Suriye toprağı olan ve Birleşmiş Milletlerce de onanan bu toprakları bir oldu-bittiye getirerek İsrail’in egemenliğine terk edilmek isteniliyor. Amerikan Başkanı Trump, bu konuda kararlı ve Golan’ın İsrail toprağı olarak tanınmasını imzalayarak yine bir ilke imza attı.
Trump’un kararına dünyanın her tarafından itirazlar yükseliyor. Türkiye de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile en fazla sesini yükselten ülkelerden biri. Erdoğan, alınan bu karara karşı en sert çıkışı yapan lider olarak da dikkat çekiyor.
Peki, karar değişir mi?
Hiç sanmıyoruz. Trump, önümüzdeki dönem yeniden Başkan seçilebilmek için ülkesindeki Yahudi lobisinin desteğini almak durumunda. Bu kararı ile Başkanlığını da garantiye almayı hedefliyor. Gözünü karartmış öyle adım atıyor. Kimseyi de dinlemiyor.
Daha önce Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanıyan Trump’un bu ikinci hamlesi de seslerin yükselmesine neden olacaktır, ancak bir süre sonra bu sesler de kesilecek. Çünkü bazı ülkeler seslerini yükseltiyor, itirazlarda bulunuyor ama sonuç alınamıyor.
Dikkat edilecek olursa Golan Tepeleri bir Arap ülkesinin toprağı olmasına rağmen konuya Arap dünyasından çok AB ülkesi ve diğer denizaşırı ülkeler sahip çıkıyor, ses yükseltiyor. Her konuda olduğu gibi Araplar bu konuda da cılız seslerle var olduklarını göstermeye çalışıyor
Konu hakkında geçenlerde gazeteci arkadaşımız Orhan Dede, Yeni Mesaj’da anlamlı ve detaylı bir yazıyı kaleme aldı. Golan Tepelerinin neden önemli olduğunu, Trump’un kararında suçu olanların da bulunduğunu aynı yazıda ortaya koydu. İşte Dede’nin o yazısından aldığımız bu önemli noktaları bugün sizlerle paylaşmak istedik:
“Golan Tepeleri şu nedenlerle önemli?
• İsrail'in, içme suyunun 3'te 1'i Golan Tepeleri'nden karşılanıyor.
• Golan hâkimiyeti, jeostratejik ve güvenlik açısından çok önemli.
• Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60 kilometre uzaklıkta yer alan, Lübnan ve Ürdün'le de sınırdaş olan Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail, bölgede büyük bir askeri üstünlük elde ediyor.
• Yahudi inancında kutsal olduğuna inanılan, İsrail iç siyasetinde de 'ülkenin vazgeçilmez bir parçası' olarak görülen Golan Tepeleri'ne hâkim olmak, 'Nil'den Fırat'a kadar ifade edilen Arz-ı Mevud (vaat edilmiş topraklar) emeli kapsamında bir hamle olarak görülmeli.
Zira Suriye ülkesi, Arap Baharı'nın hedefi yapıldığı an İsrail tarafından bu günler planlanmıştı. Dolayısıyla da İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki hâkimiyetinin ABD tarafından tanınması noktasına gelinmesinin en öenmli sebebi Suriye krizidir.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 8 yıldır dış destekli terörle ülkede bir savaş vermiyor olsaydı, Suriye devleti eski gücünde olsaydı, Golan Tepeleri'ndeki İsrail hâkimiyetini Trump bu kadar rahatlıkla ilan edemezdi.
Dolayısıyla tek başına Trump'ı suçlamayalım, Trump'ın suç ortakları da var.
• Amerika Birleşik Devletleri'nin ve arkasında İsrail'in olduğu Arap Baharı sürecine alkış tutanlar, perde arkasında Trump'ın suç ortaklarıdır.
• Büyük Ortadoğu Projesi'ne 'nimet' diyen müptezeller Trump'ın suç ortaklarıdır.
• Dinlerarası diyalog faaliyetlerine göz yuman, o faaliyetlere aracılık yapanlar da yine Trump'ın suç ortaklarıdır.
• Petrol parasıyla yan gelip yatan, İsrail'e karşı birlik olamayan Arap ülkelerinin yöneticileri de Trump'ın suç ortaklarıdır.
• Trump ile ışıklı kürenin çevresinde toplanan Mısır lideri Sisi, Suudi Kral Selman da Trump'ın önde gelen suç ortaklarındandır.
• İsrail'i tanıyan ülkeler de Trump'ın suç ortaklarıdır.
• Bugüne kadar kan kusturduğu Filistin ve Gazze'yi gördükleri halde İsrail'e karşı hiçbir şey yapmayan liderler Trump'ın suç ortaklarıdır.
Bu kadar suç ortağı varken İsrail'in 'Büyük İsrail' hevesine kapılmasına şaşırmamak lazım.
Böyle devam ederse Golan Tepeleri'ndeki hâkimiyet tesisi son adım olmayacak, devamı da gelecektir.”
.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz