Avrupa Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’dan yana olurken, Askeri olarak savaşa girmiyor. Böyle bir savaş durumu söz konusu olursa, bunun sonucunda 3. Dünya Savaşı’na doğru gideceğini biliyor. O yüzden Rusya’ya karşı ABD’nin öncülüğünde ekonomik ambargolar başlattı ama Avrupa Ülkelerini önümüzdeki aylarda ekonomik kriz bekliyor.
AB Ülkeleri başta Almanya olmak üzere Doğal gaz, Petrol ve Madenler nedeniyle Rusya’ya bağımlılar. Bu savaş uzun sürerse ekonomileri zora girecektir. Almanya AB içinde Rus Doğalgazına en fazla bağımlı olan ülke ve oranı yüzde 40’dır. Bununla beraber Rusya Pazarı da tehlikeye girdi. Oraya da mal satamayacaklar.
NÜKLEER TEHLİKESİ VAR
Rus Ordusu Ukrayna’nın elektrik üreten nükleer santralleri olan Çernobil ve Zaporijya’yı ele geçirdi. Geçtiğimiz günlerde bizce uyarı atışı yapılan Zaporiyaj Nükleer Santrali’nin kapalı bir bölümü vuruldu. Bu aslında Avrupa Ülkeleri için bir uyarıdır.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, Çernobil ve Zaporijya Nükleer Santrali ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Santralden veri akışının kesildiğini belirten Grossi, nükleer santrallerin güvenliği açısından güç kaynağı olarak bir şebekeye bağlı olmasının, nükleer tesislerde emniyet ve güvenliğin sağlanması için gerekli olan 7 temel maddeden biri olduğunun altını çizdi.
KAYGI VERİCİ GELİŞME
UAEA'dan yapılan yazılı açıklamada, Başkan Grossi'nin Ukraynalı muhataplarından Çernobil başta olmak üzere ülkedeki nükleer tesislere yönelik edindiği yeni bilgileri kamuoyuyla paylaşıldı.
1986’DA PATLAYAN ÇERNOBİL AVRUPA’YI KORKUTTU
Çernobil Faciası, 26 Nisan 1986 tarihinde Sovyetler Birliği'ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen nükleer kazadır.
Kaza 26 Nisan 1986 Cumartesi günü 4 numaralı reaktörde yapılan sistem testi esnasında başlamıştır. Çernobil Nükleer Santrali Pripyat kenti, Belarus idari sınırı ile Dinyeper Nehri yakınlarında bulunan bir RBMK reaktörüydü. Test esnasında ani ve beklenmedik bir güç dalgalanması fark edilerek acil durum butonuna basılmıştı fakat güç çıkışı daha fazla büyüyerek son noktaya ulaştığında buhar basıncı bir dizi tepkimeye neden oldu. Tüm bu olaylar nötron moderatör ile hava arasındaki grafitin birleşmesine yol açtı ve nükleer çekirdekte erime oldu. Tutuşma ile çıkan yangın atmosfere yükseldi. Böylece Pripyat başta olmak üzere geniş bir coğrafyaya yüksek derecede nükleer serpinti bulutu yayıldı. Serpinti bulutu Sovyetler Birliği'nin batısı ile buradan Avrupa'ya ve Karadeniz üzerinden Türkiye'ye sürüklendi. 1986 yılından 2000 yılına kadar Belarus, Rusya ve Ukrayna'da ciddi olarak kirlenmiş bölgelerden toplam 350.400 kişi tahliye edildi. Rusya'nın resmî verilerine göre oluşan radyoaktif serpintiden en çok etkilenen yer %60 ile Belarus oldu. Çernobil kazasının ardından Rusya, Belarus ve Ukrayna sürekli olarak yaptığı dezenfekte işlemleri ile sağlık işlemlerinde yüklü derecede harcama yaptı.
1986 Yılında Günaydın Gazetesi’nde genç bir muhabir olarak çalışırken, Radyasyonun Avrupa Ülkeleri’ne rüzgârla taşınması üzerine İsviçre, Almanya, Avusturya başta olmak üzere tüm Avrupa’nın nasıl tedbirler almaya başladıklarını da izliyordum. İstanbul’dan 1000 Km uzaklıkta olan Çernobil’den ülkemize gelen radyasyonlu bulutlar Karadeniz Bölgesinde Fındık ve Çay’ı vurdu. Gazetecilik hayatımda bu konuda çok sayıda haberler yaptım. Sanayi Bakanı Cahit Aral ile röportajlar yaptım. Türkiye’de ‘Su’dan sonra en çok içilen şey ‘çay’dır.
Radyasyonlu çay için çok mücadele veren bir gazeteci idim. Ama bu çaylar depolardan gizlice çalınarak piyasaya sürüldü ve millet de içti. Bugün ülkedeki kanser vakalarının artmasının perde arkasında bu olay vardır.
Çernobil ve Zaporijya santrallerini Rusya havaya uçurduğunda Avrupa radyasyon ile baş başa kalır. Böyle bu durumda bizde tehlike altında kalırız.
Avrupa’nın yapacağı tek şey bu savaşı durdurmak ve Rusya’nın istediği garantiler verilerek, Ukrayna ile Rusya arasında barışı gerçekleştirmektir. Bu konuya böyle bakan Avrupa Birliği’nde bir politikacı var mı? Zannetmiyorum..
AB Ülkelerini ekonomik kriz ve nükleer tehdit bekliyor..