Bugünkü yazımızda Türkiye-Mısır ilişkilerine yeniden değineceğiz.
Şunun altını çizelim:
Türkiye ile Mısır arasında kurulacak sağlam temellere dayalı ilişkiler iki ülke ve bölge çıkarları için önemlidir. Bu konuda başlatılan çalışmaların başarılı biçimde sonuçlanmasını umuyoruz.
Bir konu daha var:
Türkiye, başta Suudi Arabistan olmak üzere BEA ve diğer bazı körfez ülkeleri ile de ilişkilerde sıkıntı yaşıyor. Mısır’la başlaması hedeflenen ilişkiler beklendiği gibi gelişirse bunun diğer Körfez ülkelerini de kapsayacağını düşünüyoruz.
Ancak, Mısır ile beklenen ilişkilerde hemen sonuca gitmenin bazı sıkıntılara neden olabileceğini de görmemiz gerekiyor.
Geçenlerde Mısır yanlısı rejim gazetesi Al Watan’ın yazı işleri Müdürü, Kahire’nin Ankara ile “müzakereleri sürdürmeyi” kabul etmesi için Türkiye’nin yerine getirmesi gereken on şart öne sürdü.
Bu koşullar Mısır resmi makamlarında yalanlanmadı. Bazı ülkeler bu tür istekleri kendilerine yakın gazeteler ve iletişim kanalları ile yayına sokarlar. Bunun da böyle olabileceğini düşünüyoruz.
Mısırlı gazetecinin gazetesinde yayınladığı koşullar şunlar:
1) Uluslararası hukuk kuralları olmadan iki taraf arasında deniz sınırı çizilemez. Türkiye’nin uluslararası deniz hukukuna uyacağını taahhüt etmesi gerekmektedir. Ankara şimdiye kadar bu yasayı imzalamayı veya tanımayı reddetti.
2) Kahire, Türk tarafının genel gözetime uygunluğundan emin olana kadar siyasi iletişim olmayacaktır. Mısır’a göre, terörizme destek veren devletlerle siyasi iletişim kurulmadığı için iletişim yalnızca güvenlik düzeyinde kalacaktır.
3) Doğu Akdeniz’de, Avrupalı müttefiklerle ve özellikle Rum ve Kıbrıslı taraflarla kapsamlı bir Türk anlaşması dışında, Mısır-Türk anlaşması olmayacak.
4) Türkiye’nin Libya’dan siyasi, askeri ve güvenlik açısından ayrılması; Libya ajandasını tamamen terk etmek ve Libya topraklarına getirdiği çeteleri geri çekme sözü vermek.
5) Türk askerlerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi için bir takvim ortaya koymak ve Irak hükümeti ile Irak topraklarına asla müdahale etmeme sözü veren bağlayıcı bir anlaşma imzalamak.
6) Müzakereler Suudi ve BAE taraflarını içermeli ve Türkiye, son yıllarda Türkiye’nin Körfez ülkelerine karşı işlediği suçlardan dolayı özür dilemeli. Ayrıca, Ankara Arap devletlerinin içişlerine karışmayacağına ve Arap ulusal güvenliğinin sınırlarına uyacağına dair söz vermedikçe, Kahire Türkiye ile herhangi bir anlaşma yapmayacaktır.
7) Özellikle Mısır’a ve genel olarak Körfez ülkelerine saldıran tüm Müslüman Kardeşler medya kuruluşlarının durdurulması. Türkiye’nin ayrıca, Müslüman Kardeşler’in topraklarında herhangi bir siyasi faaliyete girmesini yasaklaması.
8) Türkiye topraklarında bulunan ve aranılan herkes için Interpol’ün elini serbest bırakmak ve özellikle Avrupalı yetkililere itiraz etmemek, (Kahire, onların iadesini talep etmiyor ve niyetinde değil). Dikkat edilmelidir ki Ankara, Mısır tarafını rahatlatmak için onları toplu halde Mısır’a teslim etmeyi teklif etti.
9) Mısır güvenlik yetkilileri, Türk rejiminin davranışını izleyecek ve önümüzdeki dönemde bu koşullara ne ölçüde uyduğunu kontrol edecek. Ve başka herhangi bir iletişime girmeden önce, Dışişleri Bakanlığı tarafından Mısır siyasi liderliğine bununla ilgili bir rapor sunulacak.
10) Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs, Akdeniz’de deniz sınırlarını belirleme ve yukarıda belirtilen koşullar üzerinde anlaşmadan, Türkiye Doğu Akdeniz Forumu’na katılmaya davet edilmeyecektir.
Özetleyelim:
Bunlar ön istekler olabilir. Eğer her iki taraf da iyi ilişkilerden yana istekliyse masaya oturulur, ortak yol bulunur.
Gözlemciler, bu koşullar Sisi rejiminin bir dilek listesini temsil etse bile, bunların karşılanmasının pek olası olmadığına işaret ediyor. Katar ile diplomatik bağların yeniden kurulması için benzer 13 talebi sıraladıktan sonra, Mısır ve Körfez müttefikleri, Doha taleplerin hiçbirini karşılamadan ablukayı sessizce sona erdirdi.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz