ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Bağdat Havalimanı yakınında düzenlenen saldırıda öldürdüğünü duyurmasından sonra ortalık bir anda toz-duman oldu ve karıştı.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney ise ABD saldırısının intikamının alınacağını ifade etmişti. Ülkede 3 gün ulusal yas ilan eden Hamaney, "ABD güçlerine sert karşılık verileceğini" duyurunca gözler Ortadoğu’ya çevrildi.
Amerika ile İran’ın şiddetli bir savaş ortamına sürükleneceği beklentilerine Amerikan Kongresi fren koymaya çalışıyor. Açıklamalarda olası endişelerden söz ediliyor.
Nasıl mı?
ABD Kongresinin her iki kanadı Senato ve Temsilciler Meclisine, "Kongrenin izni olmadan İran ile olası bir savaşın finanse edilmesinin engellenmesini öngören" bir tasarı sunuldu.
Akılcı bir adımın atıldığını söylemeliyiz.
Savaşın galibi olmaz.
Senatoya Demokrat Senatör Bernie Sanders ve Temsilciler Meclisine vekil Ro Khanna tarafından sunulan söz konusu tasarılarda, Başkan Donald Trump yönetimine tepki gösterildi.
Trump yönetiminin ABD'yi yeni bir savaşa sürüklediği vurgulanan tasarıda, ABD Kongresinin izni olmadan İran'a karşı askeri harekat için gerekli tüm finansmanın engellenmesi istendi.
Tasarılara ilişkin ortak bir açıklama yapan Sanders ve Khanna, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün, bizleri Orta Doğu'da yeni ve korkunç bir savaşa iten gelişmelere şahit oluyoruz. İran ile olası bir savaş, sayısız can kaybı ve trilyonlarca dolara mal olacağı gibi, bölgesel çatışmaları ve yerinden edilmiş insanların sayısını daha da arttıracaktır. Trilyonlarca doları bitmeyen savaşlar için değil, Amerikan halkının ihtiyacı için kullanmalıyız."
Öte yandan, İran'a yönelik savaşın finanse edilmesini engelleyen benzer bir tasarı geçen yıl ABD Temsilciler Meclisinden geçmiş ancak 2020 Ulusal Savunma Yetki Yasası'ndan (NDAA) geçen ay çıkarılmıştı.
Ortadoğu zaten kaynayan bir kazana döndü.
Burada oynanan oyunda kimin eli kimin cebinde belli değil.
Kaldı ki, İran’a karşı başlatılabilecek bir hareket, Ortadoğu’yu daha da kan gölüne çevirecektir. İran’ın destekçisi ülkelerin var olmasını da küçümsememek gerekiyor.
Şimdiden Rusya, Çin ve Hindistan gibi güçlü ülkeler İran’ın yanında yer aldıklarını va Amerika’nın yaptıklarının karşısında olduklarını açıkladılar. Süleymani’nin öldürülmesini de kınadılar.
Şu noktaya dikkatlerinizi çekmek isteriz:
Bölgede İsrail’in en büyük düşmanı ve engeli İran’dır. İsrail’in rahat durabileceğini düşünmüyoruz. İşi kaşıyacaklardır.
Bundan sonra İran’ın tutumu da gelişmelerin seyrini değiştirebilir.
Trump, suikast sonrası yaptığı açıklamada “İran ile savaşmak istemiyor” demişti. İşin iletişim yolu ile çözülmesi gerektiğine vurgu yaparak yüreklere su serpmişti.
Bir de işin Türkiye boyutu var.
Olası bir savaşta bölgede en büyük zararı görecek ülkeler arasındayız. İran ile olan ilişkilerimiz ve ticaretimiz bir anda sona erebilir. İster istemez bu savaşın bir parçası haline de gelebiliriz.
Zaten ortada çözüme kavuşmamış bir Suriye sorunumuz var.
Libya ile olan ilişkilerimizin hangi noktalara gidebileceğini bile tam olarak kestiremiyoruz. İçte yaşanan sıkıntılar, dışta yaşanan sıkıntılarla bütünleşince ne durumda olduğumuz daha açık biçimde ortaya çıkıyor.
Bütün bunları değerlendirdiğimizde Amerikan Senatosu’nun kararını va yapılan açıklamaları akılcı olarak değerlendirebiliriz.
Yukarıda vurguladığımız “savaşın galibi olmaz” sözümüzün atını bir kez daha kalınca çizmek istedik.
.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz