Ben bir ipek böceğiyim
Kâh kanatlandım uçtum
Bir dut yaprağına.
Kâh tırtıl oldum süründüm
Hapsettim kendimi
Ördüğüm yumağıma.
Tüm gözlerden ırak yaşamayı seçtim
Yıllardır da iyi bir şey yaptığımı zannettim
Kıymeti harbiyem kabuğumda;
Yalnızlığımdaymış meğer
Geç anladım,
Uykudan uyandığımda!
Mendil oldum bazen
Aşkı buldum; rengârenk
Ellerde, göğüslerde saklamalı.
Nakış, nakış yastık oldum
Sevgi yüklü başlarda, hülyalı…
“Dut yedi bülbül sustu,
Sen de sus dediler!..”
Bir tomar yaprağını bana yedirdiler
Yedim sustum suratlarına
Yedim kustum vicdanlarına!
Çok yaşa sen; nadidesin,
Dut yaprağını bize “İpek” edensin” dediler!
Ben utandım, kendimi hapsettim de kozama
Onlar hala bana ver, bana ver dediler!..
Bir kaç metre ipek için
Kanatlanıp uçmamı beklemeden
Beni yalnızlığıma diri, diri gömdüler…