Asgari Ücret belirlendi.
İşin en ilginç yanı da partilerin gösterdikleri memnuniyettir.
ASAL Araştırma grubunun, 8 bin 506 TL olarak açıklanan 2023 asgari ücret rakamıyla ilgili gerçekleştirdiği memnuniyet anketinde ;
Yüzde 62,4 açıklanan yeni asgari ücret tutarından memnunmuş.
AKP’li seçmenin yüzde 88,5’i
MHP’li seçmenin de yüzde 82,1’i
CHP’li seçmenin ise yüzde 37,4’ü,
İYİ Partili seçmenin yüzde 49,7’si,
HDP’li seçmenlerin Yüzde 54,2’si asgari ücretten memnun olduğunu belirtmiş.
Bu insanlar neye göre memnuniyetlerini açıklıyorlar anlayabilmiş değilim.
Merhum Nasrettin Hoca’nın dediği gibi ;
“Kedi buysa ciğer nerde, Ciğer buysa kedi nerde?"
Bu yüzdelere göre 2019 seçimlerinde alınan oy oranlarına bakarak olaya bir görüş getirelim.
Partiler
Aldığı oy
Sayısı
Oy % si
Asgari ücretten
Memnun olmayan kişi % si
Memnun
Olan kişi
% si
İktidarın Memnun olmayan
sayısı
Muhalefet Memnun olan
sayısı
AKP
20.584.029
% 44.33
11,5
2.367.163
MHP
3.394.477
% 7.31
17.9
607.611
CHP
13.983.928
% 30.12
37.4
5.229.989
İYİ
3.459.599
% 7.45
49.7
1.719.420
HDP
1.970.370
% 4.24
54.2
1.067.940
Toplam
2.974.774
8.017.349
Tabloya baktığımızda İktidarın kendi partileri içinde memnun edemediği oy sayısı ile,
Muhalefetten memnun ettiği kişi sayısı İktidarın lehine görünüyor.
İktidar kendi içinde 2.974.774 kişiyi memnun edememiş.
Ancak muhalefetin içinden 8.017 kişiyi memnun etmiş.
İktidar bu işi çözmüş gibi.
Stalin’in tavukları hesabı, vatandaş kendisinin tüylerini yolandan hoşlanıyor.
Muhalefet açısından ise durum vahim.
Muhalefet daha kendi seçmenine Asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığını anlatamamış.
Demek ki liderlerin her söylediği tabanda yerini bulmuyor.
Dersine daha çok çalışması gerekir.
.
Ancak bir da plağın öbür yüzü var.
Hakkaniyet yönü var.
Karar veren ve İşveren oturup birlikte Asgari ücreti açıklamışlardır.
Konunun kendisini ilgilendiren, konunun muhatabı işçi temsilcisi masada yoktur.
Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifte:
“Bir işçi çalıştırdığında ücretini ona bildir.” (Nesai, Eyman Ve'n-Nuzur: 44) buyuruyor.
Ona bildirmek, onun rızasını almaktır.
Şimdi işçinin burada rızası alınmadıysa,
Diyanet işleri başkanına sormak lazım.
“Karar veren ve İşveren açısından kul hakkına bir tecavüz var mıdır yok mudur?"
Hz. Peygamber (asv) bir hadiste şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse bizim işimize tayin olunursa, evi yoksa ev edinsin; bekarsa evlensin; hizmetçisi yoksa hizmetçi ve biniti yoksa, binit edinsin. Kim, bunlardan fazlasını isterse o, ya emanete hıyânet eder veya hırsızlığa düşebilir." (Ebû Dâvud, İmâre, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 299).
Bu Hadisi şerifi destekler nitelikte, Beşinci Raşid Halife Ömer b. Abdülazîz (ö. 101/720) bu çalışan kesime şöyle seslenmiştir:
"Herkesin barınacağı bir evi, hizmetçisi, düşmana karşı yararlanacağı bir atı ve ev için gerekli eşyası olmalıdır. Bu imkânlara sahip olmayan kimse borçlu (gârim) sayılır ve zekât fonundan desteklenir." (Ebû Ubeyd, el-Emvâl, Nşr. M. Halil Hurras, Kahire 1388/1968, s. 556).
.
Şimdi memnuniyetini gösteren, ve bu kararı verenlere sormak istiyorum.
Sizin verdiğiniz bu asgari ücretle kişi bunları yapabilir mi?
Eğer cevabınız evetse mesele yok.
Ancak hayır ise o zaman vicdanlarınız nasıl rahat olacak.
Ya da istediğiniz hedefe varabilecek misiniz?
Unutmayın ki Kabağın da bir sahibi vardır. Kabağın sahibi şöyle buyuruyor:
"Ölçü ve tartıyı tam yapın. İnsanlara mal ve ücretlerini eksik vermeyiniz."
(A'râf suresi ayet 85)