BİZANS TAHTININ YASAL İMPARATORU VAR
BUGÜN BİZANS TAHTININ YASAL VARİSİ PRENS HENRY III PALEOLOG VAR. OLMAYAN DEVLETİN İMPARATORU OLAN BU ADAM, ABD-RUSYA-FRANSA-İNGİLTERE VE İTALYA İLE AB ÜLKELERİ DE DAHİL 45 ÜLKE TARAFINDAN TANINDI. HIRİSTİYAN TARİKATLARI DA KURDU VE ONLAR TÜRKİYE ALEYHİNE GİZLİCE ÇALIŞIYORLAR.
ALİ BEKTAN
Bugünlerde Ayasofya’nın cami olması konusunda bizim başımıza bazı sıkıntıların geleceğini söylemiştim. Rahmetli Aytunç Altındal ağabeyimin “VATİKAN VE TAPINAK ŞÖVALYELERİ” adlı kitabında Malta’ da bulunan Hıristiyan Şövalyeleri Tarikatının temsilcileri ile görüşerek Bizans Tahtının Varisi Henry III Paleolog hakkında bilgiler aldı. 2001'de de bunları kitabına yazdı.
Fatih Sultan Mehmet 1453'de İstanbul’u aldıktan sonra Paleolog Hanedanından ve son İmparator XI. Konstantin’in akrabaları Rusya’ya kaçtılar. İmparatorun yeğeni Zoe Sophia Çar 3 İvan ile evlendiriliyor. Böylece Çarlar Bizans’ın Yasal Savunuculuğunu üstleniyorlar. Ortodoks Kilisesi’nin de başı oldukları için Osmanlı İmparatorluğu’nda o tarihten 1917 yılındaki Bolşevik İhtilaline kadar "Ortodoksların Manevi Koruyucuları" oldular.
Roma-Vatikan Merkezli SMOM adlı bir tarikat var. Orijinal ismi The Sovereign Military Hospaliter Order Of St. John Of Jerusalem Of Rhodes Of Malta (Kudüs-Rodos- Malta St John Şövalyeleri Askeri Egemen Tarikatı).. Bu Tarikatın Malta'da resmi bir büyükelçiliği vardır. Merkezleri Roma karargahları ise Malta Adasıdır.
Aytunç Altındal Malta'da bu tarikatın üstatlarından Roger di Giorgio'ya Bizans İmparatoru Henry III Paleolog’u sorduğunda, aralarında bazı sorunların olduğunu söylüyor. İmparatorun birileri hesabına çalıştığını söylüyor. 1917'de Rusya'daki İhtilalin ardından devreye zengin Amerikalılar giriyorlar. Malta Şövalyeleri Katolik ve Ortodoks olarak bölünüyorlar. SMOM, başta Vatikan olmak üzere 45 Ülkede Büyükelçi düzeyinde temsilci bulunduruyor. Böylece Devlet içinde Devlet oluyorlar. Onların Bayrağı- Pul-Pasaport- ve çeşitli İmtiyazları ve özel vergi sistemleri var. Aynı zamanda bir devlet gibi AB-FAO-WHO- gibi kuruluşlarda daimi delegeler bulunduruyorlar. Kızılhaç’la ilişkileri var ve haliyle Kızılay ile de ilişki içindeler.
11 Şubat 1869 Tarihinde Prens Giovanni Antonio Las Caris Paleolog Bizans Tahtının gerçek varisi olduğu gerekçesi ile Papa IX Pius’a başvurdu. 27 Mart 1869'da Roma Senatosu bunu kabul etti. Prens, Hükümdarların Altın Siciline kaydedildi.
16 Nisan 1991 Tarihinde bir Fransız Üst Mahkemesi Prens Henry III'ü açtığı asalet davasında haklı buldu ve tasarruf hakkının kendisinde bulunduğunu onayladı. 1997'de İstanbul ve Bizans’ın yasal varisi olarak Rusya-ABD-İtalya-İngiltere ve Fransa'daki mahkemeler Prensi yasal olarak kabul eden kararlar verdiler. Aytunç Altındal’a Malta da Şövalye Victor Castillo bunlarla ilgili belgeleri gösterir. Bunlara göre bugün herhangi bir Kral ile aynı haklara sahiptir. Ortada ne Bizans Tahtı vardır. ne Devleti ne de Ordusu ama ortada gerçek bir "imparator" vardır.
Bu arada Saint George Konstantin Tarikatı da kuruldu. Bu tarikat ne mi yapıyor. Gizlice Türk Düşmanlığı yaparken, "Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak" istiyorlar. Batı Dünyası’nda Bizans’ı sevdirmek ve Ortodoks Kilisesini tanıtmayı da istiyorlar. Gizli ve Açık Diplomasi yapıyorlar. Başındakiler "Türkiye ile alıp veremediğimiz yok" diyorlar, ama onlar doğrudan İstanbul ve Bizans’ı istiyorlar.
Ayasofya meselesinin ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz. Burada bir bölümünü cami yapıp bir kısmını da müze olarak sürdürmek akılcı bir politika olur diye düşünüyorum.