Geçenlerde merkez üssü Gazipaşa olan Antalya’da 5,4 büyüklüğünde bir deprem olmuş ve bu deprem de diğerleri gibi yoğun gündem içinde kaynayıp gitmişti. Biz, daha önce depremleri çok önemsediğimizi, bu konunun sürekli gündemde tutulması gerektiğini sürekli anımsatıyoruz. Bugün de Antalya’da yaşanan deprem ve bundan sonra olabilecekler hakkında yazmak istedik.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesi açıklarında cumartesi günü saat 15.44'te, 5.4 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem, Antalya merkez ve ilçelerinde de hissedildi.
Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, depremin, Kıbrıs yayının bulunduğu kısımda meydana geldiğini söyledi. Yüklü, "Deprem Afrika levhasının olduğu kısımda, orada Anadolu'ya dalma batma zonumuz var. Buradaki depremler derinde olduğu için daha fazla geniş alanda hissediliyor. 5.4, 5.5 şiddetinde bir deprem, o kadar derinde olduğu için yıkım etkisi olmuyor. Oradaki potansiyel 7 ve 7 üzerinde büyüklüğünde deprem yaratacak durumda. Geçmiş tarihte daha önce de söyledik. Antik kentler bu derece büyüklükte depremlerde yıkılmış, terk edilmiş. Tabi önümüzdeki süreçte de böyle bir depremi ne yazık ki bekliyoruz" açıklaması ile Antalya’daki depremlerin tehlikesine de dikkatleri çekti.
Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, Antalya'da meydana gelecek 7 ve üzerindeki depremde, falezler üzerindeki binalar ile 2000 yılı öncesi yapılan düşük zemin kaliteli binaların ağır hasar alacağını söyledi. Yüklü, "7 büyüklüğündeki depremde falezler üzerindeki binalar hasar görecek ve alüvyon zemindeki binalar yıkılacaktır" diyor.
Antalya’da 7 üzeri bir depremin yıkıcı olacağı görüşleri ağırlık kazanıyor.
Uzmanların açıklamalarının da iyi okunup değerlendirilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzu belirtelim. Bilimsel açıklamalara bakılacak olursa Antalya’yı büyük bir deprem tehlikesi bekliyor. Bunun nedenleri de zaten bilimsel olarak ortaya konuluyor.
Zaten ülke olarak deprem kuşağındayız. Depremlere karşı da hazırlıklı olmamız kaçınılmaz. Her yaşanan deprem, gelecek depremlerin de habercisi ve uyarıcısıdır. Bunları arka plana atamayız.
Her zaman söylediklerimizi yineleyelim ve uyaralım:
Depremleri ciddiye almak durumundayız.
Gazipaşa açıklarında meydana gelen depremin daha yukarda olması durumunda yıkım şiddetinin artacağına dikkat çeken Atakan Yüklü’nün açıklamaları şöyle:
"Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Aksu, Serik'in sahil kısmı, Kemer, Finike, Kumluca kısmına kadar sahildeki yapılar çok zarar görürdü. Tsunami riski olurdu. Tsunami dediğimiz zaman denizde tsunami olmaz diyorlar ama İzmir depreminde gördük 3-5 metre büyüklüğündeki dalgalar bile vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Antik kentlere baktığımız zaman Akdeniz bölgesindeki, Likya civarındaki antik kentlerde tsunami izleri görülüyor. Türkiye'de 500'den fazla yıkıcı deprem bölgesi olduğunu biliyoruz.Her yerde her an bir deprem olabilir. 500 yerden 100 tanesini 'Şurada deprem olacak' diye söylerseniz elbet bir gün siz de bilebilirsiniz. Binaları, şehirleri, yerleşim yerlerini ne yazık ki ovaların içine, tarım toprağına yaptığımız için bu depremleri hissediyoruz. Bursa'da 2.9 büyüklüğünde bir deprem oldu, oranın zemini jöle gibi bir zemindir. 2.9 büyüklüğünde bir depremi aslında konuşmamamız gerekiyor ama ovaya kurulu olan şehirler Bursa, Isparta, Balıkesir gibi, işte Akdeniz bölgesinde sahil kesimindeki yerler bu tür ovalara kurduğumuz şehirlerden olduğu için 2.5- 3 büyüklüğündeki depremlerde bile endişe ediyoruz. Yapılaşmamız yanlış ve bununla ilgili bir çözüm de yapmıyoruz. Bu süreçten sonra riskli binaları tespit edip bu riskli binalardan vatandaşlarımızı en kısa süre de nasıl tahliye ederiz, onların yerine yeni sağlam yerleşim yerlerini nasıl seçeriz, bunların hesabını yapmamız gerekiyor. Tüm Türkiye'de sahil bandında bulunan yapıların riskli olduğunu söyleyebilirim. Denizdeki bir depremde sıvılaşma dedikleri olaydan dolayı binaların kuma gömülmesinin söz konusu olacağını da belirtmeliyim. Sahiller hepsi risklidir. Balçık zeminler, alüvyon zeminler, tarım yapılan ova alanları risklidir. Antalya için Gazipaşa, Manavgat, Alanya, Serik, Aksu, Kemer, Finike Kumluca, Demre, Kaş, Antalya sahil kısmının hepsi risklidir. Akdeniz'deki dalma batma zonu dediğimiz levha sınırında 7 ve üzerinde bir depremi görebilirsek göreceğiz. 7 büyüklüğünde bir deprem olursa, ki biz bunu istemiyoruz. Eğer olursa bir kere falezlerdeki boşluklardan dolayı, falezler üzerindeki binalar hasar görecektir. Alüvyon zemin dediğimiz binalar sıvılaşmadan dolayı yıkılacaktır. Çok ciddi sağlam olmayan zeminlerin hepsinde ve 2000 yılından önce yapılmış inşaat kalitesi düşük zeminli binaların hepsinde ciddi şekilde ağır hasar olduğunu göreceğiz. Falezlerin ucuna yaklaştığımız zaman oralarda mağaralar var. Biliyorsunuz ki büyük boşluklar var. Boşluklar depremin şiddetini artıracaktır. Oradaki binalar büyük şiddette depremi görecektir. Oradaki binalar o büyüklükteki depreme dayanamayacaktır."
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
.