Sevgili okuyucular,
Batı Trakyalı kardeşlerimiz ve diğer toplumlar arasında güya kendilerini toplumun önderi, lideri, ilerici ve “Atatürkçü” olarak lanse etmeye çalışmaktadırlar... Bazı arkadaşlarımızı da güya kendi hesaplarına göre karalamaya, sindirmeye, korkutmaya, kendilerini ön plana çıkarmaya çalışan, “Sözde Atatürkçü” kardeşlerimize ışık tutmak için bu yazımızı kaleme almış bulunmaktayız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ”Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk” “Batı Trakyalı Hemşehrilerine” (Bizlere) ne demişti… Biz ne yaptık ve hala daha da ne yapmaktayız... Kendimizi şöyle bir kontrol edelim…
Bakınız;
Hemşehrimiz “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk” bizlere ne demiş. Bizler ise neler yapıyoruz... Okuyucularımızla hep beraber bir göz atalım…
“Atatürk”, Batı Trakya olaylarını büyük bir dikkat ve hassasiyetle takip ederdi. İkinci Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey’le Trakya-Paşaeli Cemiyeti ve Batı Trakya Komitesinden Celal ve İskeçeli Arif Bey’le istişare hâlindeydi.
Bu kurum ve kuruluşlardan aldığı raporlara verdiği cevaplarla “Batı Trakya” hadiseleri karşısında “Anadolu” ve “Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyetinin” ve bu cemiyetin temsil heyeti reisi sıfatıyla kendi fikir ve mütalaalarını, vaktinde bildirerek “Türklük” davasına aykırı hareketleri önlemeye çalışmıştı. “Atatürk” Batı Trakya hadiseleri karşısında yukarıda ismi geçen cemiyet ve zatlara aşağıdaki talimatı vermişti.
Atatürk diyordu ki: “Asıl maksadımız, memleketi parçalamaktan kurtarmak ve istiklâlini sağlamaktır. İngiltere ve onunla birlikte iş birliği yapan Fransa bu gayemizin gerçekleşmesine engel olmaktadırlar.
Bulgarlar da, bu devletlerden şikâyetçidirler. Bu iki devletin himayesini gören Rumlara karşı, girişecekleri hareketlerde muvaffak olmasını isteriz. Bu bakımdan, Bulgarlarla münasebet kurulması ve devam ettirilmesi uygundur. Yalnız, Bulgaristan’ın Beyaz Ruslarla birleşmesi işimize gelmez.
Batı Trakya’nın siyasi mukadderatı üzerinde yabancılarla yapılacak temaslarda uyanık davranılmalıdır. Türklerin elinde bir bütün olarak kalması ve münasip bir zaman ve fırsatta ana vatana katılması gayemizdir. Bu Türk vatan parçasının yabancı müstemlekesi olmasına razı olamayız.
Osmanlı hükûmeti, siyasi mülahazalarla, Batı Trakya’ya yardım edemez.
Türk milletinin birliğini temsil eden “Anadolu” ve “Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti”, mütareke günündeki hududumuzu esas tutmuş olduğundan Meriç`in batısından, resmî bir dille, bahsedemez.
Batı Trakya için, başvurulacak birinci çare, “Batı Trakya’da ezici çoğunluğu teşkil eden kardeşlerimizin, millî teşkilatlarını geliştirip Wilson prensiplerine dayanarak haklarını istemeleri ve ilk adım olarak istiklal veya muhtariyetlerini kazanmaya çalışmalıdır”. Fransız ve Yunan emellerine, asla muvafakat edilmemeli ve yabancı işgaline hiçbir vakit rıza gösterilmemelidir.
“Trakya Paşaeli Cemiyetinin” siyaseti program ve mesleği, mütareke imzalandığı gün, hududumuz içinde kalmış olan Meriç’in beri tarafındaki Doğu Trakya’yı, Türk vatanından ayrılmaz bir parça olduğunu kabul ve o surette müdafaa etmektir.
Doğu ve Batı Trakya’nın bir mülki birlik içinde ifade ve ilanı doğru değildir. Doğu Trakya, itiraz ve münakaşa götürmez bir surette vatanın bir parçasıdır. Batı Trakya ise, bir barış antlaşmasıyla vaktiyle, bırakılmış bir vatan kıtasıdır. Doğu ve Batı Trakya’nın ısrarla birliğini iddia etmek, Doğu Trakya üzerinde de, bazı yabancı iddialarına sebep olabilir. Doğu Trakya hakkında, hiçbir münakaşa, bahis konusu olmamalıdır.”
Avrupa veya Batı Trakya’daki derneklerimizin çalışmalarına göz attığımızda, Atatürk konulu birçok etkinlik düzenledikleri görülmektedir. Almanya`da Münih şehrinde, (Özkan Hüseyin ve arkadaşları) Atatürk’ün doğumunun 100. yılı hürmetine 1981’de “Bavyera Eyaleti Batı Trakya Türkleri Aile Birliği Derneğini“ kurdular... Başka böyle bir Batı Trakya Türkleri Derneği de bulunmamaktadır... Bu dernek de, Onun yolunda Onun ilkeleriyle çalışmalarını sürdürmektedirl... Yunanlılar da en çok bu derneği hedef göstermektedirler... 24 Ağustos 1994 yılında meçhul kişilerce dernek lokallerine “molotof kokteyli” atılarak büyük hasara sebep verildi...
Saygılarımla..