Yukarıdaki sözler ABD Eski Başkanı Obama ve şimdiki Başkan Trump’a ait. Her iki Başkan da İsrail konusunda yaptıkları açıklamalarda “Bizim Ortadoğu’da birçok müttefikimiz var. Ancak, İsrail’in güvenliği bütün müttefiklerimizden önce gelmektedir” açıklamaları ile dikkat çemişlerdi.
Trump’un iş başına geçmesi ile İsrail politikalarını öne çıkarması ve İsrail’e her alanda tam destek vermesi ve cesur kararlar alması bu ülkeye verilen önemi de ortaya koyuyor. Amerika, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımakla bu konuda kararlı olduğunu da gösteriyor.
Dikkat edilecek olursa coğrafyamızda İsrail’in önünde düşman olarak görülen ülkeler birer birer kolları kanatları kırılarak ya da parçalanarak güçsüz bırakılıyor. Irak, Suriye ve şimdi de İran’a karşı yapılanlar bunun somut örnekleridir.
İsrail’in güvenliği konusu gündeme geldiğinde hep şu soru da akıllara gelmiştir:
“Bu güvenlik konusunda sıra Türkiye’ye de gelecek mi?”
Her ne kadar İsrail ile iyi ilişkiler içinde olmaya çalışıyorsak da İsrail’in hedefindeki ülkelerden birisi olduğumuzu da görmemiz gerekiyor. Açık söylemek gerekirse İsrail bölgede güçlü bir Türkiye istemiyor.
Amerika ile olan ilişkilerimizin gerginleşmesinde İsrail lobisinin çok önemli rol oynadığını görüyor ve biliyoruz. Birçok yazımızda da bu konulara değindik.
Rusya’dan aldığımız S-400 savunma füzelerinden rahatsız olan Amerika’nın Türkiye’yi F-35 uçak projesinden çıkarması ve Türkiye’ye vermeyi planladığı F-35’lerden vaz geçmesi tamamen İsrail’in baskısı sonucunda ortaya çıkmıştır.
Nedenine gelince:
İsral, F-35’lerle bölgede hava üstünlüğünü elinde tutuyor. Eğer, F-35’ler Türkiye’ye teslim edilirse İsrail bu hava üstünlüğünü kaybedecektir. Bu nedenle bölgede Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan İsrail, Washington’da lobi faaliyetleri ile Beyaz Saray’ı baskı altında tutuyor.
Konuyu biraz da askeri yönden değerlendirelim:
Eski Genelkurmay İkinci Başkanı ve Birinci Ordu komutanı Ergin Saygun, S-400 krizinin ABD ile Türkiye arasında küçük bir sorun olduğunu savundu. Irak ve Suriye örneklerini vererek, İsrail’e düşman ülkelerin bertaraf edildiğini ileri süren Saygun’un bu önemli açıklamalarından bir bölümü sütunlarımıza aktarıyoruz:
"Bu sıranın sonunda Türkiye var. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Bunu söylerken de çok üzgünüm. “Eğer S-400 problemini bitirme konusunda uzlaşırsak, eminim yeni talepler olacaktır. İran’la anlaşma yapma, eğer buna 'evet' dersek sonrasında 'tamam, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kuracağız, buna muhalif olma'. Eğer buna 'hayır' derseniz, size 'Kıbrıs’ta gaz ya da petrol arama hakkınız yok' diyeceklerdir. Yani problem bana göre S-400 ya da F-35’lerin Türkiye’ye verilmemesi değil. Amerika Türkiye’nin bağımsız dış politikasından memnun değil ve Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasını istemiyor. Türkiye’nin F-35 projesinden dışlanması 10 yıl önce dış ilişkiler komisyonunda tartışıldı. Çünkü Türkiye F-35’leri alırsa bu Ortadoğu’daki dengeleri değiştirecekti. İsrail hava üstünlüğünü kaybedecekti. Amerika ve Batı için Ortadoğu’da iki önemli konu var. Biri İsrail’in diğeri de enerji kaynaklarının güvenliği. Ortadoğu’da İsrail’e dost ülke yok. Bir tane yaratabilirler. Bağımsız bir Kürt devleti. Bu yeterli mi hayır, düşmanlarını da elemeniz gerekiyor.”
Bu açıklamaları önemsiyoruz.
Yıllardan bu yana bölgemizde İsrail’in güvenliği hep ön planda oldu. İsrail yayılmacılığının önünün alındığını da söyleyemeyiz.
Daha önceki yazılarımızda şu iki noktaya özellikle değindik, bunları bugün yinelemek istiyoruz:
Amerika için bölgede İsrail’in ve zengin petrol ve doğalgaz yataklarının güvenliği ön planda bulunuyor.
Bu konular var oldukça Amerika’nın bölgeden çekilmesi, ya da asker sayısını azaltması düşünülemez.
Özetleyelim:
Bölgede sıkıntılar bitmez. İran’a karşı başlatılan ambargo ve ağır baskılar devam edecek ve Suriye daha önceden de planlandığı gibi üç parçaya bölünecektir. Suriye politikalarında başımızın daha çok ağrıyabileceğini de görmekteyiz.
Her şeye rağmen, Amerika düşmanlığını bilerek bu ülke ile ortak çıkarlarımız nedeni ile ilişkilerimizi mümkün olduğunca daha fazla gerilmeden sürdürülmekte de yararlı olacağını söylemekle yetinelim.
.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.comnecdet.buluz