Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken, bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir. Ülkeler ve devletlerarası ilişkiler geçmiş dönemlerdeki gelişmelerin devamı olarak sürüp giderken, dünyanın değişik kıtalarında birbiri ardı sıra öne çıkan toplantılar ve kongreler üzerinden dünya siyasetinin eskisinden farklı çizgilerde gelişmelerin yönlendirmesiyle birlikte, yenidünya düzeni arayışlarının beklenmeyen ya da istenmeyen çizgilere doğru kaydırmalar gösterdiği görülmektedir. Yapılan toplantıların ev sahibi büyük ülkeleri öne çıkardığını ve toplantı merkezi ülkelerin komşu ülkelerle ya da belirli tasniflere göre biçimlendirilen bölge ülkelerinin katılımlarıyla, uluslararası alanda eskisinden çok farklı yeni arayışlara giriştikleri gözlemlenmektedir. Belirli kıtalar ya da bölgelerin dışına çıkan başka gruplaşmaların da yeni dönemde öne çıkarak evrensel düzeyde yeni ittifaklar üzerinden daha farklı yapılanmaları gündeme getirdiği anlaşılmaktadır. Bugün gelinen aşamada iki yüzü aşkın ulus devletin dünya haritası üzerinde yer alarak, diğer ülkeler ile karşılıklı ya da yakın mesafelerde duruş sergiledikleri ve son yıllarda bu çizgide ortaya çıkan yeni girişimler aracılığı ile dünya kamuoyuna yansıtılmaktadır. Bu tür gelişmeler sayesinde öne çıkan devletlerarası yeni ilişkiler hem bütün devletlerin içlerinde geliştirdikleri özel politikalarını, hem de komşu ülkeler üzerinden bölgesel ya da evrensel arayışlarına uygun bir çizgide eskisinden çok farklı yeni durumların ortaya çıkmasına da yardımcı olmaktadırlar. Dünya gündemi sürekli bu tür oluşumlara açık bir biçimde ilerleyip gelişirken, toplantı trafiği ya da büyük ülkelerin ağırlığını koyduğu kongreler üzerinden güçler dengesi öne çıkarılarak, bu duruma göre yeni yapılanmalara yardımcı olan oluşumların uluslararası arayışların yeni biçimlenmesinde son derece etkin oldukları görülmektedir.
Balkanlar, Karadeniz, Kafkaslar, Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin çeşitli ülkelerinde sıcak çatışmaların yükselişe geçtiği bir aşamada, 22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde Güney Afrika’nın önde gelen Anglo-Amerikan kenti olan Johannesburg’da bir araya gelen BRİCS ülkeleri, yeni dönemin çeşitli sorunlarının ele alındığı bir yeni zirve toplantısı yapmışlardır. 15. Zirve toplantısını yapan BRİCS örgütü uluslararası alanda batı emperyalizminin karşıtı bir çizgide gelişmeler gösterirken, bugün gelinen noktada uluslararası ekonomik ve siyasal gelişmelere uygun bir biçimde hareket ederek, son yıllarda değişmiş olan uluslararası dengelerin yeniden kurulabilmesi için, son yıllarda önemli adımlar atmıştır. Batı emperyalizminin dışında kalan doğu ve güney ülkeleri içinde yer alan büyük devletlerin bu alanda öne geçerek bir an önce ortaya çıkan dengesizliklerin altında kalarak ezilip yok olmaya doğru sürüklenmelerini önleyebilecek girişimlerden birisi olarak ortaya çıkan BRİCS yapılanmasının, zaman içerisinde önemli adımlar atarak soğuk savaş sonrasında yok olup giden eski dengelere benzer paralel girişimlere kalkıştığı görülmektedir. Daha çok güney ve doğu bölgelerinde etkin olan bölgenin büyük devletlerinin öncülüğünde önce bir araya gelinerek batı emperyalizmine siyasal ve ekonomik açılardan alternatif arayışları, BRİCS örgütü aracılığı ile öne sürülerek yeniden eski dengelere uygun ve paralel girişimlerin gündeme gelmesi için fırsatlar yaratılmaya çalışılmıştır. Güney Afrika Birliği topraklarında tarihi bir zirve toplantısını başarıyla tamamlayan BRİCS örgütü içinde bulunulan bugünkü ekonomik ve siyasal sorunları ile boğuşan bu örgüt, aynı zamanda hem kendi örgütünün iç sorunlarıyla birlikte, batı emperyalizmine karşı yeni bir yapılanmaya yönelen gelişmekte olan ülkeler içinden kendisine üye olabilecek diğer orta boy ve büyük ülkeler içinden yeni aday ülkeleri seçerek batı dünyasının karşıtı bir yeni oluşumu uluslararası alana yansıtmıştır. Batı dünyasının önde gelen büyük ülkeleri arasında kurulmuş bulunan bugünkü kapitalist düzenin eskisi gibi işlememesi ve yeni dönemde büyük ve küçük ülkeler arasındaki gelir dağılımının eskisine oranla daha kötü bir çıkmaza sürüklenmesi çerçevesinde, BRİCS örgütü son toplantısını başarıyla bitirmeye çalışmıştır.
BRİCS ve Afrika başlığı altında yapılan Johannesburg toplantısında 94 maddelik bir bildiri yayınlanarak ve üye devletlerarasındaki ortaklık statüsünün değişen koşulları dikkate alınarak yeni bir yapılanmaya gidilmek istenmiştir. BRICS’in yeni üyelik ve ortaklık statüleri yeniden belirlenirken, aynı zamanda yeni dönemde birlikte hızlandırılmış büyüme ile birlikte sürdürülebilir kalkınma çabasının sonuç verebilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Yeni BRİCS deklerasyonunun ara başlıkları olarak kapsayıcı çok taraflı örgütlülük, iş hayatında kadınların yeri, iklim krizi, barış ve kalkınma ortamlarının üye ülkeler arasında teşvik edilmesi, karşılıklı hızlandırılmış büyüme için ortaklık, insanlar arası değişim çalışmalarının derinleştirilmesi ve kurumsal gelişim başlıkları kullanılmıştır. Emperyalizmin ağır baskıları altında sömürgelikten kurtulamayan Afrika ülkelerinin muhtaç olduğu destek ve yardımların belirli bir program çerçevesinde, Asya ve Afrika ülkelerine sağlanması konularında BRİCS örgütü kendini yenileyerek, bu gibi ana sorunların üst düzeyde çözümler yaratması çabalarına eski zirvelere oranla daha fazla yer verilmiştir. ABD merkezli batı kapitalist sisteminin dolara dayanan yapılanması yüzünden bütün dünya ülkelerinin fazlasıyla rahatsız olması gibi istenmeyen bir durum ortaya çıktığı için, BRİCS zirvesindeki ana tartışma konularından birisi dünya ticaret sistemi içinde yeni para rejiminin nasıl yenilenmesi gerektiği tartışılmıştır. ABD hegemonyasının sağladığı dolarizasyon uygulamalarının yarattığı haksızlıklardan kurtulmak isteyen üye ülkeler alternatif bir para sistemi getirilmesi için yeni seçenek arayışlarına yönelmişlerdir. Dünya ülkeleri arasında giderek gelişmekte olan ticaret sisteminin, emperyalist sömürü uygulamalarından kurtulabilmesi için yerel ve ulusal para birimlerinin daha fazla kullanıldığı yeni bir adil düzenin oluşturulabilmesi çerçevesinde, teşkilata üye olan ve gelecekte üye olacak aday ülkeler arasında yeni yaklaşımlar geliştirilmeye çalışılmıştır. Tüm BRİCS üyeleri için ortak bir para biriminin oluşturulması ile birlikte Dolar, Euro ve Sterlin gibi batı kaynaklı para sistemlerinin sona erdirilmesi karara bağlanmıştır.
Bütün Asya ve Afrika ülkelerinin temsilcilerinin katıldığı zirve toplantısında aday ülkeler arasından yeni üyeler seçilerek örgütün güçlenmesine öncelik verilmiştir. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın katımlarıyla kurulmuş olan BRİCS örgütü altı yeni devletin örgüt üyeliğine kabul edilmesiyle, yeni dönemde daha güçlü bir biçimde batı emperyalizminin saldırı ve baskılarına karşı çıkarak, daha adil bir yenidünya düzeni için mücadele etmeye devam edeceklerdir. Yirmiye yakın ülke örgüte tam üye olmak için başvuruda bulunmasına rağmen, genel kurul toplantılarında konu ele alınarak tartışılmış ve Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri altı yeni üye olarak resmen ilan edilmişlerdir. Dünya konjonktüründe yeni ortaya çıkan gelişmelerin etkisi ile yeryüzünde bulunan ülkeler arasında bir jeopolitik ve stratejik değerlendirmeler yapan örgüt genel kurulu, Arjantin ile Güney Amerika’ya, Mısır ve Etiyopya ile Afrika kıtasına, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin üyeliklerine öncelik tanırken, örgüt yönetimi uluslararası alanda son aşamada gündeme gelen yeni jeopolitik gelişmeleri esas alarak bir değerlendirme yapmıştır. İnsan topluluklarını emperyalizmin kıskacından kurtaracak özgürlükçü bir yaklaşıma olan gereksinme giderek artarken, Hindistan, Çin, Rusya ve Brezilya gibi büyük ve kalabalık devletlerin dünyanın genel gidişi doğrultusundaki destek sağlayıcı çabalarını artırarak ve batılı kapitalist ülkelerin önlerini keserek denge sağlayıcı girişimlerde bulunmaları gerekmektedir. Batının dışında kalan dört büyük devletin öncülüğünde kurulmuş bulunan BRİCS örgütünün yeni dönemde Arjantin, Mısır, Arabistan ve Etiyopya gibi ikinci derece büyük devletlerin katılmasıyla birlikte, batı emperyalizminin önüne daha büyük bir duvar seddi çekilmiş bulunmaktadır. Emperyalizme karşı bir büyük dayanışma ile yaratılan bu örgütlenmenin beklenen küresel dengeleri oluşturabilmesi için yeni bir küresel düzenin yaratılması gerekmektedir. Bütün kararlarını oy birliği ile alan bu yeni örgütün verdiği kararların başarıyla uygulanabilmesi için, üye ülkeler arasında sıkı bir dayanışma kurulması beklenmektedir. Küresel saldırganlıklara karşı insanlık ölçülerine dayanan bir denge kurmak BRİCS örgütünün hedefidir. Üçüncü dünyanın bağlantısızlar hareketinin yansımaları bu örgütü etkileyerek yönlendirmiştir. Bu çerçevede bugün bu örgütün uluslararası alanda etkilerinin artırılması gerekmektedir.
Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra soğuk savaş biterken bir de iki kutuplu dünyanın son aşamasına gelinmiş ve bu doğrultuda batı uygarlığının dayatmaları ile tek kutuplu bir dünyaya doğru gidiş ve yönelmeler batı merkezlerinde öne çıkan bir beklenti olarak değerlendirilmiştir. Ne var ki, sosyalist sistemin çöküşünden bu yana neredeyse yarım yüzyıllık bir zaman dilimi geçmesine rağmen emperyalistlerin peşinde koştukları insanlığı köleleştirecek boyunduruk düzeni halen kurulamamıştır Tek merkezli bir büyük dev yapılanma hedeflenirken yüz yıl önce hazırlanmış olan ABD merkezli tek kutuplu dünya düzeni kurulamamıştır. İki yüzden fazla devletin yeryüzü haritasında yer aldığı tek kutuplu bir alternatif küresel düzen tekelci şirketlerin bütün çabalarına rağmen ABD öncülüğünde bir küresel imparatorluk bir türlü bugünkü koşullar altında kurulamamıştır. Böylesine bir durum ortaya çıkınca bunun üzerine alternatif arayışlarda öne çıkmıştır. BRİCS böylesine bir arayışın ürünü olarak gündeme gelince, zengin ülkeler arasındaki dayanışma ya da ortaklıkların kurulması daha geniş boyutlarda tartışılmaya başlanmıştır. Alternatif arayışların daha da öne çıktığı bir aşamada dünya yeniden iki kutuplu bir düzene doğru kaymaya başlamıştır. G-20 başlığı altında bir araya gelen zengin ülkelere karşı, Afrika ve Asya’nın yoksul ülkelerinin dayanışma ve birlik oluşturma girişimleri giderek zaman içinde öne çıkmıştır. Batılı ülkelerin kendileri için oluşturdukları korumalı çıkar düzenine karşı insanlık yeniden iki kutuplu dünya düzeni kurma aşamasına gelmiş bulunmaktadır. BRİCS örgütünün en son olarak kurulduğu yeni aşamada zengin ülkelerin G-20 örgütüne karşı, yoksul ülkeler de kendi çıkarları doğrultusunda bir gelişmekte olan ülkeler gruplandırması gündeme gelirken, BRİCS çatısı altında bir araya gelerek kalıcı bir yeni Birleşmiş Milletler örgütlenmesine olan gereksinme giderek daha da artmaktadır. Yeni dönemde uluslararası örgütlenmeler açısından bir değerlendirme yapıldığı bu aşamada dünya zenginler ve yoksullar olarak ikiye bölünmekte ve böylece yeniden iki kutuplu bir dünya arayışı gündeme gelmektedir.
BRİCS örgütü insanlığı iki kutuplu yeni bir küresel düzene doğru sürüklerken zenginler ile yoksulların kendi çıkarları doğrultusunda örgütlenerek mücadele yollarına başvuracakları anlaşılmaktadır. Tarihin her döneminde güçlüler-zayıflar ayırımı yapıldığı gibi bugün de zenginler-yoksullar ayırımı yapılmakta ve bu doğrultuda dünya ülkeleri bir araya gelerek yeni bir kamplaşma modeline girerken, aslında bir anlamda yenidünya düzeninin kendiliğinden gelişmekte olan alternatif modeli de ortaya çıkmaktadır. Belirli konular ya da ilkeler çizgisinde birliktelikler oluşurken, aynı bölge, havza ya da uzayıp giden toprakların komşuları düzeyinde yeni birliktelikler ya da örgütlenmeler bir biri ardı sıra öne çıkmaktadır. İki dünya savaşı sonrasında ortaya çıkan uluslararası birliktelikler de ya bölgeler ya da ilkelere dayalı küresel yapılanmaların birbiri ardı sıra öne çıktıkları görülebilmektedir Zengin ülkelerin yer kürenin batı ve kuzey bölgelerinde bir araya gelerek toplandıkları görülünce, zenginlerin merkezi olan dünyanın kuzey ve batı bölgelerinde, zengin ülkeler dayanışmaları ya da birliktelikleri kendiliğinden öne çıkmaktadır. Yer kürenin ekvator ya da diğer hatlar üzerinden bölümlenmesi de bu tür dayanışmaların içerisinde bölgesel gruplar olarak dünya sahnesine yeni katılımları öne çıkarabilmektedir. Batı ülkeleri batı bloku ya da kuzey ülkeleri bir kuzey birliği oluşumunu hedefleyerek dünya sahnesinde yeni dayanışma örgütlenmelerinin örneklerini verirlerken, zengin kuzey ülkelerine karşı güneyin yoksul ülkelerinin ya da gene gelişmiş batı ülkelerine karşı çizgide doğunun terk edilmiş yoksul ülkelerinin devreye girerek Şangay örgütü gibi bir batı karşıtı yapılanmayı yeni bir alternatif olarak öne çıkarabilmektedir. Çin’in önderliğinde Şangay örgütü kurularak harekete geçince, Hindistan-Rusya ve Brezilya gibi çok büyük devletlerin gelişmiş batı ve kuzey birlikteliğine karşı az gelişmiş ya da gelişmekte olan devletleri içine alan yeni bir birliktelik olarak ya da bir güney ve doğu ülkeleri birliği olarak, BRİCS örgütünün dünyanın en geniş topraklarına sahip olan Brezilya, Rusya ve Hindistan’ın öncülük ettiği bir güney ve doğu birlikteliği görünümünde dünya haritası üzerinde meydana çıktığı açıkça görülmektedir. BRİCS örgütü bir anlamda kuzey ve batının küreselleşmesine denge arayışı çizgisinde, Brezilya öncülüğünde bir küresel güneyin ortaya çıkışıdır. Çin ve Hint birlikteliği Brezilya’nın katılmasıyla birlikte küresel güney doğuyu yaratmıştır.
(Devamı için linke tıklayınız)
https://www.bursaarena.com.tr/brics-duvari-emperyalizme-karsi-2-makale,9224.html