Yetimin, garip gurabanın hakkına göz diken, Zekatını vermeyen,
Hakka hukuka riayet etmeyen,
Her şeyi fırsat gören,
Tezgahın arkasında çürük mal dolduran,
Göz boyayan esnaf bırakın batsın.
Hem de yedi kat yerin dibine.
Fatih’in İstanbul’u fethettiği esnafla,
Onun torunları olduğunu söyleyen esnaf arasında dağlar kadar fark var.
O gün, 'ben siftahımı yaptım' diyen esnafın yerini,
Bu gün gözünü tamah bürümüş bir esnaf silsilesi almış.
Dün 'fakir alsın' diye koyduğu çürük malın bile üzerine etiket koyacak kadar bir aczin içindeler
Hakkına razı olan yok.
Herkesin gözü bir başkasının rızkında.
Herkesin eli, bir başkasının cebinde.
Hükümetin uygulamasını bir kenara koyarsak,
Her şeyin alabildiğince yükselmesinin sebebi de bu insanlardır.
Kurban gelir kurban fiyatları alır başını gider,
Ramazan ayı gelir 'berekettir' diye fiyatlar üst üste biner. Şeytana taş çıkartıyorlar adeta
Allah korkusu bitmiş,
Vicdan baskısı kalkmış,
Gözleri bir hırs bürümüş,
Bırakın bu esnaf batsın..
Örnek mi istiyorsunuz!
Her taraf örnek çöplüğü olmuş.
250 gram çemen 4-5 ay önce 5 Lira idi.
Aradan 3 ay geçmiş, çemen kabını yarıya indirerek 5 Liraya satmaya başlıyor.
Aradan bir ay geçmiş, bu sefer bu paket 10 Liradan satılıyor.
5 Liradan satılan çemenin kabını düşürdün,
Fiyat iki misline fırladı mı?
Bu sefer gramajı düşürülmüş çemeni tekrar iki misli fiyatla sattın mı?
5 Liraya aldığın çemen oldu 20 lira..
Fırına giriyorsun öyle, gramlar aşağı çekiliyor, fiyatlar yukarı.
Manava giriyorsun öyle.
Kasaba giriyorsun öyle.
Alış veriş merkezlerine zaten güç yetmiyor.
Bunun üzerine bir de etiket ve kasa oyunları ekleniyor.
Bu kadar insafsızlık,
Bu kadar gözü doymazlık sonunda nimeti afete çevirecektir.
Gözünüzü ancak bir avuç kara toprak doyuracaktır.
Enflasyon yüzde kaç?
Buna sebep olan kim?
Fırsatçı gözü doymaz insanlar..
Bu işin tabi bir de hükümet cephesi var.
Bu şartların oluştuğu piyasa denetimden yoksun.
Eskiden Hükümet maznunların dualarıyla besleniyordu.
Karşı cephede olanların yaptıkları gıybetlerle besleniyordu.
Ancak hükümet kabuk değiştirdi.
Onlar şimdi “kaostan beslenir" duruma geldiler.
Hayır dualar bitti, yerine şer rüzgarları esmeye başladı.
Ülkede her ne yükseliyor ise hükümet bunu lehine algılamaya başladı.
Her yükselen değerden kafadan yüzde 18 kdv alıyor.
Bu rakamı ne kadar yüksek görürlerse durumu da o kadar iyi görmeye başladılar.
Ancak bu durum sonlarını hızlandırıyor, farkında bile değiller.
Zira, niyet iyi olmayınca akıbet de pek hoş olmayacak, bilin diye söylüyorum.
Bu ölçü Kur’anın topluma yansıttığı bir ölçüdür, bizim söylemimiz değil.
İşin sağlamasını yapalım bir de!
Hani ser de “Müslümanlık" var ya. Yaradan’ın kitabına bakın bir. Yaradan “çalışanın kazancında fakirin hakkı vardır" buyuruyor.
Gerek şahıs olsun gerek hükümet olsun kazandıklarından bu fakirlerin hakkını veriyor mu?
Veriyorsa mesele yok.
Ancak vermiyorsa akıbetlerinin hiç de hoş olmayacaklarını bilsinler.
Zamanı bekleyip göreceğiz.