Suriye'deki iç savaşın en büyük destekçisi ve kışkırtıcısı Amerika'nın Suriye için özel olarak görevlendirdiği temsilci James Jeffrey, Ankara'ya gelerek yine bir dizi temaslarda bulundu.
Ankara'ya gelen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'la 2 saat süren yaptığı görüşmede Türkiye'nin ulusal güvenlik öncelikleri ve Suriye'nin genelinde terörle mücadele konuları ele alındı.
Şimdi diyeceksiniz ki, "Aylar önce de Türkiye’ye gelen temsilci ile ortadaki sorunlar çözüldü mü?..”
Yazımızın başlığına dikkat edin “yine aynı şeyler” diye attık.
Yapılan görüşmelerde de oluşturulması planlanan güvenli bölge ile Türkiye’nin güvenlik endişelerinin giderileceği ve bölgenin tüm terör gruplarından temizleneceği ifade edildi.
Bu konu aylar önce de gündem gelmişti. Bugüne kadar hiçbir sonuç elde edilemedi. Kaldı ki, TSK’nın Fırat’ın doğusuna terör örgütlerine karşı başlatmayı planladığı harekât bile engellendi.
Amerika, Suriye ve bölgedeki durum konusunda bugüne kadar ne söylediyse hep tersini yaptı. Suriye’den asker çekeceğini duyurdu, tam aksine terör örgütlerini korumaya ve silahlandırmayı sürdürdü.
Rusya ve iran ile olan yakınlaşmamızdan rahatsızlık duyan Amerika, ekonomik alanda da Türkiye2yi köşeye sıkıştırmaya başladı. Başkan Trump’un bu konuda yaptığı tehditleri unutmuş değiliz.
Bu nedenle Jeffrey ile yapılan son görüşmelerden de bir şey çıkacağını sanmıyoruz. Hep aynı ağız, aynı politika ve zaman kazanmaya yönelik çalışmalara devam ediliyor.
Yapılan görüşmeler sonrası yapılan açıklamaya göz atalım:
Açıklamaya göre heyetler arası görüşmede Suriye konusundaki son gelişmeler ele alındı. Türkiye’nin ulusal güvenlik önceliklerinin açık bir şekilde vurgulandığı toplantıda Fırat’ın doğusunda ve Suriye’nin genelinde terörle mücadele, güvenli bölge, Menbiç yol haritasının hayata geçirilmesi, IŞİD, PKK/YPG/PYD dahil tüm terör unsurlarına karşı mücadele, İdlib mutabakatının korunması, Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde siyasi çözüme ulaşılması ve Suriye’nin yeniden inşası konuları gündeme geldi.
Oluşturulması planlanan güvenli bölge ile Türkiye’nin güvenlik endişelerinin giderileceği ve bölgenin tüm terör gruplarından temizleneceği ifade edildi.
Bu konuda Türk ve ABD teknik heyetlerinin yapacağı müzakerelerin ardından nihai bir sonuca varılması ve uygulanması konusunda fikir birliğine varıldı. Suriye konusunda işbirliğinin güven ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda sürdürülmesinin önemine vurgu yapıldı.
Görüşümüz şudur:
Amerika Suriye’den vaz geçmeyecek. Asker de çekmeyecek. Fırat’ın batısında eli silahlı 40 bin PYD’nin askeri kanadı YPG’li terör örgütünü kullanmayı sürdürecek.
Bu örgütün yapısında 3-4 bin kadar PYD’linin olduğunu da söylemeye gerek var mı bilmiyoruz?
Türkiye’nin itirazlarını gidermek için daha önce uyguladığı taktikleri yineleyerek yine zaman kazanmaya çalışacak.
Suriye’nin İran’ı boğmak için önemli olduğu biliniyor.
İsrail’in yayılmacı politikalarını destekleyen Amerika İran’ın en büyük engel olduğunu biliyor. Bu nedenle İran’ın Rusya ve Türkiye ile olan ilişkilerini de sonlandırmak için yeni taktikler uyguluyor.
Akdeniz’de Türkiye’nin önünü kesecek ittifaklar oluşturuyor. Kıbrıs konusunda da düşmanlık sergiliyor.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır:
Konu ile ilgili daha önce yazdığımı yazılarda Türkiye’nin Suriye ve bölge konusunda kendi göbeğini kendisinin kesmesi gerektiğini vurgulayıp “Amerika’ya artık güvenilmemelidir” demiştik.
Bugün de aynı görüşteyiz.
Suriye konusu Türkiye için halen “beka sorunu” olmaya devam ediyor. Buradaki terör örgütleri var oldukça sınırlarımızın güvenliğinden de söz edemeyiz.
.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz