"Kaderim bu böyle yazılmış yazım.." güfte sözleriyle bestelenmiş güzel şarkılarımız ve türkülerimiz vardır.. Bazılarımızın yüreğini sızlatan, göz pınarlarımızda nemlenmeye hatta sulanmaya yol açan.. Tüm eğlence mekanlarında ve daha çok da yoksul ve gariban yaşam sakinlerinin müzik aygıtlarında yankılanan.
Şair Nedim’in, "Meyhâne mukassi (kasvet verici) görünür taşradan, amma bir başka ferah bir başka letâfet var içinde" zevkini ilke edinmiş, ayrıcalıklı kesimler yanında mahzun ve kederli, kaderine küskün kesimlerin de avundukları meyhaneler.. Şair edebiyatçı ve çoğu entellektüellerin de post serdikleri mutluluk ve muhabbet mekanları..
Ulusların inanç ya da sosyo-kültürel yapıları ve yaşam süreçlerinde "kadercilik" denilen teslimiyetçi anlayış yoktur sanırım.. Ortadoğu insanına mı hastır, yoksa değişik etnikteki ulusların inanç ve kültürel yaşam tarzlarına mı dayanır bilemem..
"Harika Çocuk" ünvanlı bilim adamı ve siyasetçi Eski Maliye Bakanı merhum Adnan Kahveci’nin, eşi ve kızının ölümüne yol açan şerefsizler, onların kaderini çizenlerdir ne yazık ki? KDV’yi de birlikte hesaplayan mini yazar kasa mucidi, üst akıl sahibi Adnan Kahveci’nin katillerini satın alan, resmi ya da özel patronlar mıydı ya da dış güçler mi, bilinmedi gitti ..
Anasını ziyaret ettikten sonra yolda arabasına aldığı biri erkek biri kadın soysuzlar tarafından acımasızca telle boğulan genç piyano sanatçısının kaderini tayin edenler de, Adnan Kahveci ve ailesini katleden soysuzların diğer bir kopyasıdır..
Depremde 100 binlerce bilgili ve donanımlı aydınlarımızla sade yurttaşlarımızın ölüm kaderini çizen, vicdansız ve haysiyetsiz inşaat yapıcılarıdır ne yazık ki. Yine eşini katleden hem öğretmen hem erkek bozuntusunun genleri de yukarıdaki suçlularla aynıdır..
Geçmişten günümüze dünyanın her yerinde bugün de Filistin’de Ukrayna’da ve diğer bölgelerde hunharca katledilen bebek, çocuk, kadın ve sivillerin kaderini tayin edenler de bu soysuzlardır..
Özetle dış güçler dahil her birimizin kaderini tayin eden biyolojik sosyolojik ve doğal nedenler vardır.. İki ayaklı zalim yaratıkların bilerek ya da istemeyerek sebep olup yol açtığı.. Dünya huzursuz, kavga, savaş, çatışmalar almış başını gidiyor. Ve insanlara da "kader" diyerek "sabır" diyerek seyrettiriyorlar.
"Kadercilik" alt kültürü, birey ve toplumların sürekli sığındığı mazeret ve Tanrı’yı suçlama kolaycılığı sayılsa da, asıl nedenler bireyin kendisi ve ailesi dahil diğer dış faktörlerdir.. Birey toplum ve ulusların kaderini, kendi özgür iradeleri yanında çoğunlukla dış etkenler olumlu ya da olumsuz yönde etkiler.. Dünya barışı kaderini de olumlu yönde uzlaşmacı liderler, olumsuz yönde yayılmacı ve sömürüye dayalı politikalarıyla savaşçı güçler tayin ederler.
Birlikte kardeşçe yaşamamıza, ulusal huzurumuza ve toprağımıza asırlardır göz diken, siyasi idari ve sosyo ekonomik yapımızı çökertmeye çalışan işgalci ve yayılmacı bu güçlerdir.. O nedenle hem kendi hem ülke "kaderimizi" başkalarının yazmasına izin vermeyecek uyanıklıkta, bilgili ve deneyimli siyasetçiler, aydınlar ve yurttaşlar olarak kenetlenmeliyiz..
Sağlık ve esenlik dileklerimle..