçiler, Almanya savaşı kazansa bile, haçlı seferlerinin temel hedefi olan “kutsal toprakların Müslümanlar ve Türklerin elinden alınması” konusunda, savaş sırasında Almanlarla anlaşma sağlandığını ileri sürüyorlar. Nitekim, İngiliz General Allenby, Aralık 1917’de Kudüs’ü (Jerusalem) teslim aldığında, İngiliz gazeteleri “Aslan Yürekli Rişar’ın (Richard The Lionheart) hayalinin nihayet gerçekleştiği" ni yazdılar.
Çanakkale Savaşı, esasında Batı'nın düzenlediği yeni bir Haçlı Seferi olmakla birlikte, sonuçlarıyla hem 1917'de Rusya'da Bolşevik İhtilalinin başlamasına, hem de Anadolu'da milli ruh ve birliğin sağlanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kuruluşuna neden olmuş bir savaştır.
107. Yılında Şehitlerimizi Rahmetle ve Şükranla Anıyorum.