Yukarıda başlığa aldığımız soru Suriye’de son anda meydana gelen bir kirli ittifaktan doğdu.
Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG, Münbiç'ten çekildiğini duyurarak Esad rejimine "Kontrolü siz sağlayın" çağrısında bulundu. Çağrının ardından Esad rejimi "Münbiç'e girdik bayrağımızı diktik" açıklaması yaptı.
Zaten baştan bu yana Suriye’de dengelerin değişebileceği görülmüştü. TSK’nın askeri operasyonu askıya almasının nedenlerine bakılacak olursa böyle bir olasılığı görmüş oluruz.
Gelişmeler kısaca şöyle:
Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG'den yapılan açıklamada "Güçlerimizin çekildiği yerlerde kontrolü sağlamak üzere Suriye hükümetini davet ettik" denildi.
Açıklamada, "Suriye hükümetini, silahlı kuvvetlerini Münbiç'e göndermeye ve bu mevzileri korumaya davet ediyoruz" denildi. Açıklamada, YPG'lilerin Suriye hükümetine bağlı olduğu ifadesi de kullanıldı.
Gelen haberlere göre YPG'nin çağrısının ardından rejim güçleri, bölgeye giriş yapmaya başladı.
YPG'nin "Kontrolü siz sağlayın" çağrının ardından Esad rejimi "Münbiç'e girdik bayrağımızı diktik" açıklaması yaptı.
ABD’nin asker çekme kararının ardından, YPG’nin kontrolünde bulunan Fırat’ın doğusundaki bölgelere ve Münbiç’e kimin gireceği konusu tartışılmaya başlamıştı. ABD’nin kararının öncesinde bu bölgelere operasyon yapacağını açıklayan Türkiye birkaç gündür Münbiç çevresindeki askeri yoğunluğu artırmıştı. TSK desteğindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Münbiç’e yönelirken, ilçeye bağlı Arimah kasabasına Rus askeri gözlemcilerle birlikte giden Suriye ordusu kontrolü almıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yoğun askeri hareketliliğin yaşandığı bu ortamda şu açıklamayı yapmıştı: “ABD’lilerin terk ettiği toprakların kontrolünün kime bırakılacağı sorusu doğuyor. Uluslararası hukuku ve Suriye ile Suriye halkının geçtiği süreci göz önünde bulundurduğumuzda, bu Suriye hükümeti olmalı.”
Şu noktaya dikkat:
Bu işler sadece Esad’ın kendi başına alıp devreye sokacağı kararlar değildir. Rusya’dan yapılan açıklamayı da değerlendirdiğimizde bu kirli oyunun arkasında Rusya’nın büyük bir rol oynadığını tahmin ediyoruz.
Bu durumda ne olacak?
Türkiye Menbiç’e operasyon düzenlemeye kalkarsa karşısında rejim askerlerini bulacak. Bu da Türkiye ile Esad’ın karşı karşıya gelmesi demektir.
İşte yazımızın başlığı burada önem taşıyor.
Biz, şimdi Esad ile mi savaşacağız?
Böyle bir ortamda Rusya’nın varlığını göz ardı edebilir miyiz?
Esad güçlerinin Münbiç'e girmesiyle ilgili olarak Kremlin'den yapılan açıklamada, Suriye ordusunun Münbiç'te kontrolü almasından memnuniyet duyulduğu belirtildi.
Özetle “Bu işin arkasındayız” denildi.
Daha önceki yazılarımızda da vurgulamaya çalıştığımız gibi Suriye’de dengeler her an değişebiliyor. Bu bataklık gün geçtikçe daha da derinleşiyor. Yarınların nelere gebe olduğunu bugünlerden tahmin etmek de giderek güçleşiyor.
Oyun içinde oyun oynanıyor.
Demek ki Amerika’nın asker çekme oyunu da bize kurulan bir tuzak olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce birçok konuda görüşmeler yapılmış, asker çekme kararından sonra kimlerin nasıl hareket edeceği planlanmış.
Gelişmeler öylesine baş döndürücü şekilde devam ediyor ki, bu işlerin çok öncelerden planlanmış olduğunu da bu şekilde tahmin edebiliyoruz. Bakalım bundan sonra neler olacak?
Münbiç’teki YPG’li teröristler şimdi ne olacak? Yine yanı başımızda bir tehdit unsuru olarak kalacaklar. Ellerindeki silahlar da toplanmadığına göre kirli ittifaklarda rol oynayacaklar.Dikkat edilecek olursa Amerika, bu silahların toplanması konusunda hiç bir açıklama yapmıyor ve işi hep arka plana atıyor.
Bundan sonra Suriye’de işlerin daha da karışacağı, sıkıntının boyutlarının değişeceğini görmekteyiz. Çok daha dikkatli ve duyarlı hareket etmek durumundayız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz