Elektrik konusunda sıkıntılar bitmiyor. Türkiye, dünyada en pahalı elektrik kullanan ülkelerden birisi olarak öne çıkıyor. Özellikle Türkiye, elektrik enerjinsin önemli bir bölümünü doğalgazdan elde ediyor. Bu da hali ile elektriğin pahalıya mal olmasına neden oluşturuyor.
Bir başka sıkıntı da şu:
Pahalıya elde edilen elektrik faturalara daha pahalı yansıyor. Çeşitli kalemlerle alınan vergiler ve ekler gerek işyerlerinde, gerekse evlerde elektriğin daha pahalıya kullanılması için bir başka neden olarak gösteriliyor.
Birçok ülke, elektriği daha ucuza mal edebilmek için çeşitli yöntemler denemeye başladı. Bugünkü yazımızın sonunda bu konudaki çalışmalara da değineceğiz.
Avrupa istatistik kurumu Eurostat'ın 2018 ve 2019 yıllarının ilk yarılarındaki elektrik fiyatları karşılaştırmasında da Türkiye elektrik fiyatlarındaki artış oranıyla dikkat çekmişti. Buna göre neredeyse tüm Avrupa'da elektrik fiyatları artarken, mesken elektriğine yapılan artış oranlarına bakıldığında Türkiye (yüzde 20.2), Gürcistan (yüzde 21) ve Hollanda'dan (yüzde 20.3) sonra 3'üncü sırada yer almıştı.
Hane dışı elektrik ücretleri incelendiğinde ise yine 2018 ve 2019 yıllarının ilk yarılarında Türkiye, yüzde 53 artış ile açık ara ilk sıraya oturmuştu. Türkiye'yi takip eden Gürcistan'da ev dışı elektrik fiyat artışı yüzde 24.5 iken, bu ülkeyi yüzde 19.2 artış oranı ile Romanya izlemişti.
Eurostat'ın güncel verilerine 2019 ile 2020 karşılaştırmasıyla bakıldığında evlerde satın alma paritesine göre Türkiye, Avrupa'da elektriğin en pahalı olduğu 4. ülke olarak konumlanıyor.
Listenin ilk sırasında Romanya yer alırken onu Almanya ve Çekya izliyor. İş yeri elektrik fiyatlarına bakıldığında ise satın alma paritesine göre Avrupa ülkeleri içinde en pahalı elektrik Türkiye'de. Türkiye'nin ardından gelen ülkeler ise sırasıyla Romanya, Polonya ve Slovakya. 2019 ve 2020 verileri satın alma paritesi bazında karşılaştırıldığında ise Türkiye'deki yüksek zam oranı dikkat çekiyor.
İş yeri elektrik fiyatlarında 2020'de yüzde 27 oranında bir artış olurken evlerde artış oranı yüzde 32 oluyor. Elektrik fiyatlarıyla ilgili olarak tek belirleyici her zaman tedarikçi şirketler olmuyor, otoritelerin de elektrik fiyatlarına müdahaleleri bulunabiliyor. Türkiye'de elektrik faturalarına 'kayıp-kaçak bedeli, belediye tüketim vergisi, TRT payı, yüzde 18 KDV, Enerji Fonu payı' gibi pek çok ilaveler yansıtılıyor.
Şimdi de Avrupa’da ucuza elektrik elde etme çalışmalarına yönelik çalışmalara göz atalım.
Avrupa'da güneş enerjisini otoyollardan elde etmeye yönelik projeler yürütülüyor. Avusturya, Almannya ve İsviçre'nin finanse ettiği projelerin gerçekleşmesi halinde, elektrik ihtiyacı otoyollara dev güneş paneli tünelleri inşa ederek karşılanabilecek.
Alman Spiegel'in haberine göre Almanya, İsviçre ve Avusturya'nın katkı sağladığı Avusturya Teknoloji Enstitüsü ilk prototipi hazırlama aşamasında bulunuyor ve test çalışmalarına geçmeyi umuyor.
Gazeteye konuşan Fraunhofer Güneş Enerjisi Sistemleri Enstitüsü'nden Martin Heinrich, "Zaten ayrılmış bir bölge olan otoyollar güneş enerjisi üretimi için doğru yer." diyerek projenin umut vaat ettiğini belirtiyor.
Proje ile gelecekte ülkelerin elektrik ihtiyacının önemli bir kısmının karşılanması söz konusu. Örneğin Almanya'nın dört bir yanının otoyollarla örülmüş olması çok geniş bir alana bu sistemin kurulabilmesine imkan tanıyor.
Alman Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre ülkede 13 bin kilometre uzunluğunda otoban mevcut. Bunun 3 bin 383 kilometresi en az 6 şeritli otobandan oluşuyor. Ülkedeki otoyolların toplamının işgal ettiği yer Bremen şehrinin büyüklüğüne denk geliyor.
Fakat planın bazı olumsuz noktaları da söz konusu. Örneğin projenin hayata geçirilmesi diğer güneş sistemlerinin aksine daha masraflı. Bunun başlıca sebebi ise otoyollarda araçların yarattığı rüzgar ve hava çekimine dirençli ve normalden daha yüksek bir iskelete sahip olması gereken güneş sistemleri.
Projenin diğer bir olumsuz noktasını ise araştırmacılar aşmayı başarmış durumda. Panellerin normalde güneş ışığını geçirmemesi tünellerde ışık sorununu gündeme taşımış.
Fakat araştırmacılar tercihlerini şeffaf enerji panellerinden yana kullanarak bu engeli aşmış. Ancak bu tür paneller şeffaf olmayanlara göre daha az enerji üretme kapasitesine sahip bulunuyor.
Görüldüğü gibi dünyanın pek çok yerinde elektrik konusundaki sıkıntıları en aza indirebilmek için çeşitli yöntemler deneniyor. Güneş ve rüzgâr enerjisinin de bu alanda önemli olduğunu vurgulayalım.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz